Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2107 E. 2022/1484 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2107
KARAR NO: 2022/1484
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2022
NUMARASI: 2021/704 Esas, 2022/279 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili davacı ile davalının, davalıya ait … isimli otelde platform inşaatının toplam 65.000,00 TL karşılığında yapılması için anlaştıklarını, 15.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığını; davacının işi tamamlayarak, davalı tarafa gönderdiği itiraz edilmeyen fatura bedelinin ödememesi üzerine davalıya Kadıköy … Noterliğinin 02/08/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın tahsili için başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı ilamsız icra takibine karşı davalının icra dairesinin yetkisi ve alacağın aslı ve fer’ileri yönünden itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; işin eksik hatalı yapıldığını, iş bedelinin buna rağmen ödendiğini, davalının güncel ve yasal ikamet adresinin ”… Mah. … Sk. No:… Arnavutköy/İstanbul” adresi olduğunu, davada davalının bağlı bulunduğu icra takipleri yönünden Gaziosmanpaşa İcra Daireleri, arabuluculuk yönünden Gaziosmanpaşa Arabuluculuk Merkezi ve Ticari Davalar yönünden ise İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan mahkemenin ve icra dairesinin yetkisizliğine itiraz ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalı ikametgahı ve sözleşmenin ifa yerinin Arnavutköy/İstanbul olduğu, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından para borçlarına ilişkin TBK’nın 89. maddesi yollaması ile HMK’nın 10. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisinin kabul edilmediği, icra takibinin yapıldığı davacının ikametgahı olan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olmadığı, davalı tarafından usulüne uygun şekilde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, neticede davalı/borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu ve yetkili icra dairesinde usulüne uygun takip yapılmadığı anlaşılması karşısında geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine; davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkil şirket tarafından fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine karşı yetkiye ve borca itirazda bulunulduğunu; müvekkili tarafından başlatılan zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde, davalının arabuluculuk ofisinin yetkisine itiraznın İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1161 Esas, 2021/1249 Karar sayılı kesin kararı ile reddedildiğini; davanın para alacağına ilişkin olduğunu; HMK 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, TBK 89/1. maddesi gereği para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğini; HMK 10.madde uyarınca sözleşmenin ifasından kastedilenin, sözleşme gereği davalının ifa etmesi gereken borcun ifa yeri olduğunu; doktrinde bu şekilde kabul edildiğini; sözleşmenin davalı açısından ifa edileceği yerin TBK 89/1 maddesine tabi olup müvekkili alacaklının yerleşim yeri olduğunu; müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinin, HMK m. 10 gereğince ifa yeri mahkemesi niteliğinde olup, sözleşmenin niteliği değil, sözleşmeden kaynaklı, dava konusu borcun niteliğinin önem arz ettiğini; Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, para borcunda alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edilduğunu; Yargıtay HGK 25.04.2018 T. 2017/902 E., 2018/973 K. ; Yargıtay HGK 19.03.2014 T. 2013/630 E. 2014/332 K. ; Yargıtay 20. HD. E. 2018/5410 K. 2018/7539 T. 26.11.2018 sayılı kararlarının emsal olduğunu; davalı taraf yetkili mahkeme olarak Gaziosmanpaşa Mahkemelerini göstermişse de Gaziosmanpaşa Adliyesinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından, davalının yerleşim yerine bağlı olarak yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu durumda davalının HMK m. 19/3 gereğince geçerli bir yetki itirazında bulunmadığını; icra dairesinin yetkisiz olduğuna kanaat getirilse dahi, bu durumda müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğunu; mahkemenin, yetkisizlik nedeniyle davayı ön inceleme tutanağı imzalanmadan reddettiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1 maddesine göre hükmedilen vekalet ücretinin yarısı kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek takibin yetkili icra dairesinde açıldığından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 50.000,00 TL asıl alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, davalının süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulduğu, davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesine göre, borcun ifa yeri konusunda aksine bir anlaşma yoksa, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde; parça borçları sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde; bunların dışındaki bütün borçlar doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir. Para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair TBK’nın 89. maddesindeki kural salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla da kabul edilmektedir. Eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi veya Kanun’un 10. Maddesinde düzenlenen sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davasını bu iki yer mahkemesinden birinde açabileceği gibi, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması kaydıyla HMK’nın 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesi ile kararlaştırdıkları yerde de açabilir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, dava konusu takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığının öncelikle ve re’sen belirlenmesi gerekmektedir. İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığının belirlenmesi durumunda geçersiz takip nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız sözleşmeye göre sözleşmenin ifa yerinin Arnavutköy/İstanbul olduğu gibi, davalının adresinin de Arnavutköy/Gaziosmanpaşa olduğu, davacı tarafça yetkisiz İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı anlaşılmakla, mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Davanın usulden reddi halinde, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi uyarınca tarifenin 2. kısmının 2. bölümü gereğince maktu vekâlet ücreti tayini gerektiği; mahkemece davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi uyarınca 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine dair hüküm kurulduğundan davacı vekilinin bu konudaki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih ve 2021/704 Esas, 2022/279 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.