Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/308 E. 2022/297 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/308
KARAR NO: 2022/297
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2021
NUMARASI: 2021/456 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı forte kumaş tarafından davacılar hakkında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı …’in senetleri şirketi temsilen imzaladığı, şahsi olarak şirketlerle arasında alacak verecek ilişkisi olmadığını, davacı şirket ile davalı … enerji arasında eser sözleşmesi imzalandığı, sonrasında protokol imzalandığı, işi yerine getirdiğini davalı … tarafından toplam 400.000 TL borç ödemesi yapıldığını, … ortakları ile sorun yaşadığından teminat olarak senet verilmesini istediği, iyiniyetli olarak ve davalının ortakları ile sorun yaşamaması için 400.000 TL bedelli teminat senedi düzenleyerek davalı şirkete verdiğini, tesisin kabulünün sözleşmeye göre belirlenen tarihte yapıldığını, davacı sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen davalı şirketin gereğini yapmadığı ve teminat senedini geri vermediğini, davalı şirketin hem yaptığı ödemeler için ilamsız takip başlattığı hemde verilen teminat senedini kardeş firma diğer davalıya ciro ederek davacılar aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, karşı taraftan alacağımız olduğu yapılan yazışmalardan davalının kabulünde olduğunu, iki takibinde durdurulmasına, davalılara borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerinin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 16.08.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin tedbir kararının kabulü ile davacı tarafça %15 tutarında (120.898,94.-TL) nakti teminatın yatırılması veya her an paraya çevrilebilir muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İ.İ.K.nun 72/3. maddesi gereğince, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyalarına ödenen/ödenecek paranın alacaklıya verilmemesi bakımından yaklaşık ispat ve şartlar oluştuğundan ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine yapılan inceleme sonucunda verilen 20/02/2021 tarihli ara kararı ile; 16/12/2021 tarihli duruşmasında davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının; dosyaya celbedilen icra dosyaları, davacılar vekilinin 06/08/2021 tarihli teslim dilekçesi ve ekleri -ekler içerisinde yer alan sözleşme, protokol ve banka dekontları- ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı … istinafında, taraf ve konuları farklı iki takip hakkında tek dava açıldığını, bu konuda mahkeme itirazlarımızı değerlendirmediğini, davacıların borçlu olmadıklarını iddia ettiklerini ama yazılı belge sunmadıklarını, İİK 72/3 de herhangi bir ispat şartı aranmamına rağmen deliller toplanmamış ve dilekçeler aşaması tamamlanmamışken mahkemenin ispattan bahsederek karar vermesi ihsası rey kapsamında olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK’nın 72/3. maddesi gereğince; icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK’nın 72. maddesi yanında, HMK’nın 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. HMK’nın 389. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanunun 390/3 maddesinde,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” denilmiştir. O halde mahkemece dosya kapsamındaki delilerin doğru değerlendirilmesi sonucu somut olayda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı gerekçesiyle; davacı yüklenici tarafından açılan menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı gözetilerek davacının tedbir talebinin İİK’nın 72/3 maddesindeki “Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesi kapsamında değerlendirilip icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2021 tarih ve 2021/456 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.