Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2959 E. 2022/1984 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2959
KARAR NO: 2022/1984
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2022
NUMARASI: 2022/635 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalı şirkete alternatif sayım sistemi yazılımlarının geliştirilmesi, online bilet satım platformu olan …com web sitesinin yazılımlarını ve Hacı Bektaşi Veli müzesi kameralı ziyaretçi sayım sistemi projeleri için yazılımlar geliştirdiğini; müvekkili tarafından gerçekleştirilen ifaya ilişkin, takibe konu edilen 01.02.2022 tarihli faturanın, müvekkilinin ve karşı tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğunu; fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının hali hazırda borca batık olup, ortaklık yapısını değiştirmek suretiyle, borçlarını ödemeksizin Türkiye pazarından çıkma hazırlıkları yaptığını; davalının, borcunu ödememek adına gerçekleştirmiş olduğu bu haksız eylemlere karşı, yargılama sonucu ortaya çıkacak kararın icrasını tam ve etkin olarak sağlayarak müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi adına, taraf defterlerinde delil tespiti gerçekleştirilerek, takibe konu faturanın karşı taraf ticari defterine kayıtlı olup olmadığının acele olarak tespit edilmesi gerektiğini; davalı şirkette görev yapan dönemin …’su tarafından 14 Aralık 2021 tarihinde gönderilen elektronik postada, bakiye ödemelerin yapılması hususunda davalı şirketin bağlı olduğu İsviçre tabiiyetinde olan kurucu şirket ile görüşme halinde olunduğu ve sorunun çözüleceği, bakiye olan borçlara karşılık müvekkili şirketin icra işlemlerini başlatmamasının rica edildiğini; iyiniyet göstergesi olarak ödenmesi bildirilen tutarlar dahi ödenmediğini; davalı şirket …’su tarafından 16.02.2022 tarihinde cevaben göndermiş olduğu e-postada, …’nın Türkiye’deki hesaplarına blokaj konulduğunun belirtildiğini; ivedi olarak bilirkişi ataması yapılarak, müvekkili ve davalı ticari defterlerinin incelenerek bilirkişi raporu edinilmesini, dava sonuçlanana kadar, gerekmekteyse uygun görülecek teminat karşılığında, talep tutarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini; davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına; davalı aleyhine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirketin, ihalesini kazandığı İhale Sözleşmesi kapsamında yürütülmesi gereken faaliyetlere istinaden davacı ile birtakım ticari ilişkiler kurduğunu; davacı tarafından; verilmemiş, tamamlanmamış veya teslim edilmemiş veya müvekkili şirket tarafından yapılması hiç talep edilmemiş iş ve hizmetlere ilişkin birtakım faturalar düzenleyerek birden fazla icra takibi başlatıldığını; takibe dayanak 01/02/2022 tarihli fatura içeriği mal veya hizmetin tam olarak ne olduğu hakkında müvekkili şirket’in herhangi bir bilgisi ve dolayısıyla ilgili faturaya ilişkin bir kabulü bulunmadığını; faturada bahsi geçirilen mal ve hizmetlerin herhangi bir şekilde tam ve eksiksiz teslimi ya da ifasının söz konusu olmadığını; ispat yükü altında olan davacının, dava konusu fatura alacağının mevcudiyetine, ilgili mal veya hizmetlerin yerine getirildiğine ve teslim edildiğine dair herhangi bir delil sunamadığını; Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 2022/89 Değişik İş dosyasından alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiğini; icra inkâr tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek davacının tüm taleplerinin reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 06/09/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekilince, dava dilekçesinde tedbiren davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesi istenmiş ise de dava, fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olmakla ve yargılama kapsamında taraf ticari kayıtlarının incelenmesine karar verilecek olup, davacı vekilince, tedbir istemi yönünden ileri sürülen gerekçelere nazaran, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği, gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğabileceği yönünde yeterli kanaat hasıl olmadığı, HMK 389. maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile tedbir talebinin reddine; dosyanın bulunduğu aşama, teatinin tamamlanmadığı, delillerin toplanmadığı tahkikata geçilmediği gibi, mevcut durum itibariyle, muaccel bir alacağın var olup olmadığı var ise, talep edilen tutar kadar olup olmadığı hususunda yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece, dosyadaki belgeler gereğince yaklaşık ispatın gerçekleşmediğinin belirtildiğini; ancak yaklaşık ispat yükümlülüğünü gerçekleştirebilmek adına, davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması gerektiğini; aksi taktirde hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek, yaşanan bu gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağını; müvekkili tarafından, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 2022/89 Değişik İş dosyasından alınan bilirkişi raporunda Türkiye’deki müzelerde yer alan turnike sistemlerinin … tarafından işletildiği, bu turnike sistemlerinin işlemesi için gerekli yazılımların ise … tarafından yazıldığı, ayrıca herhangi bir sorun yaşanması halinde yine müvekkil şirket çalışanları tarafından müdahalede bulunularak sorunun giderildiğine ilişkin tespitlere yer verildiğini; dava dosyasına sunulan raporlar, e-posta yazışmaları, bakım tutanakları, proje görselleri ile birlikte değerlendirildiğinde, müvekkilin yaklaşık ispat yükümlülüğünü fazlası ile yerine getirdiğinin açıkça anlaşıldığını belirtilerek 13.09.2022 tarihli delil tespiti ve ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının yeniden değerlendirilerek ortadan kaldırılmasını, bilirkişi ataması yapılarak, müvekkili ve davalı ticari defterlerinin incelenerek bilirkişi raporu edinilmesi kararı verilmesini, dava sonuçlanana kadar, gerekmekteyse uygun görülecek teminat karşılığında, talep tutarınca ihtiyati haciz kararı verilerek, davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklar üzerine, ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’nun “Delil Tespiti ve Diğer Geçici Hukuki Korumalar” başlığı altında 400 – 405. Maddelerinde düzenlenen delil tespiti kurumu; medeni yargılama hukukunda ispat vasıtası olan delillerin kaybolma yada ulaşılamama ihtimali ortaya çıktığında maddi gerçeğe ulaşılmasının engellenmemesi için delillerin koruma altına alınması amacını taşımaktadır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin davacı vekilinin talebi, mahkemece, ihtiyati tedbir talebi olarak değerlendirilmiş ise de, bu talep, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği üzere, HMK’nın 400.ve devamı maddelerinde düzenlenen delil tespiti talebi niteliğindedir. Mahkemenin 06/09/2012 ve 09/12/2022 tarihli ara kararları ile, HMK’nın 389. Maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları değerlendirilerek, ihtiyati tedbirin yasal koşullarının bulunmadığı ve yargılama kapsamında taraf ticari kayıtlarının incelenmesine karar verileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 341. Maddesinde mahkemece verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmış olup, bunların dışındaki ara kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bu durumda, davacı vekilinin delil tespiti talebine yönelik olarak mahkemece verilen ara kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir. Dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine göre henüz yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olmayıp, dava konusu alacağın varlığı yargılama ile belirleneceğinden ve bu aşamada İİK’nın 257. Maddesindeki yasal koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında netice itibariyle usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/09/2022 tarih ve 2022/635 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.