Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2952 E. 2022/2130 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2952
KARAR NO: 2022/2130
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2022
NUMARASI: 2022/394 Esas, 2022/850 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasındaki 06.12.2021 tarihli sözleşme, grafik listesi (proje) ve fiyat teklifi ile davalıya ait işin müvekkili tarafından üstlenildiğini; davacı müvekkili tarafından sözleşme ile üstlenilen edimlerin tamamının yerine getirildiğini; iş bedeli olarak davalı tarafa 10.01.2022 tarih ve 160.022,22 TL bedelli faturanın düzenlenerek tebliğ edildiğini; davalının söz konusu faturaya karşılık olarak kısmi ödeme yaptığı, 29.022,22 TL kalan bakiye kısmını ise ödemediğini; bu bedelin tahsili için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı tarafından icra takibinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini; davalının itirazının haksız olup, iptali gerektiğini belirterek; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak olan 29.022,22 TL üzerinden iptali ile takibin bu rakam üzerinden devamına, alacağa icra takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasından imzalanan sözleşmenin bir teklif raporu olduğunu, bu nedenle davacı tarafından sunulan belgenin sözleşme olmadığını; taraflar arasında imzalanan teklif raporunun bir sözleşme niteliği taşımadığı için geçerliliğinden bahsedilemeyeceğini; tarafların iş yapımı noktasında bazı şartlarda anlaşmaya varsalar da, davacı tarafından işin niteliğine uygun olarak yapılmadığını; davacı tarafından eksik ve ayıplı yapılan işlerin tespiti için Gaziosmanpaşa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/43 D.İş dosyası ile delil tespitinin yaptırıldığını, müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, celp edilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde davalının süresinde ve usulüne uygun bir şekilde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiğinin görüldüğü, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (sözleşmenin yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerektiği, bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinin uygulama imkanı bulunmadığı, faturaya konu işin Sultangazi/İstanbul adresinde yapılmış olup söz konusu adresin Gaziosmanpaşa adliyesi yargı sınırları içerisinde olduğu, davalının adresinin Ankara adliyesi yargı sınırları içerisinde olduğu, davacı tarafından itirazın iptaline konu icra takibi ise Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nde açılmış olup Büyükçekmece İcra Müdürlüğü dava konusu alacak bakımından yetkili olmadığından davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yapılan itirazın mahkemece yerinde bulunduğu gerekçesiyle, açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı taraf yetki itirazında bulunmuş olsa da, ekli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kaydına göre davalının adresinin … Mah…. sitesi No:… Beylikdüzü-İstanbul olduğunu, yetki itirazının reddi gerektiğini, ayrıca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince dava değeri olan 29.022,22 TL üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde, icra takibinin 07/03/2022 tarihinde yapıldığını, davanın ise 22/04/2022 tarihinde açıldığını, bu her iki tarihte de davalının adresinin … mahallesi, … Bulvarı No:… Yenimahalle-Ankara olduğunu, takip ve dava tarihinden çok sonra 08/09/2022 tarihinde merkez nakli yapılarak şirketin Beylikdüzü-İstanbul adresine taşındığını, ön inceleme tarihinden sonra karar verildiğinden vekalet ücreti takdirinde hata olmadığını belirterek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekilince istinaf dilekçesi ekinde sunulan İstanbul Ticaret Odası firma kaydına göre davalı şirketin 08/09/2022 tarihinde merkez naklini tescil ettirdiği ve adresinin … Mah…. Bulvarı … sitesi No:… Beylikdüzü-İstanbul olarak görüldüğü, davalı vekilince istinaf dilekçesine cevap dilekçesi ekinde sunulan 30/06/2022 ve 07/05/2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetelerinde davalı şirketin adresinin … mahallesi, … Bulvarı No:.. Yenimahalle-Ankara olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19 maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. TMK’nın 19. Maddesine göre gerçek kişilerin yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Aynı Kanunun 51. Maddesine göre tüzel kişilerin yerleşim yeri ise, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Dava konusu işin yapıldığı yer Sultangazi ilçesi olup, Gaziosmanpaşa adliyesine bağlıdır. Dosya kapsamındaki ticaret sicil kayıtlarına göre ise davalı şirketin ikametgahının icra takibi ve dava tarihi itibariyle Yenimahalle/Ankara olduğu; davalı şirketin bu tarihlerden sonra Beylikdüzü adresine merkez nakli yaptığı 08/09/2022 tarihli tescil kaydından anlaşılmaktadır. Bu durumda, icra takibinin bu iki yerden birinde yapılması gerekirken yetkili olmayan Büyükçekmece icra müdürlüğünde takip yapılması nedeniyle, mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Öte yandan, davacı vekili ön inceleme duruşması yapılmadan karar verildiğini, müvekkili aleyhine hükmolunan vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. Maddesi gereğince 29.022,22 TL üzerinden nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken doğrudan maktu avukatlık ücretine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. Maddesinde “(1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. (2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. (3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ön inceleme duruşmasının bitiminde mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olup, buna göre Tarifenin 7/2.maddesi gereğince “davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine” hükmolunacağından, mahkemece bu kurala uygun olarak 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden; 1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2022 tarih ve 2022/394 esas, 2022/850 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.