Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2315 E. 2022/1555 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2315
KARAR NO: 2022/1555
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2022 (ek karar tarihi)
NUMARASI: 2020/115 Esas, 2022/111 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin, 10-16 Kasım 2019 tarihlerinde yapılacak fuarda kullanılmak üzere fuar stand tefrişatının davalı tarafından temini, teslimi ve kiralanması hususunda 14/10/2019 tarihli sözleşmenin imzaladığını, sözleşme ile, standın uygun şekilde fuardan 1 gün önce teslim edileceğinin ve sözleşme bedeli 4400 Euro’nun, % 50’sinin 14/10/2019 tarihinde, bakiyenin de 11/11/2019 tarihinde yani fuarın başladığı tarihten 1 gün sonra ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin, sözleşmeye uygun şekilde 2200 Euro karşılığı TLsını davalıya ödemiş ise de davalı şirketin kurulumun fuara yetişemeyeceğini, ödenen bu bedelin iade edileceğini belirttiğini; 08/11/2019 tarihinde müvekkili şirketin dava dışı 3.kişiye yaptırdığı stand için 12/11/2019 tarihinde 9.500 Euro ödediğini, yeni stand için yaptırdığı tasarım tasarım için de 609 Euro ödediğini; yeni yaptırılan stand bedeli 9500 Euro ile davalı ile imzalanan sözleşme bedeli (4400 Euro) arasındaki fark tutarı 5100 Euro zararı olduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirketin imzalanan sözleşmeye uygun davranmaması nedeniyle toplam 7909,00 Euro zarara uğradığını, İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı dosyası ile arabululucuğa başvurulmuş ise de taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek 7909,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/A maddesi uyarınca Kamu Bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru karşılığının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan 14/10/2019 tarihli sözleşme uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelin belirli vadeden iki gün sonra 16/10/2019’da 2200€ ‘nun o günkü TL kuru karşılığı 14.310 TL ödemede bulunduğunu, kalan ödemenin yapılmadığını, İstanbul adliye ve icra daireleri yetkili olduğundan davanın, yetkili olmayan mahkemede açıldığını; fuar alanına taşınacak malzemelerin taşıma işini yüklenerek sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal eden dava dışı 3. kişi olan … şirketine davanın ihbar edilmesini; taşıyıcıya gerekli tüm emir ve talimatları veren müvekkil şirketin çalışanları, taşınan malların fuar alanına yetişmeme tehlikesine karşın davacıya bilgi verdiklerini, fakat davacı tarafından herhangi bir geri dönüş alınamadığını, müvekkilinin sözleşmesel alacağının da ödenmemiş olduğunu, aynı fuar için başkaca sözleşme kurma fırsatları da kaçarak müvekkilinin, 2200 € menfi zarara uğradığını, hukuken geçerli bir dönme hakkı kullanımı mevcut olmadığı gibi, müvekkilinin sözleşmesel alacağına kavuşmaksızın karşılıklı ifa kuralı gereğince davacının müvekkilinden ifa talep etmesinin mümkün olmadığını, TBK m.136 kapsamında borcun ifasının, müvekkili şirketten kaynaklanmayan sebeplerle imkansız hale geldiğini; davacının, sözleşmeden döneceği ihtarı ile makul süre vererek seçimlik hakların kullanılacağına yönelik bir bildirimde veya ayıbın giderilmesine, yahut nama ifa talebinde bulunularak, işin 3. kişiye masrafları müvekkile ait olmak üzere yaptıracağına dair ihtarda bulunmadığından davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 7.909,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a madesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; Karar harcı 3.819,02 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 955,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.863,87 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına karar verilmiştir. Davalı vekili 21.03.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 28/03/2022 tarihli muhtıra ile İstinaf Başvuru Harcı Maktu 220,70 TL ve İstinaf Karar Harcı Nispi 954,75 TL’nin yatırılması için “yazının tarafınıza tebliğ tarihine müteakip bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması; aksi taktirde HMK 344/1 Maddesi uyarınca istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verileceği” ihtar edilmiş; muhtıranın davalı vekiline 03/04/2022 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilerek 19/04/2022 tarihli ek karar ile de; istinaf harçlarının yatırılmaması sebebiyle hazırlanan muhtıranın 03/04/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde istinaf harçlarının yatırılmaması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf talebinin reddine ilişkin ek karara karşı 27/04/2022 tarihinde istinaf başvurusunda bulunarak; yerel mahkeme tarafından verilen kararın yasal süresi içerisinde istinaf edildiğini; yerel mahkeme tarafından tesis edilen ve yeterli gerekçelerle desteklenememiş bulunan işbu hukuka aykırı kararın kaldırılması gerektiğini; ancak gerekli harçların, müvekkiline ulaşılamaması sebebiyle yatırılamadığını; süresi içerisinde harçlar yatırılmadığından 19.04.2022 tarihinde, istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini; müvekkiline ulaşamadığından istinaf harçlarına ilişkin muhtıranın asile tebliğ edilmesini talep ettiğini; aksi halde itirazları değerlendirilmeden ve gerekçelendirilmeden hüküm tesis edilerek kesinleştirilmesinin müvekkili şirket aleyhine hukuka aykırı ve telafisi zor kayıplar yaratacağını belirterek istinaf talebinin kabulü ile, müvekkiline ulaşılamadığından istinaf harçlarına ilişkin muhtıranın asıla tebliğ edilmesini ve hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce 06/07/2022 tarih ve 2022/1825 Esas, 2022/1380 Karar sayılı karar ile davalı vekilince ek karara karşı istinafında, 80,70 TL maktu istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harçlarının yatırılmadığı anlaşıldığından, harç eksiğinin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş; mahkemece yapılan 21/07/2022 tarihli muhtıra üzerine davalı vekili tarafından 03/06/2022 tarihinde 80,70 TL maktu istinaf karar harcı ve 397,80 TL istinaf yoluna başvurma harcının yatırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, mahkemece verilen gerekçeli karar davalı vekiline 12/03/2022 tarihinde e-tebligat yolu ile tebliğ edilmiş, davalı vekili ise 21/03/2022 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkemece eksik harç ve masrafların yatırılması için düzenlenen muhtıra da yine davalı vekiline e-tebligat sistemi üzerinden 03/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından mahkemece verilen kesin süre içerisinde muhtırada belirtilen istinaf harç ve masrafları yatırılmamış, mahkemece istinaf isteminin reddine dair 19/04/2022 tarihli ek karar verilmiştir. Davalı ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde müvekkiline ulaşamadığından harçların yatırılamadığını belirterek, istinaf harçlarına ilişkin muhtıranın asıla tebliğ edilmesini talep etmiş ise de dosyada vekalet görevinin devam ettiği, bu durumda yapılacak tebligatların vekille takip edilen işlerde vekile yapılması gerektiğinden ve dosya kapsamına göre muhtıra tebliğinin davalı vekiline e-tebligat yöntemi ile usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından, yerel mahkemece harç ve masrafların yatırılmamış olması gerekçesiyle HMK’nın 344/1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ek kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/04/2022 tarih ve 2020/115 Esas, 2022/111 Karar sayılı ek kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.