Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2566 E. 2022/1843 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2566
KARAR NO: 2022/1843
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2022
NUMARASI: 2020/660 Esas, 2022/437 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, davalı şirketin bünyesinde hizmet veren Zincirlikuyu ofisinde, davalı şirketin talebi doğrultusunda, kuvvetli ve zayıf akım komple elektrik işlerini yerine getirdiğini, davalıya gönderilen faturaların Eyüp … Noterliğinin 08.04.2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıya tebliğ edildiğini, ayrıca takip konusu alacağa esas teşkil eden hizmetin ispatına yönelik İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/618 D.iş dosyasıyla delil tespiti talebinde bulunulduğunu, davalı şirkete çekilen ihtar ve ihbarlara rağmen davalı şirketin fatura bedellerini ödemediğini, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, duran takibin devamı için iş bu davanın açıldığını belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazlarının iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığını, ticari defterlerinde davacı şirketten böyle bir mal ve hizmet alındığına dair bir bilgi veya belge bulunmadığını, faturalara konu mal ve hizmetlerin alındığının davalı şirket tarafından kabul edilmediğini, delil tespiti dosyasında alınan rapora itiraz edildiğini, delil tespitinin konusunu maddi vakaların oluşturduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarının davacı lehine kazanılmış hak doğurmayacağını, delil tespitinin kesin delil niteliğinde olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, tespite konu fatura bedellerinin rayice uygunluğunun incelenmediğini, araştırma yapılmadığını, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının faturaya konu işi yaptığının delil tespiti ve bilirkişi raporlarıyla anlaşıldığı, davalı vekilinin 17/04/2015 tarihli ihtarnamede, anılan faturaların hakedişlerle ve müvekkili şirkete verilen hizmetler ile uyumlu olmadığını ve bu suretle haksız olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, haksız kazanç sağlayıcı nitelikte olduğunu belirtmesi nedeniyle davalının yapılan işi kabullendiği, 2 adet faturanın ticari defterlerinde kaydedildiğinden şirketin temsilcisi tarafından yapılması ve kabul edilmesinin gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 352.053,80 TL asıl alacak ve 1.129,00 TL işlemiş faiz alacağı bakımından iptaline karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 13/10/2020 tarih ve 2018/979 esas, 2020/1055 karar sayılı kararı ile; davalı tarafça davacıya gönderilen ihtarname içeriğine göre … tarafından “teklifiniz kabul edilmiştir” denilerek imzalanan ve sözleşme haline gelen belge nedeniyle …’ın şirketi temsile yetkili olduğunun davalı şirketçe kabul edildiği sonucuna varıldığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda faturalar, bu faturaların kapsamını belirten 2015/618 D.iş sayılı tespit raporu ile taraflar arasında geçerli olan ve … tarafından imzalanan sözleşme içeriğinin incelenip değerlendirilmediği, bu durumda mahkemece son bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak 2015/618 D.iş sayılı tespit raporunda belirtilen dava konusu faturaların kapsamına girdiği tespit edilen imalatların mahalline uygun olup olmadığı belirlenip, sözleşmedeki fiyatlarla fiyatlandırması yapılarak, fatura bedellerinin kadri marufunda bulunup bulunmadığının araştırılması, fatura bedellerinin kadri marufunda bulunmaması halinde, sözleşmede belirtilen rakamlara göre davacı alacağının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, elektrik konusunda uzman olmayan inşaat mühendisi bilirkişi tarafından piyasa rayiçlerine göre düzenlenen miktar ve bedeller esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece alınan 05/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafından yapılan tüm elektrik tesisatlarının 11 adet faturalarında belirtilen tüm imalat ve montajlarının iç tesisat yönetmeliği, kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği, proje ve uygulama yönetmeliği hükümlerine uygun olarak eksiksiz bir şekilde yapıldığını, ofis katlarının tamamının faal olduğunu, davacı tarafından imalat ve montajı yapılan ve 11 adet faturada görülen tüm elektrik tesisatlarının teknik şartnamelere elektrik iç tesisleri yönetmeliğine, kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğine, Emo proje uygulama standartlarına, … Elektrik enerji tesisleri proje yönetmeliğine uygun olarak yapıldığı, yapılan işlerin fotoğraflandırıldığı, fotoğraflarından da görüleceği üzere kaliteli malzeme ve işçilikle elektrik iç tesisleri yönetmeliğine uygun olarak yapıldığı, şalter, sigorta, kondaktör, termik, sayaç, priz, anahtar, otomatik sigorta, yangın algılama ve ihbar sistemi, kartlı geçiş sistemi, seslendirme ve acil anons sistemi, kablo vb. Diğer tüm elektrik cihaz ve devre elemanlarının markalarının (…, …, …, …, …, …, …, …, …) vb. bilinir, tanınmış, TSE’li, kaliteli cihazların kullanıldığı, tüm tesisatların eksiksiz, test ve kontrollerinin de yapılarak devreye alındığını, kaliteli temiz işçilik yapıldığı, 2015 yılından bu yana hizmette ve problemsiz kullanıma devam edildiğinin tespit edildiği, imalatların mahalline uygun, fatura bedellerinin kadri marufunda olduğu, yapılan imalatlara ilişkin 11 adet faturanın KDV dahil toplam tutarının 385.001,70 TL + 4.100,00 TL dava tarihine kadar işlemiş gecikme faizi dahil olmak üzere davalının davacı yana toplam 389.101,70 TL borçlu durumda olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi heyet raporu ve dosyada daha önce alınmış olan kök rapor ve 1. Ek rapordaki tespitler sonucu icra takibine ve davaya konu 10 adet fatura olduğu, icra takibine konu ettiği 10 adet faturaya karşılık talep edebileceği alacağın 352.053,80 TL olduğu, davacının 09/04/2015 tarihinde alacağını talep eden ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede 8 günlük ödeme süresi verildiği, buna göre temerrüt tarihinin 18/04/2015 tarihi olduğu, takip tarihine kadar 2 günlük işlemiş faiz talep edebileceği, buna göre işlemiş faizin 352.053,80 TL X 10,50 X 2/36.500= 352.055,00 TL olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının 352.053,80 TL asıl alacak ve 202,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 352.256,35 TL için yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak 352.053,80 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın yargılamayı gerektirmesi ve davalının icra takibine itirazının kötü niyetli olmaması sebebiyle reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin verdiği kararın bilirkişi raporu kopyalanmak suretiyle verildiğini, bilirkişi raporundaki teknik ve hukuki değerlendirmelerin yerinde olmadığını ve hakim tarafından yapılması gerektiğini, teklif mektubunu imzalayan …’la ilgili değerlendirme yapılmadığını, bu şahsın çalıştığı dönemde müvekkili şirketi zarara uğratacak işler yaptığını, tek başına onay verme yetkisi olmadığını, bu kişinin temsilci sıfatıyla imzaladığı işlerden sorumlu olamayacaklarını, davacıya her hangi bir borçlanma olmadığını, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamına göre, mahkemece Dairemizin kaldırma kararına uygun olarak alınan 05/05/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda, icra takibine ve davaya konu 10 adet fatura içeriğinin yerinde yapılan incelemesinde, teknik şartnamelerin ve kaliteli malzeme ve işçilikle yapıldığının ve 2015 yılından bu yana problemsiz kullanıldığının, fatura içeriği yapılan işlerin mahalline uygun ve fatura bedellerinin kadri marufunda olduğunun tespit edildiği ve mahkemenin de bu tespitlere göre 10 adet fatura bedeline ilişkin takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiş olup, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2022 tarih ve 2020/660 Esas, 2022/437 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 24.062,63 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 6.015,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.046,93 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.