Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3047 E. 2023/220 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3047
KARAR NO: 2023/220
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI: 2016/874 Esas, 2019/116 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 24/01/2015 tarihli… Projesi Çevre ve İstinat Duvarları Kaba İnşaat Kalıp Demir Beton İşleri Sözleşmesinin akdedildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki süresince davacının dava konusu sözleşmenin kendisine yüklemiş olduğu edimleri taraflarca belirlenen ifa zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, yerine getirmiş işlere bağlı olarak 01/04/2015 tarihli hak ediş ile 11/06/2015 tarihli hak edişin tanzim edildiğini, iş bu hakedişlerin davalı şirket tarafından kaşelenerek ve imzalanarak onaylandığını, bunun üzerine davalı şirketin hakedişlerle ilgili olarak faturalar düzenlediğini ve davalı tarafa gönderildiğini, davalı yanca hak ediş bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı tarafından yapılan 155.440,30 TL ödeme düşülmeden davacı yanca icra takibi yapıldığını, davalının 21/05/2015 tarihinde 120.000,00 TL, ve 18/03/2015 tarihinde 7.500,00 TL olmak üzere toplam 127.500,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca 12.881,50 TL yemek ve 15.058,50 TL malzeme bedeli ödendiğini, hakediş tutarları ile düzenlenen faturaların birbirinden farklı olduğunu, faturaların kesinleşmediğini, davacı tarafından yapılan işlerden bir kısmının eksik ve hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, sözleşme kapsamındaki işlerin yapıldığı, işlerin yapıldığının taraflarca hakedişleri metrajları içeren yeşil defterlere onay verilmesi ile anlaşıldığı, davalı tarafından TBK.nın 474.maddesi uyarınca işlerin eksik ve ayıplı yapıldığına ilişkin herhangi bir ihtar ve ihbarın yapılmadığı, hakediş miktarına göre oluşturulan faturalardan düşülmesi gereken kesintilerin düşülmediği, bu kesintiler düştükten sonra ve hakedişte yer alan ödemenin de düşülmesi ile davacının talep edebileceği tutarın 360.295,88 TL olduğu, temerrüde düşülmemesi sebebiyle takipten önceki tarih için faiz talebinde bulunulamayacağı gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 360.295,88 TL üzerinden devamına, asıl alacak 360.295,88 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere reeskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilen 72.059,17 TL %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunda davacının eksik ve hatalı yaptığı imalat bedellerinin hesaplandığını ancak hakedişden düşülmediğini, mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, hatalı ve eksik imalat yapan davacının işi yarım bıraktığı ve davalı tarafından yapılan 155.440,30 TL ödeme düşülmeden icra takibi yapıldığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, hakediş raporu ile fatura miktarları birbirinden farklı olduğundan faturaya itiraz edilmemesinin önemi olmadığını, faturanın TTK’nın 23.maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanmasının gerekli olduğu gibi iş sahibine işin teslim edilmesinin de gerekli olduğunu, faturaya itiraz edilmemiş olmasının sadece faturada belirtilen hususların yapıldığını karine olarak kabul edildiğini ancak işin yapıldığını ispat etmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Dosya kapsamına göre, davacı yan, taraflar arasında düzenlenen 24/01/2015 tarihli sözleşme gereği yapılan işlerden bakiye 525.755,05 TL alacağın tahsili için İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsilini istenmiş; davalı taraf, avans ödemesi, yemek ve malzeme bedeli toplamı 155.440,30 TL ödemenin düşülmeden takip yapıldığını, ayrıca bir kısım eksik ve ayıplı imalatın dikkate alınmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiş; mahkemece alınan bilirkişi raporunda, söz konusu avans ödemesi ve masraflar düşüldükten sonra davacının bakiye 360.295,88 TL alacağının bulunduğu, fatura konusu işlerin yapılmış olduğu belirtilmiş, buna göre yapılan işlerde eksik ve hatalı imalat bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş olup, mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Ancak, mahkemece, bilirkişi raporu alınmak suretiyle yapılan yargılama sonucu karar verildiğinden dava konusu alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile, İstanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyada itirazın kısmen iptaline, takibin 360.295,88 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacak 360.295,88 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere reeskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likid olmadığı ve yargılama ile belirlenmiş olduğundan icra inkar tazminat talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2019 tarih ve 2016/874 Esas, 2019/116 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyada itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 360.295,88 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, Asıl alacak miktarı olan 360.295,88 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere reeskont faizi UYGULANMASINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Alacak likid olmadığı ve yargılama ile alacak belirlenmiş olduğundan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 24.611,81 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.349,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.262,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 6.349,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 253,80 TL keşif harcı, 215,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.098‬,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.437,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesi YER OLMADIĞINA,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 53.441,42 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 25.818,88 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 140,13 TL posta gideri olmak üzere toplam 261,43‬ TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 23/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.