Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3005 E. 2023/125 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3005
KARAR NO: 2023/125
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2021/109 Esas, 2022/701 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacının fatura alacağının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu belirterek; takip tarihi itibariyle 38.738,04 TL alacağın tahsilini teminen İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan takibe karşı davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, somut olayda işin tamamlandığını gösterir davacı tarafça sunulmamış bir delil olmadığını, davacının sunduğu faturanın taraflar arasındaki ticari ilişkinin durumunu ispat etmek için yeterli olmadığını, hakediş belgesi veya buna delalet eden bir döküman olmadığını, sadece faturanın varlığının işin yapıldığına kanıt olarak gösterilemeyeceğini, TBK 479 md. hükmü gereği de davalının borcunun davacının işi tamamlayıp teslimi ile muaccel olacağını, davacının henüz kendi edimini tamamlamamışken, davalı aleyhine muaccel olmayan bir borç için haksız olarak takip başlattığını, taraflar arasındaki güven ilişkisinin de zedelendiğini, bu nedenle davacının iddialarının aksine itirazlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 14/07/2020 tarih ve 2020/111 Esas, 2020/401 Karar sayılı kararı ile arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizin 13/01/2021 tarih ve 2020/1561 esas, 2021/76 karar sayılı kararı ile, arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmiş olduğundan, işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece verilen 20/09/2022 tarihli karar ile, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturanın gönderildiği, davalının ödememesi üzerine icra takibine başlandığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davaya konu alacağın davacının taşeron olarak verdiği hizmet bedeline ilişkin olduğu davalının ise hizmetin tamamlanmadığını, borcun muaccel olmadığını iddia ettiği, dava dosyası içerisine tarafların BA/BS formlarının vergi dairesinden getirtildiği, dava konusu fatura alacağı olup, faturanın tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı, faturanın karşı tarafa teslim edildiği, ancak içeriğinin doğruluğunu ispat yükünün davcıda olduğu, bu hususun da öncelikle ticari defter kayıtları ile ispatlanabileceği, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ve davacıya buna ilişkin ara kararının usulüne uygun tefhim edilmesine, davalıya da tebliğ edilmesine, verilen kesin süreye ve ihtara rağmen davacı tarafın belirlenen günde defter ve belgelerini hazır etmemesi, mazeret bildirmemesi, yerinde inceleme de talep etmemesi, davacının düzenlediği faturadan başka delil sunmaması, davalının da davayı kabul etmemesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, bilirkişi ücreti ile masrafların süresinde dosyaya yatırıldığını, cari hesap dökümünün dosyaya ibraz edildiğini, delil olarak ek 3’de sunulan mutabakat maili bulunduğunu, dosyadaki bilgi ve belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmadığını belirterek, eksik inceleme ile davanın reddine dair verilen kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında düzenlenen 30/10/2018 tarihli sözleşme ile …’nin mekanik tesisat işleri, malzeme temini, imal edilmesi montajının yapılması işlerinin 55.230,00 TL + KDV bedel ile yapılması kararlaştırılmıştır. Davanın konusu eser sözleşmesi olup, davalı, işin tamamlanmadığını iddia ettiğinden defter incelemesi ve fatura ile uyuşmazlığın çözümü mümkün değildir. Mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, yüklenici tarafından işin yapılıp yapılmadığı, eksik ve ayıplı işler var ise bedeli tespit edilerek, davalı tarafından yapılan ödemelerle birlikte değerlendirilip, varsa davacı alacağının tespiti gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2022 tarih, 2021/109 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.