Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3083 E. 2022/2127 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3083
KARAR NO: 2022/2127
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2021/515 Esas, 2022/700 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında Çorlu … Noterliğinin 26/03/2018 tarih, … yevmiye nosu ile Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre süresinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalının temerrüde düştüğünü ancak sözleşmenin ayakta olduğunu belirterek, eksikliklerin giderilmesi için nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesini, sözleşmeye göre davalı yükleniciye isabet eden taşınmazların tapu kaydı üzerine HMK 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davacı hisseleri üzerindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin tapu kayıtlarından kaldırılmasına, vadesinde tamamlanarak teslim edilmeyen daireler için daire kirasına istinaden 06/07/2020 temerrüt tarihinden başlayarak dava tarihine kadar şimdilik 5.000,00 TL kira alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dükkan kiralarına ilişkin yine şimdilik temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş 5.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gecikme tazminatı olarak temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işlemiş kısmı için 1.500,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksik ve kusurlu imalat için 2.500,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılar için uğradıkları ortak zarardan dolayı 1.000,00 TL’nin yine davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, 20/06/2022 tarihli ara kararı ile, davacı tarafın nama ifaya izin verilmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin tedbire konu hususun henüz bu aşamada yargılamaya matuf olduğu, tarafların delillerinin toplanmadığı, eksik ve kusurlu ve sözleşmeye aykırı imalat yönünden henüz bir tespit veya keşif bulunmadığı, davalının temerrüde düşüp düşmediğinin henüz anlaşılamadığı, en azından keşiften sonra bu hususların aydınlığa çıkacağı gerekçesiyle, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalı yükleniciye isabet edeceği kararlaştırılan taşınmazlar hakkında taraflarına nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesi ayrıca davalıya isabet eden dairelerden bedeli karşılanmak üzere daire ve dükkan kira tazminatı, gecikmeden kaynaklanan zararlarının tazmini, eksik ve kusurlu imalata ilişkin zararların tazmini ve diğer davacı ile ortak zararların tazmini taleplerinin olduğunu, dosyaya hem hukuki hem teknik mütalaalar sunduklarını, inşaatın tatil zaptı ve 13/07/2018 tarihli ruhsatın inşaatın gerçek ruhsatı değil sadece tadilat ruhsatı olduğunu, 06/07/2022 tarihinde 5 yıllık süresi dolan ve … Tic. Ltd. Şti. , … adına olan dava konusu inşaata ait inşaat ruhsatının taraflarınca yenilenmesine izin verilmesi gerektiğini, zira 2019 yılında bina deprem yönetmeliğinin değiştiğini, buna göre 5 yıl dolduktan sonra belediyeden yeni bir ruhsat alınması için başvurulacak olursa yeni yönetmelik hükümlerinin geçerli olacağını, bunun da çok fazla maliyet gerektireceğini, 06/07/2022 tarihine kadar davacı tarafından ruhsat yenileme için başvurulursa aynı ruhsat üzerinden inşaata devam edilebileceğini ve ekonomik külfetten kurtulacaklarını, bu hususun davalının da yararına olacağını, mahkemenin bu talep yönünden zaten mahkeme kararı olmaksızın da başvuru yapılabileceği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddedildiğini, kendilerinin yasalara uygun hareket etmek istediklerini, tedbir talebine yönelik dilekçelerindeki hususlara dair her hangi bir inceleme yapılmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında Çorlu … Noterliğinin 26.03.2018 tarih, … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı vekili, inşaat ruhsatının alınmasından bu yana 5 yıllık sürenin dolduğunu, ruhsatın yenilenmesi gerektiğini, yüklenicinin sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, yüklenici hissesine düşen taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, bu taşınmazlarla ilgili satışa yetki ve izin verilmesine, nama ifaya izin verilmesine ve tazminat taleplerine ilişkin açılan davada mahkeme HMK 389 maddesine göre ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, davacı taraf istinaf dilekçesiyle dava dilekçesindeki taleplerinin karşılanmadığını bu nedenle mahkemenin tedbirin reddine dair verdiği kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; dosya kapsamında davacı tarafın yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiası ile inşaatın seviyesi ve varsa eksikliklerin ve tazminat taleplerinin tespitine yönelik yaklaşık ispata yarar derecede delil bulunmadığı anlaşıldığından, delillerin toplanması ve talep halinde tedbir talebinin her zaman değerlendirilmesi mümkün olup, usul ve yasaya uygun mahkeme ara kararına karşı yapılan istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2021 tarih ve 2021/515 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.