Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2303 E. 2022/1430 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2303
KARAR NO: 2022/1430
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2022
NUMARASI: 2021/466 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece davalı vekilinin icra takibinin durdurulması yönündeki talebinin kabulü ile icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen ara kararın kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 28/05/2018 tarihli “… Projesi – … Mantolama İşleri Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmede iş bedelinin 1.424.962,50 TL + KDV olarak kararlaştırıldığını, davalı şirketin bu sözleşme bedelinden 327.110,00 TL tutarındaki kısmını ayni olarak İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde inşa edilen … Projesinde yer alan … Kat, … Nolu daire olarak vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu … Projesi kapsamında üzerine düşen edimlerini eksiksiz bir şekilde ve süresinde yerine getirerek davalı yana teslim ettiğini, davalı tarafın gerek proje üzerinden, gerekse sahada yerinde yapılan gerekli ölçüm, kontrol ve tespitler neticesinde müvekkili şirket tarafından yapılan işleri ve işlemleri onaylayarak müvekkilinin hakedişlerini imzaladığını, 08/06/2020 tarihli kesin hakedişin davalı şirket yetkilileri tarafından davacı müvekkil şirkete aynı tarihli mail olarak gönderildiğini, bu mailde kesin hakediş raporunda davacı müvekkili şirketin 1.528.090,52 TL liralık dönem hakedişi olduğunu göndermiş olmalarına rağmen; davalı şirkette personel değişikliğinden sonra aynı döneme ve aynı imalatlara ilişkin olarak davalı şirketçe hazırlanan hakediş raporunda bu rakamın 1.429.914,47 TL’ye düşürüldüğünü, yine davalı tarafın sözleşmede müvekkiline ödenmesi lazım gelen hakedişlerin %23 ‘ ünü ayni ödeme kapsamında kesinti yaptığını, bu ayni ödeme kapsamında İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde inşa edilmiş olan … Projesinde yer alan … Kat, … nolu bağımsız bölümü, daire değerine ulaştığında 1 ay içerisinde satış vaadi sözleşmesi düzenleneceği taahhüt etmesine rağmen satış vaadi sözleşmesi düzenlenmediğini, taşınmazın devrinin de müvekkiline yapılmadığını, davalının kötü niyetli olarak müvekkiline devredilmesi gereken taşınmaz üzerinden gelir sağladığını ileri sürerek, 10.000,00 TL cari hesap alacaklarının vade tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … Projesinde yer alan 327.110,00 TL bedelli … Kat, … nolu bağımsız bölümün müvekkili şirkete haciz ve ipoteklerden ari bir şekilde devredilmesine ve tapuda adına tescil edilmesine, tapu tescili mümkün olmadığı taktirde güncel rayiç bedelinin ticari faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketten teminat amaçlı olarak alınan 142.000,00 TL bedelli teminat senedinin iadesine, gecikmeden kaynaklanan alacaklarının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ileride davanın semeresiz kalmaması için, teminatsız olarak davalının taşınır ve taşınmazlarını üçüncü kişilere devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilerek kayıtlarına davalıdır şerhinin işlenmesine, davacı müvekkili şirkete davalı tarafından Barter olarak verilen …Projesinde yer alan …. Kat, … nolu bağımsız bölümün kaydına teminatsız olarak üçüncü kişilere devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilerek kayıtlarına davalıdır şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, sonraki tarihli dilekçe ile; dava dilekçelerinde iptali talep edilen 142.000,00 TL bedelli bononun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini belirterek uygun görülecek teminat karşılığında icra takibinin tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/04/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takip tedbir yolu ile durdurulamaycağından reddine, “çoğun içinde azı da vardır” kuralından hareketle tüm dosya kapsamı ve … Blok Mantolama Sözleşmesi’nin 12.4.maddesi göz önüne alındığında yaklaşık ispat koşulunun bulunduğu gerekçesiyle 1-Davacı vekilinin icra takibinin durdurulması talebinin reddine, 2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3. maddesi gereğince kabulü ile; davacı tarafça icra dosyası kapak hesabının icra dosyasına yatırılması ve kapak hesabının %15’i oranında teminatın mahkeme dosyasına yatırılması halinde bu davanın tarafları açısından geçerli olmak şartıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yatırılan paranın alacaklısına ödenmemesine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından mahkemece verilen ihtiyati tedbir ara kararı uyarınca 19/04/2022 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kapak hesabı yaptırılarak 210.115,00 TL ve mahkeme dosyasına icra kapak hesabının %15’i oranında olan 31.443,60 TL teminatın yatırıldığı, mahkemece Büyükçekmece … icra Müdürlüğü’ne tedbirin uygulanması için yazı yazıldığı görülmüştür. Davalı vekili 22/04/2022 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafından açılan bu davada mahkemece verilen 19/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından soyut şekilde ileri sürülmüş olan bir takım iddiaların mevcut olduğunu, bu iddiaların gerçekliğine dair dosyaya kanıt ve belgelerin sunulmadığını, davacı tarafın tek tarafları beyanları doğrultusunda tedbir kararı verildiğini belirterek mahkemece verilen 19/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece duruşma açılarak verilen 12/05/2022 tarihli ara karar ile; B Blok Mantolama Sözleşmesi’nin 12.4 maddesi göz önüne alındığında, sözleşmenin imza aşamasında, sözleşme bedelinin %10’u olan 142.000,00 TL tutarında, sözleşmede üstlenilen tüm yüküm ve taahhütleri kapsayan teminat senedi verileceği, teminat senedinin, sözleşmenin 12.6 maddesindeki tüm şartların sağlanması halinde geçici kabulden itibaren 60 gün içerisinde iade edilebileceğinin hüküm altına alındığı, yine davalı tarafından sunulan birim fiyat ve keşif özetine göre sözleşme bedelinin KDV hariç 1.424.962,50 TL olduğu da gözetilerek yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatiyle ve mahkemece verilen 19/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; takibe konu 142.000,00 TL bedelli 20/11/2020 vade tarihli, 15/01/2020 tanzim tarihli senedin taraflar arasındaki … Projesi … Blok Mantolama İşleri Sözleşmesinde bonoya açıkça atıf olmadığı gibi, bu sözleşmede söz konusu kıymetli evrakın vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmediği hususları karşısında senedin teminat senedi olmadığının açıkça ortada olduğunu, nitekim, teminat senedi olduğu iddiasının senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği halde davacı tarafça ispatlanamadığını, somut olayda takibe konu senet üzerinde davacıların iddiasını destekler şekilde teminata ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığını, davacı tarafın tedbir talebine konu iddialarının aynısını, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına ilişkin olarak ikame ettiği Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/567 Esas sayılı “Takibin Taliki- İptali” talepli dosyaya da konu ettiğini, yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hatalı kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2021/2363 Esas, 2022/1058 Karar Sayılı kararı ile: “İncelenen icra dosyası içeriği, ilk derece mahkeme kararı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı vekili tarafından davacılar aleyhine 15.01.2020 düzenleme tarihli, 20.11.2020 vade tarihli, 142.000 TL bedelli, bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davalının takibe konu bonoda lehtar, davacı şirketin düzenleyen, diğer davacının avalist olduğu, takibe konu senedin üzerinde teminat senedi olduğunun yazılmadığı, dosya içerisinde bulunan 28.05.2018 tarihli …Projesi .. Blok Mantolama İşleri Sözleşmesinin incelendiğinde, takibe konu senedin sözleşmede gösterilen bedel ile uyumlu olduğu ancak sözleşmede takibe konu senedin vade ve tanzim tarihleri gösterecek şekilde atıf bulunmadığı, senedin tanzim tarihi ile sözleşmenin düzenleme tarihinin uyumlu olmadığı alacaklının senedin ödeme amaçlı verildiğini beyan ettiği, teminat senedi iddiasını kabul etmediği anlaşıldığından, senedin teminat senedi olarak kabul edilemeyeceği, davacıların borca itirazlarını İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiş” gerekçesi ile kaldırıldığını ve davanın reddine karar verildiğini, böylece yerel mahkemenin bu istinaf dilekçelerine konu hatalı ara kararının aksine, istinaf kararı ile çok açık bir şekilde söz konusu senedin teminat senedi olarak kabul edilemeyeceğinin hüküm altına alındığını, davacının takibe konu senet bakımından “teminat senedi” olduğu yönündeki iddialarının taraflarınca hiçbir şekilde kabul edilmediğini, söz konusu senedin taraflar arasındaki iş ilişkisi gereğince ödeme amacıyla müvekkiline verildiğini, nitekim, müvekkili ile davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup bu kapsamda müvekkilinin 142.000,00 TL bedelli 20/11/2020 vade tarihli, 15/01/2020 tanzim tarihli senet alacağının tahsili amacıyla davacılar aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’ nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı şirket ise; yüklenicidir. Taraflar arasında 28/05/2018 tarihli … Projesi – … Blok Mantolama İşleri Sözleşmesi imzalanmıştır. Yine davacı şirket ile davacının Grup Şirketi olan … Tic. Ltd. Şti. arasında 2017 tarihli … Dış Cephe Mantolama Szleşmesi ve yine … Yapı Sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasında imzalanan 28/05/2018 tarihli sözleşmenin “sözleşme tutarı” başlıklı 7.1. Maddesinde; iş bedeli 1.424.962,50 TL + KDV olarak kararlaştırılmış, 7.5. Maddesinde de; sözleşme bedelinden %23 ayni ödeme kesintisi yapılacağı, ayni ödeme olarak davacıya İstanbul İli Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel’de inşa edilmiş olan … Projesinde yer alan 327.110,00 TL bedelli … Kat, … Nolu 1+1 72,80 m2 bağımsız bölümün verilmesi kabul ve taahhüt edilmiştir. Maddenin devamında da; yüklenicinin hakedişlerinden %23 oranında yapılacak olan ayni ödeme kesintisi tutarının, daire değerine ulaşması halinde ilgili daire için taraflar arasında 1 ay içinde satış vaadi sözleşmesi düzenleneceği, geçici kabul işleminin tamamlanmasından itibaren 1 ay içinde davacı yükleniciye ilgili bağımsız bölümün tapusunun devredileceği düzenlenmiş, 8.1. Maddesinde; dış cephe mantolama işe başlangıç tarihi 01/06/2018, işin bitim tarihi 30/08/2018 olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 12.4.maddesinde; teminat olarak taşeronun yükleniciye sözleşmenin imza aşamasında sözleşme bedelinin %10’u oranına denk gelen 142.000,00 TL tutarında sözleşmede üstlenilen tüm yüküm ve taahhütleri kapsayan teminat senedi vermeyi kabul ve taahhüt ettiği, teminat senedinin sözleşmenin 12.6.maddesindeki tüm şartların sağlanması halinde geçici kabulden itibaren 60 gün içinde taşerona iade edileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72/3. maddesinde, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan kanun maddeleri kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece davalı tarafından dosyaya sunulan birim fiyat ve keşif özetine göre sözleşme bedelinin KDV hariç 1.424.962,50 TL olduğu gözetilerek, … Blok Mantolama Sözleşmesi’nin 12.4. ve 12.6 maddeleri gereğince davalı yanca Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen ve davacı yanca iptali talep edilen 142.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin olarak yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı gerekçesiyle İİK’nın 72.3.maddesi ile HMK’nın 389.maddesi gereğince icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen ara karar ile davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara karar dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve 2021/466 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.