Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2461 E. 2022/1514 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2461
KARAR NO: 2022/1514
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2022/157 D.iş Esas, 2022/157 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı taraf … tarafından müvekkili adına keşide edilen 01.05.2022 tarihli, … sayılı ve 425.390,00 USD bedelli çek, 10.05.2022 tarihinde … bank A.Ş. Maslak Şubesi’ne ibraz edilmiş olup bahse konu çekin karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, 3.600,00 TL (240,42 USD) çek taahhüt bedelinin bankaca çek bedelinden düşüldüğünü, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle alacak tahsil edilemediğinden çekin 425.149,58 USD tutarında karşılıksız kaldığını belirterek, 425.149,58 USD’nin tahsili için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter kısmı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 12/05/2022 tarihli karar ile talebin %15 teminatla kabulü ile; alacaklının borçlulardan alacağı olan 425.149,58 USD’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunarak, alacak rehinle temin edilmemiş ve karşı tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı yeterli teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların alları ile alacaklarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin ihtiyati haciz kararını 25 Mayıs tarihinde müvekkili şirketin iş yerinde yapılan fiziki haciz sırasında öğrenildiğini, ihtiyati haciz talep edenin alacağını dayandırdığı çekin teminat çeki olduğunu, kambiyo senedi niteliğinine haiz olmadığını, çekin teminat senedi olduğuna dair davalı şirketin elinde bizzat ihtiyati haciz talep eden tarafından verilen imzalı ve onaylı belge ve ayrıca taraflar arasında imzalı sözleşme olduğunu, sözleşmenin 19.1.2 numaralı maddesi uyarınca yapılması gereken avans kesintileri yapıldığı için çekin bedelinin tahsil edildiğini, haciz talep edenin davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, ihtiyati haciz talep edenin muaccel bir alacağının olmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 265. maddesi uyarınca süresi içinde itiraz ettiklerini, haciz talep edenin yabancı bir şirket olup MÖHUK m. 48 uyarınca yabancılık teminatı yatırması gerekirken böyle bir teminat yatırmadığını, bu nedenle de ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, ihtiyati haciz kararından doğan ve doğacak zararlar bakımından her türlü hakları saklı tutmak kaydıyla muaccel borcu bulunmayan müvekkili şirket aleyhine gıyabında tesis edilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde; muteriz tarafça sunulan yazılı belgelerde ihtiyati haciz konusu çeke açıkça atıf yapılmadığını, çekin kambiyo vasfını taşıdığını, davalının sunduğu dayanak belgenin ve içeriğinden hangi ilişkinin teminatı olduğunun ispatlanamadığını, İİK 169/a maddesi uyarınca, belgede takip dayanağı çeke açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gerektiğini, ancak itiraz dilekçesi ekinde yer alan sözleşme incelendiğinde ihtiyati haciz konusu çeke ilişkin bir vade ve tanzim tarihinin bulunmadığını, muteriz tarafından çekin üzerinde yer alan küsüratlı bedellerden bahisle teminat senedi olduğunu iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını ve çekin kambiyo niteliğine haiz olmadığının belirtmenin de mümkün olmadığını, itirazın konusu edilen ihtiyati haciz kararının İİK uyarınca usul ve yasaya uygun olduğunu, haciz kararına konu olan çekin teminat senedi olduğu iddialarına ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla çekin teminat senedi olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını, muteriz tarafın müvekkilinden alacağının bulunduğuna ve borçlu olmadığına yönelik itirazlarının esasa ilişkin olup ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında sayılmayacağını, muterizin yabancılık teminatı iddialarının yersiz olduğunu belirterek, muterizin haksız ve hukuka aykırı itiraz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece verilen 23/06/2022 tarihli ek karar ile, itirazın içeriğinin ihtiyati hacze konu çekin teminat için verilmiş olan bir çek olması, kambiyo vasfına haiz olmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olduğu, 12/05/2022 tarih, 2022/157 D.iş sayılı karar ile ihtiyati hacze konu çek yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği, İİK’nın 265/1 maddesinde ihtiyati hacze itiraz düzenlenmiş olup, itiraz sebepleri mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin sebebine (alacağın rehinle temin edildiği, muaccel olmadığı, muaccel alacak için İİK 257 md koşullarının oluşmadığı) ilişkin olarak sınırlandırıldığı; çekin teminat çeki olduğuna ilişkin itirazın ise ihtiyati haczin verilmesine esas bononun teminat senedi olduğu iddia edilmiş ise de İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmış olup, teminat senedi iddiasının sayılan itiraz sebepleri arasında yer almadığı, mahkemece Kanunda gösterilen ve bunlardan da itiraza konu edilen sebeplere hasren tetkikat yapılarak karar verilmesi gerektiğinden ihtiyati hacze itiraz aşamasında teminat senedi iddiasının incelenmesinin mümkün olmadığı; yabancılık teminatı alınmadığı itirazının ise, ihtiyati haciz talep dilekçesi ekinde, Azerbaycan Devleti tarafından düzenlenmiş sicil belge suretleri bulunmakta olup, talep edenin Azerbaycan Devleti’nde yer alan bir şirket olduğu anlaşılmış, 2002 tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli İşbirliği Anlaşması olduğundan, bu hususa yönelik itirazının reddine; avans kesintileri yapıldığı için çekin bedelinin tahsil edildiği- borç bulunmadığı itirazının ise, itiraz gerekçesi kanunda tahdidi olarak sayılmış olup, bu sebep itiraz gerekçelerinden olmayıp, yargılamayı gerektireceğinden bu hususa yönelik itirazın reddine; tüm bu nedenlerle itiraz edenin bütün itiraz gerekçelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesiyle, ihtiyati hacze itiraz taleplerinin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/157 D.iş sayılı 23/06/2022 tarihli ek karar ile reddedildiğini, ihtiyati hacze konu çekin taraflar arasında 15/11/2019 tarihinde imzalanmış bulunan … nolu Irak Merkez Bankası Yeni Merkez Binası Projesi, Prekast Cephe Kaplama Panelleri Montaj ve İşçiliği Sözleşmesi uyarınca teminat olarak verildiğini, sözleşmenin 19.1 maddesinde alt yükleniciye 425.390,00 USD teminat çeki karşılığı avans ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığını, kambiyo senedi vasfını taşımadığını yine ihtiyati haciz talep eden tarafından ihtiyati hacze konu çekin avans teminatı olarak alındığına ilişkin imzalı belge bulunduğunu, bunu dosyaya ibraz ettiklerini, yine ek protokolde de vade tarihi içermeyen bononun bedeline açıkça atıfta bulunulduğunu, ihtiyati haciz talep edenin yabancılık teminatı göstermediğini belirterek, ihtiyati haciz ek kararının kaldırılması, itirazlarının kabulü ve mahkemenin verdiği ihtiyati haciz kararının da kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarihli 2022/157 D.iş sayılı kararına konu çek … Zincirlikuyu Branch Esentepe şubesine ait 01/05/2022 tarihli 425.390.00 Usd bedelli çek olup, çek üzerinde teminat senedi olduğuna dair her hangi bir ibare bulunmamaktadır. Karşı taraf bu çekin taraflar arasındaki 15/11/2019 tarihli sözleşme kapsamında avans olarak teminat çeki verildiğini iddia etmektedir. Ayrıca ihtiyati haciz talep edenin yabancı şirket olup, teminat yatırması gerektiğini ve teminatı yatırmadığını beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 15/11/2019 tarihli sözleşmenin 19.1 ve 6.2.1 maddesinde alt yükleniciye montaj bedelinin %10’una karşılık gelen 425.390,00 USD tutarında teminat çeki karşılığı avans ödemesi yapılacağı hükme bağlanmış olup, ihtiyati haciz talebine konu edilen 01/05/2022 keşide tarihli çekin miktarı da 425.390,00 USD’dir. Bu durumda ihtiyati haciz kararına konu çekin avans karşılığı teminat olarak verilen çek olduğunun iddia edilmesi karşısında, avans ödemesinin yapılıp yapılmadığı, çekin karşılıksız kalıp kalmadığı, teminat çekinin tahsili yönünden muacceliyetinin gerçekleşip gerçekleşmediği konularında henüz yaklaşık ispat sağlanamadığı ve henüz İİK’nın 257 maddesindeki şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, karşı taraf vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2022 tarih, 2022/157 D.iş, 2022/157 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Karşı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.