Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2949 E. 2023/123 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2949
KARAR NO: 2023/123
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2022
NUMARASI: 2020/750 Esas, 2022/630 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında eser sözleşmesi olduğunu, sözleşme kapsamında yapılan işe karşılık düzenlenen faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, her ne kadar takip 80.949,57 TL üzerinden başlatılmış ise de, davadan önce yapılan cari hesap kontrolüne göre davacı alacağı 50.949,57 TL gözüktüğünden bu miktar üzerinden takibin devamını talep ettiklerini, davalı tarafça somut bir itiraz ileri sürülmediğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı ile davacı … Teknolojileri A.Ş arasında 08.03.2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalıya ait otel inşaatına sauna, hamam, kese odası, ılıklık, buhar odası ve yüzme havuzunun malzeme, mekanik sistemi ve ince inşaat işlerinin malzeme temini, proje, montaj işlerinin yapılması konusunda anlaşıldığını, buna ek olarak 13.05.2014 tarihinde davacı şirket ile imzalanan sözleşmeyle bu işlerin tamamının 115.500 Euro + KDV bedelle davacı şirket tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını ve sözleşmenin davacı şirkete devredildiğini, davacı şirketin imalatları eksik yaptığını, eksikliklerin Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, tespit dosyasına sunulan raporun bazı kısımlarında eksiklikler bulunduğundan buna itiraz ettiklerini, davacı tarafın imalat tam bitmeden sözleşmeye göre yazılı imzalı kesin hakediş onayı alınmadan fatura düzenlediğini, eksiklikleri tamamlamadığını, davalı şirketin davacının yapması gereken bir takım imalatları onun hesabına yaptırarak faturalarını davacı şirkete gönderdiğini, fakat bu faturaların ödenmediğini, davacı tarafça gönderilen 24.04.2015 tarihli mail ile kendisine ait olan kısmın hesaptan düşürülmesini sağlamak için miktarın öğrenilmek istendiğini, aynı şekilde otel inşaatının mimarı … beyin 589,60 Euro’luk işi diğer mermerciye yaptırdığını bildiren 24.04.2015 tarihli mail metni de bulunduğunu, şayet davacı adına bir hakediş çıkacak ise davacı adına yaptırılan imalatlara ilişkin tutarların hesaplanan miktardan düşürülmesi gerektiğini, buna ilişkin toplam düzenlenen faturanın 7.811,60 TL olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, aksi halde davacı hesabına yaptırılan imalatların toplamı KDV dahil 7.811,60 TL’nin buna ilişkin faturanın düzenlenerek davacıya gönderildiği andan itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte hesaplanacak davacı alacağından mahsubunu talep etmiştir.Dava, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali talebine ilişkindir. Davalı ile ilk olarak dava dışı … A.Ş arasında imzalanan 08.03.2013 tarihli sözleşmede iş bedeli 111.500 Euro + KDV olup, taraflar arasındaki sözleşme götürü bedellidir. Sonrasında davacı ile imzalanan 13.05.2014 tarihli ek protokolde ise sözleşme bedeli daha önce … A.Ş’ye ödenen 17.325 Euro (KDV dahil) + kalan 100.817,79 Euro + KDV şeklinde kararlaştırılmıştır. 08.03.2013 tarihli sözleşmenin teslime ilişkin 5.maddesine göre, iş sahibi davalı 15.04.2013 tarihine kadar kendi yapması gereken işleri tamamlayacak, yazılı olarak yükleniciye teslim edecek, sözleşmeye göre ödeme yapacak, bundan itibaren 45 gün içinde davacı yüklenici işi teslim edecektir. Dosyada gerek davalı tarafından iş yerinin davacıya teslimine gerekse davacı tarafından işin davalıya teslimine ilişkin bir tutanak bulunmamaktadır. Davalı tarafça eksik-ayıplı işlere ilişkin Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/39 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırılmış, bu dosyaya sunulan 04.06.2015 tarihli raporda eksik ve hatalı yapılan işler ve üniteler 5 madde halinde sayılmış, ancak bunlara ilişkin bir bedel tespiti yapılmamıştır. Davalının sunduğu 02.10.2014 ve 15.11.2014 tarihli tutanaklara göre o tarihlerde halen işin yapımının devam ettiği anlaşılmaktadır. Yine davalının sunduğu maillere göre de 25.04.2015 tarihine kadar hala eksiklikler giderilmeye devam edilmiş, davacıdan eksiklikler giderilmesi istenmiş, davacı tarafça gönderilen bir kısım maillerde eksikliklerin giderileceği, bir kısım maillerde ise giderildiği belirtilmiştir. Mahkemece, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 50.949,57 TL alacağı bulunduğu, davalı tarafın defter kayıtlarına göre ise 43.137,97 TL davacıya borçlu olduğu, bu farkın davalı tarafça düzenlenen 31.03.2015 tarihli 7.811,60 TL’lik fiyat farkı açıklamalı iade faturasından kaynaklandığı, bu faturada belirtilen eksik işlerin giderilme bedelinin 29.05.2017 ve 25.09.2017 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporlarına göre kadri maruf olduğundan davacı alacağından mahsubu gerektiği, aynı şekilde yine aynı rapora göre sauna ahşap eksikliklerinin giderilmesiyle ilgili davalı tarafından üçüncü kişilere yaptırılan 3.540,00 TL tutarındaki fatura bedelinin de davacı alacağından tenzil edilmesi gerektiği, buna göre eksik ve kusurlu imalat bedelleri düşüldükten sonra davacının davalıdan bakiye alacağının takip tarihi itibariyle 39.597,97 TL olduğu gerekçesiyle, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin verdiği kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 22/09/2020 tarih ve 2018/688 Esas, 2020/890 Karar sayılı ilamı ile, mahkemece, işin götürü bedelli olduğu ve davacının bakiye iş bedeli için takip yaptığı gözönüne alınarak, sözleşme ve ek protokoldeki hükümler de dikkate alınmak suretiyle, ek protokol gereği yüklenici tarafından yapılması kararlaştırılan toplam iş miktarı 100 birim kabul edilip, eksik ve ayıplı işler varsa bunlar da dikkate alınmak suretiyle, yüklenici tarafından bunun kaç birimlik kısmının (% olarak) yapıldığının bilirkişiye hesaplattırılarak, bulunacak bu oranın ek protokolde kararlaştırılan toplam iş bedeline oranlanmak suretiyle yüklenicinin ne kadarlık iş bedelini hakettiğinin belirlenmesi, tarafların defterlerinin eksik ve ayıplar için düzenlenen iade faturaları dışında birbiriyle uyumlu olması nedeniyle belirlenen bu alacağın miktarının 50.949,57 TL’yi geçemeyeceği de dikkate alınarak, davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden talep edebileceği iş bedeli alacağı tespit edilip, yapılan ödemeler düşüldükten sonra yüklenicinin isteyebileceği bakiye iş bedeli alacağının tespit edilmesi ve davacının davadaki talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkeme, dairemizin kaldırma kararı sonrasında yaptığı yargılamada, işin götürü bedelli olduğu ve davacının bakiye iş bedeli için takip yaptığı, sözleşme, ek protokol dikkate alınarak toplam iş bedeli 100 birim kabul edilerek, eksik ve ayıplı işler varsa dikkate alınarak yüklenicinin bu iş bedelinin ne kadarını yaptığının yüzde olarak hesaplanması ve yüklenicinin yaptığı işe karşılık hakettiği bedelin hesaplanması için bilirkişi heyetinden 06/10/2021 havale tarihli aldığı raporda; taraflar arasındaki sözleşme ile işe başlanıldığı, sözleşme ekinde veya sonrasında hazırlanması gereken proje ve imalat detaylarının mahkeme dosyasına sunulmadığı, anlaşmanın anahtar teslim iş olarak yapıldığı, dava dosyasına sunulan sözleşmenin okunaklı olmadığı, imalat kalemlerine dair ücret bilgisine yer verilmediği, taraflar arasında imalatın tamamlandığına dair kesin hak edişlere ilişkin bilgi ve belgelerin dava dosyasında yer almadığı, davacı tarafın fatura içeriğinde detay ve ekinde iş teslimine dair bilgi belge olmadığı, davacı tarafından şantiye defteri, ürün ve iş teslim tutanakları, yeşil defter vb. kayıtların ibraz edilmediği, özellikle havuz gibi imalat aşamalarında kontrol ve test sürecinin devamlı yapılması gereken ıslak hacimlerde ne tür testler yapıldığına dair bilgi ve belgelerin de huzurdaki mahkeme dosyasında yer almadığı, bu aşamada Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/39 D.İş dosyası tespit raporuna konu eksik ve hatalı imalatlara göre söz konusu sözleşmeye konu işin tamamlanma oranı ile eksik yapılan işin oranını tespit ederek Bölge İdare Mahkemesi ve Mahkemenin ara kararına göre hesaplama yapmanın mümkün olmadığını, belgelerin dosyaya ibrazı halinde rapor tanzim edileceğinin bildirildiği, 01/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda ise; davacı tarafından sunulan bilgi ve belgeler arasında sözleşmeye ilişkin düzenlenmesi gereken ara ve kesin hakkediş raporları ile işin kabulüne ilişkin tutanak vb. bilgi ve belgelerin sunulmadığı, CD içerisindeki fiyat takdirine ilişkin tabloların teklife esas olduğu ve sözleşmedeki tüm maddelere ve yapılması taahhüt edilen mahallerin tamamı için düzenlenmediği, sunulan bilgi ve belgelere göre hak ediş raporları olmadan yapılan değerlendirmeye göre yüklenicinin yaptığı işin %4,84’ünün eksik ve kusurlu yapıldığı, %95,16’sının da tamamlandığını, eksik ve kusurlu yapılan işin bedelinin 18.201,97 TL olduğu, davacıya yapılan ödemeler eksik işler namı hesabına yapılan işler incelendiğinde yüklenicinin alacağı miktar fatura bedeli üzerinden %8,71 olup bu bedelin de 32.747,6TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan bu tutarı talep edebileceği, itiraz ve sunulan belgeler üzerine alınan 12/04/2022 havale tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; davanın bu aşamasında delil sunulma ve delillerin geçerliliği mahkemenin taktirinde olduğu belirtilerek davacı tarafından sunulan belgeler arasında sözleşmeye düzenlemesi gereken ara ve kesin hakediş raporları ile işin kabulüne ilişkin tutanak vb. belge ibraz edilmediği, CD içerisindeki fiyat takdirine ilişkin tabloların teklife esas olduğu ve sözleşmedeki tüm maddelere ve yapılması taahhüt edilen mahallere tamamı için düzenlenmediği, hakediş raporları olmadan yapılacak değerlendirmenin mahkemenin taktirinde olduğu belirtilerek aynı şekilde yapılan eksik ve kusurlu imalat ve tamamlanan imalat oranlarına göre davacının davalıdan alacağının 32.747,6TL olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında bir kısım işleri eksik yaptığı, dosyaya sunulan delillere, tarafların ticari defter kayıtlarına göre yapılan bilirkişi incelemesinde davacının takip tarihi itibariyle eksik ve kusurlu işlere ilişkin imalatın toplam imalata olan oranı bulunarak yapılan hesaplama sonucunda bakiye alacağın 32.747,6TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne davalı borçlunun Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 32.747,60-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından ve koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf talebiyle; taraflar arasında imzalanan 08/03/2013 tarihli sözleşmeye göre taraflarına ait otel inşaatına sözleşmede kararlaştırılan işlerin 115.500 Euro + KDV bedelle yapılması hususunda davacı şirket ile anlaştıklarını davacı tarafın bir kısım işleri eksik yaptığını eksikliklerin yerine getirilmesini talep ederek yapılması halinde işin teslim alınacağının ve ödeme yapılacağının dile getirildiğini, ancak davacıdan olumlu yanıt alamamaları üzerine Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/39 D.İş dosyası ile tespit yaptırdıklarını, sözleşmeye aykırı eksikliklerin tespit edildiğini, ancak bedelinin hesaplanmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında bu eksikliklerin inşaat mühendisi tarafından hesaplanıp borçtan mahsup edilmesi gerekirken yapılmadığını, tüm eksikliklerin fotoğraflar ile sabit olduğunu, bunların ne kadarının tadil olacağı hesaplanması gerekirken hesaplama yapılamadığını, davacının 7 senedir dosyaya sunmadığı belgeleri iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği yasağını aşarak tüm itirazlara rağmen dosyaya sunduğunu ve buna göre inşaatın %4,8 eksik ve kusurlu olduğu, %95,16 tamamlandığı oranları üzerinden hesaplama yapılarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, inşaattaki eksikliklerin kalem kalem belirlenerek maliyetlerine ilişkin rapor düzenlenip buna göre oranlama yapılması gerektiğini belirterek, bilirkişi raporuna göre verilen kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasında 08/03/2013 tarihinde sözleşme akdedilmiştir. Bu sözleşemeye göre davacı taraf davalının otel inşaatına 1 adet sauna, hamam, kese odası, ılıklık, buhar odası ve yüzme havuzunun malzeme, mekanik sistemi ve ince inşaat işlerinin malzeme temini, proje, montaj işlerinin yapılması konusunda anlaştıkları buna ek olarak 13.05.2014 tarihinde davacı şirket ile imzalanan sözleşmeyle bu işlerin tamamının 115.500 Euro + KDV bedelle davacı şirket tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmakta olup, işin teslim süresi sözleşmede yer almamaktadır. Davalı taraf birtakım işlerin eksik yapıldığını, bunların giderilmesinin davacıdan istenildiğini, ancak taleplerinin karşılanmadığını, bunun üzerine Küçükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/39 D.İş dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespit raporunda eksikliklerin belirlendiğini, birkısım eksikleri kendilerinin 3. şahıslara yaptırdıklarını, karşılığında 7.811,60 TL’lik fatura düzenleyerek davalıya gönderdiklerini, hakediş alacağından bu fatura bedelinin mahsubunu talep ettikleri gibi istinaf dilekçesinde de davacı tarafın süresinde sunulmayan belgelerine dayanılarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dosyada alınan SMM bilirkişi raporunda 7.811,60 TL bedelli davalının davacıya gönderdiği fatura dışında tarafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, davacının süresinde faturaya itirazının bulunmadığı belirtilmiş; inşaat mühendisi bilirkişi ise raporunda eksik işlerin dosyada ara ve kesin hakediş raporlarının bulunmadığı, sunulan belgelere ve tespit dosyasındaki rapora göre yüklenici tarafından yapılan işin %4,84’ünn eksik ve kusurlu olduğu, işin %95,16 oranında tamamlandığı, eksik ve kusurlu yapılan işlerin bedelinin 18.201,97 TL olduğu yüklenicinin bakiye alacağının takip tarihi itibari ile 32.747,06 TL olduğu yönünde kanaat bildirilmiş ve mahkemece bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dairemizin kaldırma kararında götürü bedelli sözleşmelerde oranlama yönteminin nasıl uygulanacağı açıklanmasına rağmen bilirkişilerce bu yöntem hatalı uygulanmıştır. Bilirkişiler tespit edilen eksik işleri önce bedellendirip sonra toplam iş miktarına oranlamıştır. Oysa eksik işlerin önce sözleşme gereği yapılması gereken toplam işe oranı bulunup, bu oranın toplam iş bedeline oranlanması suretiyle davacı alacağının tespiti ve bulunan alacak miktarından yapılan ödemeler düşülerek bakiye alacak bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir. Şu halde, mahkemece, açıklanan bu yöntem uygulanarak hesaplama yapılması gerekirken, farklı yöntemle hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2022 tarih, 2020/750 Esas, 2022/630 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.