Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2846 E. 2022/1934 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2846
KARAR NO: 2022/1934
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2018/1229 Esas, 2022/510 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02.08.2013 tarihli İstanbul Bahçelievler …’da … ada … parseldeki işyerine 4 adet 19 duraklı 1000 kg’lık asansörün 195.000 USD + KDV üzerinden temini ve tesisi için “asansör temin ve tesis sözleşmesi” yapıldığını, bu anlaşma ile müvekkilinin asansörleri temin ederek tesis ettiğini, anlaşma hükümlerine göre işin bedeli olan 195.000 USD + KDV’nin belirli bir kısmının banka havalesi ile nakit olarak, bir kısmının ise farklı oran ve farklı vadeli çeklerle ödeneceğini, %18 KDV’nin ise fatura kesim tarihinden itibaren takip eden ayın 25. gününde ödeneceğini kararlaştırdıklarını, hiçbir itiraz olmadan asansörlerin tesliminin gerçekleştiğini ve buna ilişkin 15.08.2016 tarihli 230.100 USD tutarında fatura kesildiğini, bu faturadan bakiye 35.100 USD alacaklarının kaldığını, bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibine geçildiğini, takibe itiraz edildiğini, ayrıca müvekkili ile davalı arasında bir asansör bakım sözleşmesi bulunduğunu, bu bakım sözleşmesinden doğan alacaklarının ise davaya ve icra takibine konu edilmediğini, davalı tarafından yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, fakat 03.12.2018 tarihli kapak hesabına göre 210.439,81 TL ödemenin 12.12.2018 tarihinde ihtirazı kayıt ile yatırıldığını, icra dosyasında itiraz olması ve ihtirazi kayıt ile ödeme yapılması sebebiyle icra müdürlüğünün paranın ödenmesine ilişkin taleplerini reddettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına alacak likit olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. ile … Tic. Ltd. Şti. vekili ; davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, esas yönünden ise, müvekkillerinden … Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili sıfatı bulunmayan diğer davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. arasında kurulan … İnşaat- … İnşaat Ortak Girişimi adi ortaklığı ile davacı şirket arasında, İstanbul Bahçelievler …’da … ada … parsel’deki işyerinde 4 adet 19 duraklı asansör temini ve tesisi hususunda 12.07.2013 tarihinde bir sözleşme ve aynı asansörlerin servis ve bakım hizmetlerinin verilmesi için de 17.03.2016 tarihinde ikinci bir sözleşme akdedildiğini, takılan asansörle ilgili 13.02.2017 tarihinde muayene sırasında asansörlerin güvensiz olduğu tespit edilerek kırmızı renkli bilgi etiketi verildiğini, ilgili mevzuat gereğince asansörlerin tescil işleminin yapılabilmesi için yeşil bilgi etiketi verilerek kusursuz olarak tanımlanmasının gerektiğini ve asansörlerin tescilinin mümkün olmadığını, asansörlerin muayenesinde güvensiz olarak belirlendiği tespit edilen 13.02.2017 tarihinden itibaren asansörlerin güvenli hale getirilmesi konusunda davacı asansör firmasıyla defalarca görüşüldüğünü, ancak davacının garantisi altında olmasına rağmen düzeltilmesi için çok uzun bir süre hiçbir gelişme sağlanamadığını, Bahçelievler Belediyesi adına asansörlerin kontrolünü yapan … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin asansörler için tanzim ettiği 12.02.2017 tarihli raporlar ile ortaya konulan uygunsuzlukların mevcut olduğunu, davacı tarafın ağır kusurlu olduğunu, bu eksiklikleri gidermediğini belirterek, davacının haksız ve koşulları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine, müvekkili davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri kanunun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, takibin bu sebeple iptaline, diğer müvekkili … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan haksız, dayanıksız davanın esastan reddine, takibin iptaline, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması nedeniyle koşulları oluşmadığından reddine, davacının kötü niyetle açtığı takip nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. vekili, husumet, yetki ve zamanaşımı yönünden itirazlarının mevcut olduğunu, esas yönünden ise, davacının müvekkili şirkete karşı yöneltmiş olduğu huzurdaki davada davacının hukuki yararının bulunmadığını, dosya borcunun diğer davalılar tarafından ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi heyetinden alınan 26/10/2020 tarihli kök rapor ve 02/12/2021 tarihli ek rapor doğrultusunda davaya konu asansörün, montaj tarihi olan 02/08/2013 tarihinde yürürlükte bulunan asansör yönetmelik ve standartlarına göre incelendiği, 15/12/2015 tarihinde teslim protokolü ile asansörlerin teslim edildiği, 13/02/2017 tarihinde asansörlerin periyodik kontrolleri esnasında güvensiz olduklarının tespit edildiği, 16/06/2017 tarihinde yine aynı firma tarafından yapılan muayene sırasında ise 4 adet 19 duraklı 1000 kg (13 kişilik) kapasiteli ve …, …, … tesis no’lu asansörlerin periyodik kontrolleri esnasında güvenli olduklarının belirlendiği, ancak … tesis no’lu asansörün yangın asansörü olarak incelemesi yapıldığında kusurlu olarak değerlendirildiği, bu asansörün acil durum asansörü olarak imalatının yapılmadığı, 2013 tarihli asansör montaj sözleşmesinde bu nitelikte bir asansör tesisinin yer almadığı, yangın yönetmeliği direktiflerine göre tasarlandığı, bu asansörlerin bedellerinin farklı olduğu, bu husus sözleşmedeki şartlarda yer almadığından dolayı davacı …’nin bu eksikliklerden sorumlu tutulamayacağı, icra takibine konu alacak yönünden ise, fatura ve aradaki ödemelerin davalının ticari defterlerinde yer aldığı ve 22/09/2016 tarihi itibari ile 35.100.00 USD karşılığı 104.383,89 TL borç bakiyesi olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. İcra dosyasına 12/12/2018 tarihinde davalı … Ltd. şti tarafından 201.439,81 TL ödemede bulunulmuştur. Mahkemece, dava tarihinden önce takip konusu yapılan miktarın tamamı dahil olacak şekilde ödeme yapıldığı, borcun tamamının ödendiği, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmadığı, ödeme kapak hesabı yaptırılarak takip çıkış bedeline ilaveten tüm icra giderleri, hesaplanan icra vekalet ücreti dahil ferileri ile birlikte olduğundan, takiple temerrütün oluştuğu dikkate alındığında TBK’nın 100.maddesi gereğince, “borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. ” düzenlemesi gereğince temerrütten sonra yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz ve takip masraflarına mahsup edilmesine dahi gerek bulunmadığı, herhangi bir tedbir kararı verilmediğinden kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığı gerekçeleriyle, davacının davasının davalılardan … Ticaret Ltd. Şti. ve … Ticaret Ltd. Şti. yönünden icra takibinden sonra, davadan önce ödeme nedeniyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, davanın davalılardan … Ticaret Ltd. Şti. yönünden şirketin Birleşme Nedeniyle Devrolan Şirket sıfatı nedeniyle taraf ehliyeti kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalılardan … Tic. Ltd Şti’nin kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme icra dosyasına takipten sonra dava açılmadan önce ödemede bulunulduğundan davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş ise de icra müdürlüğü tarafından takibin itiraz ile durduğu, ödemenin itirazi kayıt ile yapıldığı gerekçesi ile icra dosyasına yatan paranın taraflarına ödenmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı şirket tarafından 35.100-USD için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür. Davacı ile, davalılardan … arasında 02/08/2013 tarihinde “sözleşme” adı altında davacının … Ada … Parsel sayılı Yenibosna İstanbul adresindeki iş yerine 4 adet 19 duraklı 1000 kg (13 kişilik) … Model asansör temin ve tesis sözleşmesi yapıldığı sözleşme bedelinin 195.000,00 USD + KDV olarak kararlaştırıldığı, işin 15/12/2015 tarihinde … Sanayi AŞ ile … arasında yapılan teslim protokolü ile teslim edildiği, işin bedeline ilişkin ise 15/08/2016 tarihli KDV dahil 230.100,00 USD tutarlı fatura düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı fatura bedelinden 22/09/2016 tarihi itibari ile 35.100,00 USD ödenmediği gerekçesi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … , … adına … Tic.Ltd. Şti. ve … adına … Ticaret Ltd. Şti aleyhine icra takibi başlatmıştır. İcra takibi 12/12/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile durmuştur. İtiraz üzerine davacı 29/12/2018 tarihinde yani ödeme tarihinden sonra itirazın iptali davasını açmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı olarak gösterilen … Tic.Ltd. Şti.’nin 13/09/2019 tarihli ticaret sicil gazetesi ilanına göre diğer davalı … Ltd Şti.ne devredilerek birleşme işleminin yapıldığı, birleşmenin sonunda şirketin … Tic.Ltd. Şti. ünvanını aldığı ve bu şekilde ticaret sicil kaydının kapanmış olduğunun anlaşılmış; mahkemece bu durum gözetilerek yargılama sırasında diğer davalıya devrolunarak birleşen … Tic.Ltd. Şti. yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalı … Dış Ticaret Ltd. Şti ve … Tic.Ltd Şti. yönünden ise icra dosyasındaki takibe konu alacağın tamamının bu şirket tarafından yatırılmış olduğu anlaşıldığından davada hukuki yarar yokluğu nedeniyle davacının davasının reddine; davacının icra inkar tazminatı ise alacak likit olmadığından ve dava usulden reddedildiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine; davalılardan, … Taah. Ltd.Şti’nin kötüniyet tazminatı talebininde şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesi ile icra dosyasına yapılan ödeme itirazi kayıtla yapıldığından alacağını tahsil edemediğini davaya devam olunması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Dosya kapsamına göre, davacı şirket ile … arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davalılara karşı icra takibi yapıldığı, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, aynı zamanda dosya kapak hesabı yapılarak icra takibinde istenen miktara ilaveten tüm ferilerinin de hesaplanarak 210.439,81 TL olarak icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin tarafları arasında … Tic.Ltd. Şti. bulunmamaktadır. Zira yargılama sırasında 13/09/2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre davalılardan … Tic.Ltd. Şti’nin diğer davalı … Ticaret Ltd. Şti’ne devredilerek birleşme işlemi yapıldığı, … Tic.Ltd. Şti’nin devri suretiyle ticaret sicil kaydının kapatıldığı anlaşılmakla, mahkemece … Tic.Ltd. Şti yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması yerinde olmuştur. Diğer davalılar … Dış Ticaret Ltd. Şti. ve … Ticaret Ltd. Şti yönünden ise, dava tarihinden önce icra dosyasında takip konusu edilen tüm alacakların ferileriyle birlikte ödenmiş olduğu, takibin devamı yoluyla elde edilecek sonucun bu şekilde gerçekleştiği anlaşıldığından, mahkemece dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Alacaklı vekilinin icra veznesine giren paranın kendilerine ödenmesine yönelik talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi bir icra işlemi niteliğinde olduğundan, bu hususun icra hukuku kurallarına göre şikayet yoluyla icra hukuk mahkemesince karara bağlanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2022 tarih ve 2018/1229 Esas, 2022/510 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.