Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2914 E. 2022/1953 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2914
KARAR NO: 2022/1953
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2022
NUMARASI: 2014/803 Esas, 2022/488 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili yüklenici … San. Ve Tic. A.Ş ile davalı iş sahibi … İnşaat Ve Turizm San. Tic. A.Ş. arasında 22.11.2011 tarihli “Ankara Şehiriçi Fiber Optik Kablolu Erişim Şebekeleri Tesisi Altyüklenici Sözleşmesi” imzalandığını, işbu sözleşmeye göre Ankara ili içerisinde yaklaşık 195 km. güzergâhta fiber optik şebekesinin tesisi (kazı.boru, menhol yerleştirme, asfalt, kablo çekimi, vs.) işinin birim metre fiyatı 28,70 TL + KDV üzerinden, 8 aylık sürede yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 5. maddesinde “inşaat-imalat işleri” başlıklı 2. bendine göre; “kazı güzergâhının tamamının projesinin işbu sözleşmenin imzasını takip eden en fazla 15 gün içinde davalı tarafından yükleniciye verilecektir” hükmünün yer aldığını, sözleşmenin 7. maddesinde “…, iş taslak kazı güzergâhı ile eş zamanlı olarak yükleniciye iş konusu güzergâh ile ilgili olarak işin yapılabilmesi için yeterli ve gerekli bilgileri verecektir” hükmünün yer aldığını, davalı tarafından bu edimlerin yerine getirilmediğini, davalının yer tesliminden kaçındığını, resmen ve fiilen yer tesliminin yapılmadığını, sözleşmenin 3. maddesinin son bendine göre taraflar arasındaki TTK madde 20/3 kapsamındaki bildirimler hariç diğer bildirimlerin elektronik posta ile gönderileceğini, işverenin güzergahlara ilişkin parçalar halinde kazı ruhsatlarının 05/12/2011’den 17/12/2012’ye yayılan 13 aylık sürede belediyeden alınarak davacıya sadece 185 km için bildirildiğini, sözleşmenin imzasından sonra 15 gün içerisinde bir bütün olarak ruhsatların gönderilmediğini, sözlü görüşmeler ile taleplerine, ruhsatların kısa zamanda verileceği şeklinde cevap verildğini, işe başlayarak fiilen kazı imalatlarını yaptıklarını şebeke döşenmesi işlerinin kendilerine verilen iş emirleri kapsamında eksiksiz yerine getirildiğini, gönderilen iş emirleri ve belediye kazı ruhsatları uyarınca toplam 185,59 km güzergahta kazı, boru döşenmesi vs şebeke tesis imalatı işinin tamamlandığını, eksik kalan bazı yerlerde kablo çekilmesi işlerinin, kablo planının davacıya verilmemesi ve 9,4 km güzergahın kazı ve şebeke imalat işlerinin de işveren davalı tarafından kazı ruhsatı ve iş emrinin davacıya gönderilmemesi nedeniyle yapılamadığını, bunlarla ilgili kusurlarının bulunmadığını, bu eksik imalatın yapılması için davacı tarafından yapılan taleplerin davalı tarafından olumlu cevaplandırılmadığını, dolayısıyla davalının kusurlu olduğunu, sözleşmenin ödemeler başlıklı 11. maddesinde hakedişlerin, imalatın davacı tarafından bitirilmesi üzerine davalı ve üst iş vereni (…) sorumluluğunda “…” firmasının fiilen sahada yapacağı metraj ölçümü ve kontrolü sonrasında davalı tarafından geçici kabulün yapılması ve aylık olarak yapılan işe göre hakediş ödemesinin yapılacağının düzenlendiğini, işin tamamı bittikten sonra da kesin kabul ve kesin hesap yapılacağını, aylık olarak hakedişler ödenecek olmasına rağmen imalat bitirildiği halde geçici kabulün yapılmadığını, Aralık 2011 den Kasım 2012 tarihine kadar aylık olarak davalı tarafından keyfi olarak belirlenen tutarlarda faturalar kesilerek karşılığı kısmi ödemeler yapıldığını, aylık fatura kesilmesi yönündeki taleplerinin elektronik posta ile kendilerine iletildiğini, bunun üzerine davacının aylık faturalar kestiğini, tüm hakedilen ücret, kesilen faturalar ve ödenen tutarların dökümlerinin yapıldığını, … firmasının kesin metraj hesaplamalarını yapmamasının yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, fiiliyatta benimsedikleri uygulamanın ise imalata karşılık aylık kısmi ödemeler yapılması şeklinde olduğunu, yüklenici davacının yapılan ödemeleri imalat alacağına mahsuben kabul ettiğini Kasım 2012 tarihinden sonra aylık ödemelerin davalı tarafından kesildiğini davacıya da yazılı ve sözlü bildirimde bulunulduğunu, ancak davalının “üst işveren tarafından kendisine ödeme yapılmadığı” gerekçesi ile ödemeleri durdurduğunu, iş bedeli ödeneceği sözleri ve sözleşmeye istinaden iş emri verilen 185.59 km güzergahta çalışmaya devam edilerek bitirildiğini, ancak tahsil edilen hakedişlerin 150 km’lik imalata tekabül ettiğini, alacağını tahsil etmek amacıyla Beyoğlu … Noterliğinin 06/02/2013 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini davalıya gönderdiklerini, sözleşmeye göre geçici kabul şartlarının oluştuğunu ve hakedilen 1.495.038,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, yine Beyoğlu … Noterliğinin 04/02/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin hem davalı hem de … A.Ş ‘ye gönderildiğini, üstlenilen işin son 10 km’lik kısmına ilişkin ruhsatın muhatap tarafından alınamaması ve Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kazı işlemlerinin durdurulması sebebiyle davalı tarafından kendilerine teslim edilen malzemelerin şirketin deposunda bulunduğunu, malzemelerin tespiti ile teslim alınması ve yer gösterilmesinin ihtar edildiğini, davalının İstanbul … Noterliğinin 03/04/2013 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile aralık 2011 kasım 2012 tarihlerindeki hakedişlerin eksiksiz olarak ödendiği, sözleşmenin 11.3 maddesine göre kablo planlama hususunda kendilerinin üst işeverenle birlikte harekete etme zorunluluklarının bulunduğu, sözkonusu … tarafından nihai evraklarının teslim edilmemesinde kendilerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve sözleşmenin 29.8 maddesindeki geçici kabul şartlarının oluşmadığını, Aralık 2012 dönemi öncesinden borcu bulunmadığını, Aralık 2012 sonrası ise kablo planının üst işveren tarafından hazırlanmadığı için kendisinin de davacıya veremediğini beyan ettiğini, sonrasında da davacı tarafından bir kısım ihtarnameler keşide edildiğini, sözleşmeye göre 195 km olan işin 9,4 kilometresindeki imalat çalışmasının davalının iş emri ve ruhsat verilmemesi sebebiyle fiilen imalatların yapılamadığını, davacının bu imalatlardan kazanç sağlamasının engellendiğini, davalı tarafın kusurlu olduğunu, eser sözleşmesinin halen feshedilmemiş olduğunu belirterek, 06/02/2013 tarihli ihtarname ile muaccel hale gelen 1.495,038,00 TL alacak ile dava tarihine kadar işlemiş 169.748,25 TL faizinin davalıdan tahsiline, davacının sözleşme kapsamında yapıp tamamlamış olduğu kazı, borulama vs imalat bedeli karşılığı doğmuş olan 1.537.705,00 TL alacağının davalıdan tahsiline, davalının kusurlu ve sözleşmeye aykırı eylemlerinden kaynaklı işin süresinin uzaması sebebi ile uğradığı ilave zarar kalemleri toplamı 1.528,711,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, davalının kusuru ile sözleşmeye aykırı olarak davacıya yaptırılmayan işlerden yoksun kaldığı kar karşılığı zararı olan 62.214,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davacının davalıya teminat olarak verdiği 560.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun dava sonuna kadar paraya çevrilmesinin tedbiren önlenmesine, sözleşme uyarınca davalı tarafından davacıya verilmiş olan malzemelerden imalatta kullanılmayan, artan malzemelerin davalıya iade ve teslimine, davalının yer göstermesine, sonuç olarak toplam 3.298.377,73 TL zararın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birilikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin, asıl işveren … A.Ş’nin de aralarında bulunduğu … Şirketler Grubuna bağlı şirketlerden biri olduğunu, … A.Ş ile müvekkili arasındaki sözleşmeye göre 2000 kilometreyi kapsayan fiberoptik kablolu erişim şebekelerinin yapımı işinin üstlenildiğini, ancak bu sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedilerek İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/121 esas sayılı dosyası ile 24.996.959,73 TL zararın tazmini için açtıkları davanın ve … AŞ’nin İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/280 esas sayılı dosyası ile işin ayıplı ve kusurlu olduğu iddiasıyla açılan davanın kendi açtıkları dava ile birleştirildiğini, … ile yapılan sözleşmeden sonra alt taşeron olarak yapılan işin yapımına ilişkin 14 adet sözleşme imzalandığını, davacı şirketin de asıl işveren tarafından seçilen şirketlerden biri olup söz konusu Ankara Büyükşehir Belediyesine ait işin bu şirkete sözleşme ile verildiğini, işin asıl işveren … şirketine ait olduğunu, asıl işverenden kaynaklanan gecikmelerden müvekkilinin sorumlu olmadığını, kablo planının ve ruhsatlarının verilmemesinin asıl işverenden kaynaklandığını, eksik bırakılan 9.4 km’lik alanın tamamlanması için davacı tarafından kendilerine herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkili tarafından kontrol işinin yerine getirilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmede işin muayene ve kontrolünün üst işverenle birlikte yapılacağının hükme bağlandığını, davacının üstlendiği işi fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmadığını, taahhüt edilen sürede işi bitirmediğini, basiretli bir işadamı gibi hareket etmediğini, talep ettiği kâr kaybı ve zararların neye istinaden hesaplandığının belli olmadığını, eğer kusur ve zarar söz konusu ise davacı ile aynı gruba mensup … tarafından ödemelerin zamanında yapılmamasından kaynaklandığını, davacıya bu hususlarda gerekli ihbarların yapıldığını, davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesinin engellenmesi amacıyla yaptığı talebi ve davayı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda sözleşme konusu 195 km.lik fiber optik kablo döşenmesi işinin yaklaşık 185.59 km-lik |kısmının tamamlandığı, işin sözleşmede öngörülen 8 aylık süre içinde tamamlanamadığı, işin geçici kabul işlemlerinin yapılmadığı, davacıya Aralık 2012 ayından itibaren hak ediş ödemesi yapılmadığı, taraflar arasında sözleşmenin feshedildiğine dair tarafların herhangi bir beyanı olmadığı, bu bağlamda sözleşmenin hukuken geçerliliğini sürdürdüğü, ancak fiilen davacı yüklenici tarafından işe devam edilmediğinin tespit edildiği, sözleşmenin 22.11.2011 tarihinde imzalanmış olmasına rağmen … tarafından düzenlenmiş kazı ruhsatlarının 27.03.2012 tarihinden itibaren alınmaya başlandığı, kazı ruhsatlarının alınmasında davalının 4 aydan fazla bir gecikmeye sebebiyet verdiği, 22.11.2011 tarihli sözleşmenin 5.maddesinde işin süresinin … ruhsatlarının yükleniciye teslim tarihinden itibaren 8 ay olacağı, …’un güzergahları ve ruhsatları yükleniciye vermemesi gibi …’tan kaynaklanan gecikmelerin sözleşme süresine ekleneceği belirtilmekte, olup, davalı … A.Ş. ile … A.Ş. arasında akdedilmiş 17.11.2011 tarihli sözleşmenin 5.maddesinde; …’in güzergahları yükleniciye vermemesi gibi Superonline’dan kaynaklanan gecikmelerin sözleşme süresine ekleneceğinin belirtildiği, buna göre …’nin güzergahları …’a bildirme yükümlülüğü bulunduğu, 22.11.2011 tarihli sözleşme gereği ruhsat alma yükümlülüğünün … tarafından üstlenildiği, davalının kazı ruhsatlarını zamanında almamış oluşu, iş programının sıkıştırlmasına sebebiyet verecek şekilde planlanması, güzergahları bildirmekle yükümlü …’nin işlerde değişiklik yapması nedeniyle işin uzamasına sebebiyet verdikleri anlaşıldığından, 22.11.2011 tarihli sözleşmenin 5.maddesine göre, … tarafından düzenlenmiş kazı ruhsatlarının ilkinin 27.03.2012 tarihinde alındığı, son ruhsatın ise 29.05.2012 tarihinde alındığı göz önüne alınarak işin bitiş süresinin 29.05.2012 tarihi + 8 ay = 29.01.2013 tarihi olacağının hesaplandığı; raporda sözleşmeyle belirlenen 195 km.lik iş’in 06.02.2013 tarihi itibariyle; 153 759.91 mt. * 31630.00mt.— 185 390.00 mt.(185,39 km.)lik kısmının yapılmış olduğu kanaati belirtilmiş olmakla, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 42/2.maddesi gereği geçici kabule hazır hale geldiği belirlenmiş ve sözleşme konusu işte davacı tarafından yapılmış 31.63km.lik kısmının bedelinin ödenmediği konusunda taraflar arasırıda uyuşmazlık olmadığı göz önüne alınarak; sözleşme gereği bedeli ödenmeyen 31.63 km.uzunluğundaki alan için hesaplanan alacak miktarı; 31 630.- mt. X 28.70 TLimt. X (1.18 kdv – 0.03 stopaj) = 1.043 948.-TL gerçekleştirilen imalat bedelinden kaynaklanan alacak olarak belirlenmiş olup, davacı tarafından yapılan toplam işin 185.59 km.uzunluğunda bir alanı kapsadığı, işin tamamının yerinde incelenmesinin imkansızlığı nedeniyle Ankara Batı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/115 Değişik İş dosyasında yapılan tespitler yerinde görülerek buna göre nefaset indirimi hesaplanrığı, söz konusu tespite ilişkin bilirkişi raporunda; … ile … çiftliğinde toplam 91 adet menhol kapağının yol platformu veya kaldırım altında kaldığının tespit edildiği, bu hatanın hat döşendikten sonra ilgili belediyesince asfalt dökülmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından bu eksiklikler için nefaset kesintisine gerek duyulmadığı, tespit raporunda… ile … Çiftliğinde toplam 155 adet menholün zemine uygun olarak yapılmadığı, kimisinin yüksek kotta, kimisinin düşük kotta bırakıldığı tespit edildiğinden bu hatanın giderilmesi için gerekli tadilat nedeniyle 3.760,50 TL nefaset indirimi hesaplandığı, bu miktarın mahsubu ile davacının imalat bedeli olarak talep edebileceği miktarın 1.040.187,50 TL olduğu kanaatine varıldığı; raporda mali bilirkişi tarafından 08/02/2013 tarihinden dava tarihine kadar 135.110,38 TL işlemiş faiz alacağı olduğunun hesaplandığı, yine dava konusu işte 195km.-185.39 = 9.61 km.uzunluğundaki kısım için kazanıç kaybının 47.569,50 TL olarak hesaplandığı; ilave işlerin neler olduğu, tamamlanıp tamamlanamadığının tespit edilemediği, davacının tamamlayarak davalıya teslim ettiği imalatların teslimden sonra üçüncü kişilerce tahrip edilmesi sonrasında davacı tarafından yenidan tadilat yapıldığı ve zararın giderildiğine ve bedeline dair bir belge bulunulmadığından zarar bedelini davalıdan talep edemeyeceği, depo kira bedellerinin davalıdan talep edilemeyeceği, 3 stopaj kesintisinin davalı tarafından Maliyeye Muhtasar Vergisi Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesinin davalının sorumluluğunda olduğu, davacı tarafından işin tamamlanması için sözleşme sonrasında alınan 4 adet kazı makinesinin amortisman bedellerinden dolayı uğradığını iddia ettiği zararın, bu iş makinalarının yıpranmasının zamana bağlı oluşu ve bu işe özgü olarak alınıp alınmadıklarının belli olmaması gözetilerek talep edilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, tamamlanan imalat bedeli olarak 1.040.187,50 TL, dava öncesi işlemiş faiz talebi olarak 135.110,38 TL ve yaptırılmayan işler nedeniyle yoksun kalınan kar olarak 47.569,50 TL olmak üzere toplam 1.222.867,38 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde talep edilen ve davalının davacıya verdiği teminat mektuplarına ilişkin mahkemece karar verilmediğini, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazı ruhsatlarının davacıya geç teslim edildiği belirtildiği halde davacının bu gecikmeden dolayı zarara uğradığının ispat edilemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, kazı ruhsatlarının geç teslim edilmesi nedeniyle davacının işin başında durmasına ve masraf yapmasına sebebiyet verdiğini ve işi ekstra 5 ay uzattığını, davacının 11/12/2012 en son ruhsat tarihi + 8 ay = Ağustos 2013 tarihine kadar fiilen ekiplerini iş yerinde tuttuğunu, ofis kirasını ödemek gibi birçok maliyete katlanarak zarara uğradığını, davacının Ankara’da başka hiçbir imalatının olmadığını, Ankara’daki tüm depo ve iş makinası kiralamalarının ve işçi ödemelerinin dava konusu iş için yapıldığını belirterek, davacının katlanmak zorunda kaldığı maliyetler yönünden zararına ilişkin taleplerinin reddi yönünden kararın incelenerek kaldırılmasına, ayrıca davalı lehine hükmedilmiş olan vekalet ücretinin icrasının karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı istinafa cevap dilekçesinde, davacı tarafın teminat mektubunun dava sonuna kadar paraya çevrilmesinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, fakat mektubun iptaline veya yargılama kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmediğini, mahkemece talep edilmeyen konu hakkında karar verilemeyeceğinden bu husustaki ve diğer hususlardaki istinaf talebinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın kısmen reddine dair kararın yerinde olduğunu, mahkemenin gerekçeli kararında davanın kısmen kabulü ile, tamamlanan imalat bedeli olarak 1.040.187,50 TL dava öncesi işlemiş faiz talebi olarak 135.110,38 TL ve yaptırılmayan işler nedeniyle yoksun kalınan kar olarak 47.569,50TL olmak üzere toplam 1.222.867,38 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair kurduğu hükümde faize faiz yürütüldüğünü, sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığını, mahkeme kararında dava dışı is sahibi … A.Ş’nin müvekkili şirketten yaptığı kesintilerin dava konusu 195 Km’lik işe ait olup olmadığının tespit edilemediğine ilişkin kabulün davacının sorumlu olduğu güzergahlar açıkça kabul edilmiş olup … ile aralarında akdedilen protokol ve eklerinde kesintiye neden olan işler ve güzergahların açıkça belirtildiği bu hususta mahkemece eksik inceleme yapıldığını, ayıplı işlerin davacının iddia ettiği alacak kalemlerinden mahsubu gerekirken iş eksiksiz tamamlanmış gibi hüküm kurulduğunu, davacı ile davalı arasındaki alt yüklenici sözleşmesinde davacının sorumlu olduğu bölgelerin açıkça yazıldığını, buna göre kesinti yapılan yerler ile bu yerlerin uyuştuğunu, mahkemenin bu hususta hatalı değerlendirme yaparak karar verdiğini belirtilerek, müvekkili şirketin hakedişinden kesilen toplam 1.176.524,55 TL’nin KDV dahil 898.284,94 TL’lik kısmının davacının bölgesine ve yaptığı işlere ilişkin olduğunu davacı yararına kâr kaybına hükmedilmesinin de yerinde olmadığını, yüklenici sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, kazı ruhsatlarının geç alımında müvekkilinin kusurlu olmadığını, asıl işveren …dan kaynaklı gecikmeler yaşandığını, yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporuna göre de davacının yaptığı fiberoptik altyapı şebekeleri tesisi işinde mevcut eksik ve hatalı işlerin belirlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre geçici kabul şartlarının oluşmadığını, bu nedenle geçici kabulün yapılmadığını, mahkemece işin geçici kabule hazır olduğu kabul edilerek davacı lehine imalat bedeline hükmedilmesinin yerinde olmadığını, takas ve mahsup taleplerinin de değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 22.11.2011 tarihli “Ankara Şehiriçi Fiber Optik Kablolu Erişim Şebekeleri Tesisi Altyüklenici Sözleşmesi” akdedilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının sözleşme konusu 195 km’lik fiber optik kablo döşenmesi işinin yaklaşık 185.59 km-lik |kısmının tamamladığı, işin sözleşmede öngörülen 8 aylık süre içinde tamamlanamadığı, işin geçici kabul işlemlerinin yapılmadığı, davacıya Aralık 2012 ayından itibaren hak ediş ödemesi yapılmadığı, taraflar arasında sözleşmenin feshedildiğine dair tarafların herhangi bir beyanı olmadığından sözleşmenin hukuken geçerliliğini sürdürdüğü, ancak fiilen davacı yüklenici tarafından işe devam edilmediğinin tespit edildiği, işin bitiş süresinin 29.05.2012 tarihi + 8 ay = 29.01.2013 tarihi olacağı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, sözleşmeyle belirlenen 195 km.lik işin 06.02.2013 tarihi itibariyle 153.759.91 mt. + 31.630.00mt. = 185.390.00 mt.(185,39 km.)lik kısmının yapılmış olduğu belirtildiğinden geçici kabule hazır hale gelen işte davacı tarafından yapılan 31.63 km.lik kısmın bedelinin ödenmediği, bu kısmın bedelinin 31.630 mt. x 28.70 TL x (1.18 kdv – 0.03 stopaj) = 1.043.948,00 TL olduğu; bir kısım menhollerin zemine uygun olarak yapılmaması, kimisinin yüksek kotta, kimisinin düşük kotta bırakılması nedeniyle menhol maliyetinin % 10’u oranında nefaset indirimi kesilmesi gerektiğinden, 115 menhol için 3.760,50 TL nefaset indirimi hesaplanmış olup, bu nefaset indiriminin ödenmeyen iş bedelinden düşülmesi halinde bakiye iş bedeli alacağı 1.040.187,50 TL olarak belirlenmiştir. Davacı tarafça imalat bedelinin kısmen ödenmesi için çekilen 06.02.2013 tarihli ihtarname ile 1.495.038,00 TL bedel ve 169.748,25 TL işlemiş faiz talep edilmiş ise de, 1.040.187,50 TL alacak için dava tarihine kadar işlemiş faiz 135.110,38 TL olarak hesaplanmıştır. Davalının kusuru ile sözleşmeye aykırı şekilde davacıya yaptırılmayan işlerden yoksun kaldığı kâr karşılığı olarak 62.214,00 TL’lik zarar tazmini talebi yönünden, yapılmayan 9.61 km iş için 47.569,50 TL kâr kaybı hesaplanmış olup, mahkemece bu miktarlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Davalının kusurlu ve sözleşmeye aykırı eylemlerinden kaynaklı olarak işin süresinin uzaması sebebiyle davacının uğradığı ilave zarar kalemleri toplamı 1.528.711,00 TL tazminat talebi yönünden ise, dosyaya sunulmuş ve bilirkişilerce de tespit edilmiş herhangi bir metraj, keşif özeti v.s’ye rastlanılmadığı, ilave işlerin neler olduğu, tamamlanıp tamamlanamadığı tespit edilememiş, davacının tamamlayarak davalıya teslim ettiği imalatların teslimden sonra üçüncü kişilerce tahrip edilmesi ve sonrasında davacı tarafından yeniden tadilat yapıldığına, zararın giderildiğine ve bedeline dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığından ve sözleşmenin 8.7.maddesine göre yüklenici işbu sözleşme çerçevesinde kendi kampının kurulması, mobilizasyonu, yer kiralaması, işletmesi, işçilerine ait yemek, yol masrafları tüm giderleri yükleniciye aittir hükmü gereği davacı yüklenici tarafından karşılanan ve fatura dökümünde belirtilen depo kira bedellerinin, ayrıca Superonline tarafından eksik, hatalı ve ayıplı imalatlar ile para cezalarına ilişkin davalı alacağından yapılan kesntilerin dava konusu 195 km.lik işten davacı tarafından yapılan 185,59 km’lik alana ait olup olmadığının da tespitinin yapılamadığı, yine bu alacak kalemleri içerisinde yer alan (Farklı Lokasyonlarda ve Geç Ruhsat Alınan İşlere Ait Aylık Yetersiz Metrajlardan Dolayı Oluşan 540.021,47 TL Zarar Talebi) ve (624.689,43 TL Maliyetlerden Dolayı Uğradığı Zarar Talebi) açısından davacı bu alacak kalemlerini münhasıran davalıya ilişkin olarak yaptığını ispat edemediğinden bu alacak kalemleri yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Stopaj alacağı konusunda, davalı tarafından davacıdan kesilen 132.387,28 TL % 3 stopaj kesintisinin davalı tarafından Maliyeye Muhtasar Vergisi Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi davalının sorumluluğunda olduğundan, Boğaziçi Vergi Dairesi’ne gönderilen 27.05.2019 tarihli yazıya göre … vergi no.lu davalı …’un tarh dosya ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde stopaj iade başvurusu ve herhangi bir iade işleminin söz konusu olmadığı anlaşıldığından; davacının bu kalem için alacaklı olamayacağı, davacı tarafından işin tamamlanması için sözleşme sonrasında alınan 4 adet kazı makinesinin amortisman bedellerinden dolayı uğradığını iddia ettiği zararın, bu iş makinalarının yıpranmasının zamana bağlı oluşu ve bu işe özgü olarak alınıp alınmadıklarının da belli olmaması nedeniyle davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle bu kalemler yönünden de davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Ancak, yerel mahkeme kararında dava tarihine kadar işlemiş olan faizin asıl alacağa eklenmesi suretiyle bulunan toplam 1.222.867,38 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dava konusu alacağın bir kısmı zaten işlemiş faiz istemine ilişkin olup, Borçlar Kanununu’nun 104/ son maddesi gereğince faize faiz işletilmesi mümkün bulunmadığı halde, mahkemece, faiz alacağına faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. (bkz.Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 06/12/2017 tarih ve 2016/2287 esas, 2017/4295 karar sayılı kararı) Öte yandan, dosya kapsamına göre davacının davalıya verdiği teminat mektuplarına ilişkin talebiyle ilgili her ne kadar yerel mahkemece karar verilmemiş ise de, teminat mektuplarının süresi dolmuş olduğundan, mahkemece teminat mektuplarına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, tamamlanan imalat bedeli olarak 1.040.187,50 TL, yaptırılmayan işler nedeniyle yoksun kalınan kâr bedeli olarak 47.569,50 TL olmak üzere 1.087.757,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava öncesi işlemiş 135.110,38 TL faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, dosya kapsamına göre sunulan teminat mektuplarının vadesi dolmuş olduğundan ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 3-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih ve 2014/803 Esas, 2022/488 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Davanın KISMEN KABULÜ ile, tamamlanan imalat bedeli olarak 1.040.187,50 TL ile yoksun kalınan kâr olarak 47.569,50 TL olmak üzere toplam 1.087.757,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, İşlemiş 135.110,38 TL faizin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE , Fazlaya dair talebin REDDİNE,3-Dosya kapsamına göre sunulan teminat mektuplarının vadesi dolmuş olduğundan ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 83.534,07 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 56.328,05 harcın mahsubu ile bakiye 27.206,02 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 56.328,05 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 572,90 TL tebligat ve posta gideri, 9.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.672,90 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 3.586,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 145.829,39 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 202.775,52 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan 20.884,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 441,40 TL (220,70+220,70) istinaf kanun yoluna başvurma harcı olan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.