Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2177 E. 2022/1840 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2177
KARAR NO: 2022/1840
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2013/270 Esas, 2020/793 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen 21/11/2008 tarihli protokole dayalı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … Sanayi Ticaret Ltd.Şti vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, davalı vekili Av….’a verilen kesin süre içinde istinaf harçlarının tamamlanmadığı gerekçesiyle mahkemece HMK’nın 344. Maddesi gereğince istinaftan vazgeçmiş sayılmasına dair verilen ek karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 28/11/2008 tarihli “Borç Tasfiyesine İlişkin Protokol” düzenlendiğini, bu protokol gereğince davalının müvekkiline borçlu olduğunu kabul ettiğini, ancak bakiye 48.000,00 TL’lik borcunu ödemediğini, bu tutarın işlemiş faizinin 32.605,81 TL olduğunu, imzalanan protokolde cezai şartın da talep edildiğini, cezai şart miktarının 30.750,00 TL olduğunu, cezai şart için işlemiş faiz tutarının 20.881,30 TL olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçildiğini belirterek, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın hem yetki yönünde hem de esasen iptaline, haksız itirazda bulunan davalı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin ünvanının limited şirket olduğunu, anonim şirkete dönüşmediğini, davanın A.Ş. adına açılmış olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, dosyaya sunulan Borç Tasfiyesine ilişkin protokolün hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, geçerli bir sözleşmeden bahsedilmesi için her iki tarafın karşılıklı olarak şirket yetkililerince kabul edilerek irade beyanına uygun şirket yetkililerinin imzalarının bulunması gerektiğini, oysa ki söz konusu protokolde müvekkili şirketi borçlandıran imzanın, şirket müdürü tarafından imzalanmadığını, bu nedenle geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, protokolde belirtilen cezai şart ve 48.000,00 TL faiz isteminin müvekkili şirketle alakası olmadığını, borca yönelik olarak daha önceden müvekkili şirkete herhangi bir ihtar ve uyarı da yapılmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 48.000,00 TL asıl alacak, 32.284,67 TL işlemiş faiz ve 9.600,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 89.884,67 TL üzerinden ve cezai şart ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla kabul edilen 89.884,67 TL alacağın %20’si oranındaki 17.967,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Mahkemenin 02.03.2021 tarihli ek kararı ile, davalıya verilen kesin süre içerisinde istinaf harçları tamamlanmadığından HMK’nın 344. maddesi hükmü gereğince istinaftan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin ek kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş; Dairemizin 13/04/2021 tarih ve 2021/1027 esas, 2021/794 karar sayılı kararı ile, yerel mahkemece istinaf karar harcı olarak 1.535,01 TL yatırılmasının istendiği, ancak davalı vekilince 1.372,91 TL nispi istinaf karar harcı yatırıldığı, muhtıra gereği yatırılması gereken harca göre 162,10 TL eksik harç yatırıldığı, davalı vekilince verilen kesin süre içerisinde eksik harç tamamlanmadığından mahkemece HMK’nın 344.maddesi gözetilerek istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, Dairemizce verilen karara karşı temyiz isteminde bulunmuştur. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 23/03/2022 tarih ve 2021/4084 esas 2022/1636 karar sayılı kararı ile, “Davacı vekiline 22.02.2021 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile “ … bir haftalık kesin süre içinde 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile toplam 6.140,03 TL ilam harcının ¼ ü bulunan 1.535,01 TL istinaf peşin harcının tamamlanması …” istenmiş, davalı vekilince 24.02.2021 tarihli sayman mutemet alındısı ile “İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcı- 162,10 TL” + “İstinaf Karar Harcı (Nispi)-1.372,91 TL” olmak üzere toplam “1.535,01 TL” harç yatırılmıştır. Davalı vekilince başvurma harcı ile birlikte 1.535,01 TL nispi istinaf karar harcı yatırılması gerekirken başvurma harcı ile istinaf karar harcı toplamı 1.535,01 TL yatırılmıştır. Eksik yatırılan 162,10 TL nispi harç da göz önünde bulundurulduğunda gerçekleşen eksikliğin kabul edilebilir maddi hataya dayandığının kabulü hakkaniyet gereğidir. Bu durumda, eksik harcın tamamlanması için yeniden muhtıra çıkartılıp HMK 344.maddesi hükmü gereğince ilgili prosedürün tamamlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararına yönelik başvurunun esastan reddi kararı doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece eksik kalan harç ve varsa eksik avans için yeniden muhtıra çıkarılarak HMK. 344 hükmü gereği verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkemece yine başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, tamamlanması halinde ise istinaf incelemesinin yapılması hususunda dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi için kararın bozulması uygun bulunmuştur.” denilmek suretiyle Dairemiz kararının bozulmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yerel mahkemece Yargıtay bozma ilamına uygun olarak 29/04/2022 tarihli muhtıra gönderilerek davalı tarafa muhtıranın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde 162,10 TL istinaf nispi karar peşin harcının tamamlanması ile, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi ve verilecek kararın taraflara tebliğ gideri olarak 150,00 TL istinaf avansının yatırmasının istendiği, davalı vekiline 10/05/2022 ve 26/05/2022 tarihlerinde aynı muhtıranın ayrı ayrı tebliğ edildiği, davalı vekilinin de 26/05/2022 tarihinde 150,00 TL gider avansı ve 162,10 TL istinaf karar harcını yatırdığı, bilahare dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizin 28/06/2022 tarih ve 2022/1701 Esas, 2022/1310 Karar sayılı kararı ile, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yerel mahkemece 29/04/2022 tarihli muhtıra düzenlenerek 162,10 TL istinaf nispi karar harcı ile 150,00 TL istinaf avansının bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için çıkarılan muhtıranın davalı vekiline 10/05/2022 ve bilahare 26/05/2022 tarihlerinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, davalı vekilince 26/05/2022 tarihinde 162,10 TL nispi istinaf karar harcı ile 150,00 TL istinaf gider avansının ayrı ayrı makbuzlarla yatırıldığı; davalı vekiline muhtıranın tebliğ edildiği 10/05/2022 tebliğ tarihli tebligat evrakının 7201 sayılı Tebligat Kanun hükümlerine uygunluğu değerlendirilip, süresinde eksik harç ve gider avansının yatırılıp yatırılmadığı gözetilerek, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde ek karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Yerel mahkemenin 04/07/2022 tarihli ara kararı ile, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin 1/9. fıkrasına göre de; baro levhasına yazılı avukatların bu kapsamda olduğu, 3.fıkrasında; birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer aldığı, davalı avukatının elektronik tebligat adresinin bulunmadığı, davalı avukatı adına gönderilen her iki muhtıranın tebliğine ilişkin tebligat parçalarının incelenmesinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesi hükmü gereğince muhtara tebliğ yapılmak suretiyle usulsüz olduğu belirlendiğinden, harcın da süresi içinde yatırıldığı anlaşıldığından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesinin 1. Fıkrasının 9. Bendi gereğince baro levhasına kayıtlı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise, elektronik tebligatın zorunlu sebeplerle yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davalı vekilinin elektronik tebligat (UETS) adresinin olmadığı, dava sürecinde ve muhtıra çıkarıldığı tarihte de bu nedenle davalı vekiline e-tebligat yapılamadığı ve Tebligat Kanununun 21/1 maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin elektronik tebligat (UETS) adresi bulunmadığından, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesinin 3.fıkrası gereğince davalı vekiline Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılması zorunludur. Bu gereğe uygun olarak, yerel mahkemece, dosyada eksik istinaf harcının ve gider avansının Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yatırılması için gönderilen 29/04/2022 tarihli muhtıranın davalı vekiline 10/05/2022 tarihinde “muhatabın adliyeye gittiğinin komşudan öğrenildiği ve komşusu …ın isim ve imzasının alındığı, 2 nolu haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı ve tebligatın muhtara teslim edildiği” şerhi ile tebliğ edildiği, ancak davalı vekilince kendisine verilen kesin süre içerisinde istinaf harç ve giderlerinin yatırılmadığı görülmektedir. Mahkemece gönderilen muhtırada usuli bir eksiklik bulunmamasına ve UETS adresi bulunmayan davalı vekiline Kanunda gösterilen diğer usullerle gönderilen tebligatın da usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece aynı muhtıranın, gerekmediği halde ikinci kez düzenlenerek, yeniden davalı vekiline gönderildiği ve davalı vekiline 26/05/2022 tarihinde ikinci kez tebliğ edildiği, bu kez, davalı vekilinin aynı gün 26/05/2022 tarihinde ayrı ayrı makbuzlarla 150,00 TL gider avansı ve 162,10 TL istinaf karar harcını yatırdığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, her ne kadar 7201 sayılı Tebligat Kanununun 7/a maddesi ile baroya kayıtlı avukatların UETS adresine elektronik tebligat zorunluluğu getirilmiş ise de, UETS adresi olmayan davalı vekiline Tebligat Kanunundaki hükümlere göre tebligat yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu kapsamda davalı vekili adına gönderilen muhtıra 10/05/2022 tarihinde davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden, mahkemece verilen kesin süre geçmesine karşın istinaf harç ve giderinin yatırılmaması üzerine, gerekmediği halde yerel mahkemece davalı vekiline ikinci tebligat çıkarılması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, ikinci tebligat yasal sonuç doğurmayacaktır. Zira, ilk usuli işlem geçerli olarak yapılmış iken, aynı usuli işlemin gerekmediği halde ikinci kez yapılması ve bunun yasal sonuç doğurduğunun kabulü hukuki güvenlik ilkesine de aykırı olacaktır. Bu nedenlerle, davalının mahkemece verilen karara karşı yaptığı istinaf başvurusunda usulüne uygun tebligata rağmen süresinde istinaf harç ve giderinin yatırılmadığı anlaşıldığından HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2020 tarih ve 2013/270 Esas, 2020/793 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de usulüne uygun tebliğe rağmen süresinde istinaf harç ve giderleri yatırılmadığından HMK’nın 344. Maddesi gereğince istinaf başvurusunun YAPILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 346/2.maddesi gereğince bir hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.