Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/236 E. 2022/182 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/236
KARAR NO: 2022/182
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2021
NUMARASI: 2021/325 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 05.11.2020 tarihli sözleşme gereğince 79.641.-TL ön ödeme yaptığını, 8 haftalık süre içinde teslim edilmesi gereken siparişlerin süresinde teslim edilmemesi sebebiyle ödemenin iadesinin talep edildiğini, 20.01.2021 tarihinde iade talebini içerir ihtarname tebliğ edilmiş olduğu halde davalının iadeye yanaşmadığını, bunun üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile 27.01.2020 tarihinde takip yapıldığını, ancak yapılan itiraz ile takibin durduğunu belirterek öncelikle davalı şirketin borca yetecek miktarda taşınır, taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 257’nci maddesi 1’nci fıkrası uyarınca rehinle temin edilmemiş bir para alacağının muaccel hâle gelmesi durumunda alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, ayrıca, İİK’nın 258,I hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” gerektiği, mevcut olayda henüz davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, dolayısıyla alacağın varlığının yargılamayı gerektireceği gerekçesi ile, ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı istinafa başvurmuştur. İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İhtiyati haczin geçici hukuki koruma olup, şartları ve sonuçlarının İİK. md. 257’de düzenlendiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borcun varlığı konusunda yaklaşık ispatın yeterli sayıldığını, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında ve işbu dava dilekçesi ekinde davalı şirketin borçlu olduğuna ilişkin belgelerin sunulduğunu, sunulan ödeme dekontları, sözleşme ve ihtarname incelendiğinde davalı tarafın siparişleri süresinde teslim etmediği ve müvekkili şirketin yapmış olduğu ön ödemeyi iade etmediğinin görüleceğini, dolayısıyla somut olayda İİK. md. 257/1 kapsamında vadesi gelmiş bir para alacağı bulunduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre sözleşme ve ödeme dekontları gibi delillerin borcun varlığı konusunda yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, davalı yanın şirket olduğu düşüldüğünde yargılama sonunda müvekkili şirketin alacağının tahsilinin mümkün olmayabileceği göz önünde bulundurularak davalı/borçlu şirketin mallarını kaçırmasını engellemek adına ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Talep, taraflar arasında imzalanan kumaş sipariş sözleşmesi kapsamında yapılan avans ödemenin iadesi için yapılan takibe itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, sipariş edilen kumaş bedellerine karşılık avans ödemesi yapıldığını, malların teslim edilmediğini bedelin de iade edilmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz koşulları İİK’ nın 257. maddesinde belirtilmiştir. Bunun için vadesi gelmiş bir para alacağı olmalı ve alacak rehinle temin edilmemiş olmalıdır. 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının alacağın varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Somut olayda, davacı iş sahibi ödediği bedelin iadesini talep etmiş olmakla fesih iradesini ortaya koymuştu. Davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşme, banka dekont örnekleri, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname gibi belgeler dikkate alındığından alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispata yeterli olup, şartları oluştuğundan ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2021 tarihli, 2021/325 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.