Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3114 E. 2023/65 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3114
KARAR NO: 2023/65
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2022/391 Esas, 2022/687 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davalı arsa sahipleri adına kayıtlı bağımsız bölümler üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, taşınmazın tapu kaydına” davalıdır” şerhi konulmasına dair verilen ara karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/330 Esas sayılı dosyasına verdiği 17/07/2020 tarihli dilekçesiyle, davalı ile dava dışı … San ve Tic Ltd Şti arasında Kartal … Noterliği’nde … yevmiye numaralı taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşulığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmedeki hükümlerin ifası amacıyla yüklenici … San. ve Tic Ltd Şti’nin, müvekkili şirket ile anlaşarak inşa edilen taşınmazda PVC kapı, doğrama ve cam işlerini ifa ettiğini, müvekkili şirket bütçesinden bu işler için 193.909,52 TL tutarında meblağ harcandığını, bu iş bedelinin ödenmesi için davalı yana 13/05/2019 tarihinde, … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ancak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflarınca işin yapıldığının tespiti amacıyla İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/88 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını, alınan bilrikişi raporundaki tespitlerin sunulan fatura bedeli ile örtüştüğünün belirlendiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında Kocaeli …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı yanın icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 17/03/2022 tarih, 2022/169 Karar sayılı karar ile, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilerek dosya istinafa konu kararın verildiği mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece 11/10/2022 tarihli karar ile, davacı tarafın eser sözleşmesi kapsamında yaptığı işlerin bedelini sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde eser sözleşmesinin tarafı olmayan arsa maliklerinden biri olan davalıdan tahsilini talep ettiği, oysa davacı tarafın sözleşmeyi dava dışı yüklenici … San ve Tic Ltd. Şti. ile yaptığı, işin yapımına ilişkin 18/01/2013 tarihli faturanın da dava dışı yüklenici … San ve Tic Ltd. Şti. adına kesildiğinin tespit edildiği, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlayacağı, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın taraflarının sözleşmenin tarafları olduğu, bir başka deyişle taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının ispat edilmesi ve sözleşmenin tarafları arasında yargılamanın sürdürülmesinin esas olduğu, nispilik ilkesi gereğince davacı yanın fatura bedelini sözleşmenin tarafı olmayan davalıdan sebepsiz zenginleşme ya da vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince de talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, eldeki davada sebepsiz zenginleşmenin tüm hususlarının sağlandığını ve davalı kooperatifin müvekkilinin sağladığı tüm hizmet ve emeklerden yararlanarak zenginleşmiş olmasına rağmen müvekkilinin emeklerinin karşılığını alamadığını, müvekkilinin küçük bir işletme olup tüm emeğini bahsi geçen olay neticesinde harcadığını, tüm sermayesini bahsi geçen işe yatırmış olması sebebi ile iflas durumu ile karşı karşıya kalan müvekkiline, haksız eylemleri ile zarar veren borçlu/davalının bu tutumlarına müsamaha gösterilmesi ve müvekkillinin haklarına kavuşabilmesinin engellenmesinin hukuk düzeni ile bağdaşmayacağını, olayda, müvekkilinin edimlerini gereği gibi ifa ettiğini, buna karşılık emeğinin karşılığını alamadığı gibi davalı müvekkilinin emeğinden zenginleştiğini, davalının, müvekkili şirketin emeğinden zenginleştiği gözetildiğinde; sebepsiz zenginleşme hükümlerinin gerçekleştiğinin açık olduğunu, bu kapsamda sebepsiz yere zenginleşen davalının, müvekkili şirket bünyesince inşaa edilen PVC kapı, doğrama ve cam işlemlerinin karşılığı olan bedelin, müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/249 Esas sayılı dosyasından davalı ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen sözleşmenin feshine karar verildiğini, böylelikle mezkur alandaki tapu kayıtlarının tekrar kooperatif bünyesine geçtiğini, dolayısıyla, davalı şirketin somut olaya konu uyuşmazlık ile direkt ilişkisi bulunmakla birlikte, dava yönünden husumet yöneltilebileceğini, nitekim 17/03/2022 tarihli celsede dinlenen tanık …in iddialarını destekler nitelikte beyanda bulunduğunu, tanık beyanları ile de aydınlandığı üzere, müvekkilinin her ne kadar sözleşmeyi dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile imza altına alınmışsa da, gelinen son süreçte müvekkilinin husumet yöneltebileceği tarafın davalı kooperatif şirketi olduğunu, kaldı ki; dosya konusu sebepsiz zenginleşmeden yararlanan tarafın davalı olduğunu, müvekkilinin dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine yürütmüş olduğu işlemlerin dosya kapsamı ile herhangi bir ilgisi olmadığından, mahkeme tarafından kurulan, davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talepte bulunulamayacağı ve pasif husumet yöneltilemeyeceği yönündeki kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu sözleşme kapsamında bu husustan yararlanan ve fayda sağlayanın açıkça davalı kooperatif şirketi olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise arsa sahibidir. Davalı arsa sahibi ile dava dışı … San Ve Tic Ltd Şti arasında, Kartal … Noterliğince düzenlenen … yevmiye numaralı taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşıılığı inşaat sözleşmesi akdedilmiş, akabinde bu sözleşmedeki hükümlerin ifası amacıyla dava dışı yüklenici … San Ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında, inşa edilen taşınmazda PVC kapı, doğrama ve cam işini yapmayı üstlenmiştir. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “icap” ve “kabul” iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır ( bkz. Yargıtay (Kapatılan) 15 Hukuk Dairesi’nin 25/09/2018 tarih, 2018/3698 Esas, 2018/3394 Karar sayılı kararı). Eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kural olarak yazılı veya kesin delillerle ispatlanmalıdır. 4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK’nın “Senetle ispat zorunluluğu” başlıklı 200. maddesinde düzenlenen “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. ” hükmü gereğince davacı taraf, davalı yanın eser sözleşmesinin tarafı olduğu yönündeki iddiasını senetle ispat etmek zorundadır. Aynı maddede (2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebileceği de hükme bağlanmıştır. HMK nın 202. maddesinde, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge delil başlangıcı olarak tarif edilmiş ve senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceği belirtilmiştir. (bkz. Yargıtay 6.HD’nin 26.04.2022 gün, 2021/3822 E, 2022/2442 K. Sayılı kararı) Senetle ispat zorunluluğuna ilişkin HMK’nın 200 vd. maddelerindeki düzenlemelerin sonucu olarak sözleşme ilişkisinin kurulması hukukî işlem niteliğinde olduğundan, eser sözleşmesine dayalı bir davada; davalının akdi ilişkiyi inkâr etmesi hâlinde, ispat yükü davacının üzerinde olup, sözleşmenin kurulduğunu davacının kural olarak yazılı delille veya ikrar, yemin, ticari defterler gibi diğer kesin delillerle ispatlaması gerekir. (Yargıtay HGK’nın 2017/15-3098 E. 2021/546K. 29/04/2021T.) Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı tarafça akdi ilişkinin varlığı inkâr edilmiştir. Sözleşme ilişkisini ispatlamakla yükümlü olan davacı, HMK’nın 200/1. maddesi uyarınca akdi ilişkinin varlığını yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Davacı tarafça dosyaya bu iddiayı ispatlayacak yazılı bir belge ya da tanık dinlenmesini mümkün kılacak yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir evrak ibraz edilmemiştir. Yargılamanın tüm aşamalarında sözleşme ilişkisini kabul etmeyen davalı iş sahibi, davacı tanıklarının dinlenmesine de muvafakat etmemiştir. Esasen davacı yanın davalı arsa sahibi ile aralarında sözlü eser sözleşmesi yapıldığı yönünde de bir iddiası bulunmamaktadır. Davacının iddiası; sözleşmeden davalı yanın fayda sağladığı, bu nedenle davalının da iş bedelinden sorumlu olması gerektiği yönündedir. Bu nedenle yazılı belge ile akdi ilişkinin varlığını kanıtlayamayan ve tanık beyanı için yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunamayan davacı, dava dilekçesinde açıkça “yemin” deliline dayanmış ise de, davalı yanın davanın dayanağı olan sözleşmeden sebepsiz zenginleştiği yönündeki iddiası yönünden yemin deliline dayanması mümkün görünmemektedir. O halde, mahkemece bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/391 Esas, 2022/687 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.