Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3135 E. 2022/2115 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3135
KARAR NO: 2022/2115
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2022
NUMARASI: 2022/557 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkil şirket ile davalı arasında İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel’de yapılacak kaba inşaat ve ek imalatlara ilişkin olarak 10.10.2020 tarihinde birim fiyatlı “Kaba İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını; müvekkili şirket tarafından yapılacak imalatlar sonucu hakedişlerinin 800.000,00 TL’lik karşılığının ise barter anlaşması şeklinde sözleşmede belirtilen daire ile ödenmiş olacağının kararlaştırıldığını; müvekkili şirketin sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek yaklaşık 1.800.000,00 TL değerinde imalat yapmasına rağmen, karşı tarafça müvekkili şirketin hakedişlerini vermediğini; müvekkili şirket yaptığı imalatların bir kısmına denk gelecek şekilde 21.08.2021 tarihinde 716.869,24 TL (KDV dahil) ve 17.12.2021 tarihinde 463.111,18 TL (KDV dahil) bedellerle karşı taraf şirkete kesilen faturaların davalı tarafından haksız olarak 17.12.2021 tarihli fatura iade edilmesi üzerine müvekkili şirketçe yapılan diğer işlerin faturasının kesilemediğini; karşı tarafın oyalayarak ödemeleri gerçekleştirmediği ve barter olarak kararlaştırılan dairenin müvekkili şirkete teslim edilmediğini belirterek, “İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi … Mahallesi … ada, … parsel’de” yapılan 4.NK Ön cepheye ve sağ yan cepheye bakan daire üzerine dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere satılamaması için HMK 389 vd. Maddeleri uyarınca tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, yapılan imalatların 800.000,00 TL’sine karşılık sözleşme ile kararlaştırıldığı şekilde barter olarak verilmesi konusunda anlaşılan evin mülkiyetinin müvekkili üzerine devredilmesine ve müvekkili şirkete teslim edilmesine; mümkün olmaaması halinde dairenin güncel parasal karşılığının borcun doğduğu tarihten itibaren işlemiş ticari faizi ile müvekkili şirkete ödenmesine; müvekkili şirketin yapmış olduğu imalatlara karşılık barter olarak kararlaştırılan ev verildikten sonra geriye kalan kısımdan şimdilik 1.000.000,00 TL bedelin borcun doğduğu tarihten itibaren işlemiş ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 24/10/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre Barter olarak kararlaştırılan dairenin İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde yapılacak inşaatın … Kat … no lu olduğunu belirterek, taşınmaz üzerine HMK 389 vd. uyarınca teminatsız olarak tedbir konulmasını talep etmiştir. Davalı vekili; davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, işini gereği gibi yapmayarak işin durmasına ve 10 ay kadar gecikmesine sebep olduğunu; dava dilekçesinde dahi kaç metrekare iş yaptığını ve bugüne kadar kaç para aldığını ifade etmekten kaçındığını; 720.000 TL fatura bedelinin ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 01/11/2022 tarihli ara karar ile; dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre yargılamanın bulunduğu aşama ve kaba inşaat sözleşmesinde öngörülen şartın gerçekleşip gerçekleşmediği toplanacak delillere göre anlaşılacağı, tedbir talebi konusu yargılamayı gerektirdiğinden ayrıca yaklaşık ispat koşulu ile HMK madde 389 ‘daki şartlar gerçekleşmediğinden tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak davalı tarafın daire satışlarına başladığını; mahkemece, incelemeler tamamlanana kadar taşınmazın davalı tarafından 3. kişiye satılması durumunun söz konusu olduğunu; sözleşmeye konu taşınmazın tapu kayıtlarına, taşınmazın üçüncü kişilere satılmasının engellenmesi konusunda HMK 389 vd. Maddeleri uyarınca teminatsız olarak tedbir konulması gerektiğini; aksinin kabulü müvekkilinin telafisi güç yahut imkansız hale gelecek hak kaybına sebebiyet vereceğini belirterek 01.11.2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Somut olayda; davacı tarafça taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği iş bedelinin ödenmediği belirtilerek açılan davada, iş bedelinin barter olarak ödenmesi kararlaştırılan daire için tapu devir talebinde bulunarak daire tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. Maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir degisme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyusmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı Yasa’nın 390/3 maddesinde, ”Tedbir talep eden taraf,  dilekçesinde  dayandığı ihtiyati tedbir sebebini  ve türünü açıkca belirtmek ve  davanın esası yönünden  kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmü düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme ile tedbir talep edenin  haklılığını yaklaşık olarak  ispat etmek zorunda olduğu hükmü düzenlemistir. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle delillerin toplanmadığı, alacağın varlığı yönünde HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2022 tarih ve 2022/557 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.