Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/2019 E. 2022/1397 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2019
KARAR NO: 2022/1397
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2022
NUMARASI: 2021/521 Esas, 2022/160 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, mülkiyeti davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğüne ait Zeytinburnu ilçesi, … Mah … sokağında bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazın, yap-işlet-devret modeline göre akaryakıt istasyonu olarak kullanılması için 17/10/2011 başlangıç tarihli olmak üzere davalı yana kiralandığını, ancak davalı yanın 06/04/2020, 05/05/2020, 05/06/2020, 06/07/2020, 05/08/2020, 07/09/2020, 05/10/2020 tarihlerine ilişkin kira borcunu davacıya ödemediğini, bunun üzerine söz konusu ödenmeyen kira alacakları bakımından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı yan aleyhine icra takibi başlatıldığını, anılan takip bakımından davalı borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile … İnş. Ltd. Şti arasında mülkiyeti davalıya ait olan taşınmaz bakımından 17 Ekim 2011 tarihli inşaat yapım şartlı kira sözleşmesi ile Yap İşlet Devret Modeli çerçevesinde akdi ilişki kurulduğunu, anılan bu sözleşmenin, “Sözleşmenin Devri Sözleşmesi” ile … şirketinden davalı tarafından devir alındığını, gerçekleştirilen bu devir işlemine davacı tarafın muvafakat verdiğini, davanın dayanağını teşkil eden icra dosyasındaki alacağın kira alacağına ilişkin olduğu, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca işbu davaya konu olan ve taraflar arasındaki akdi ilişki incelendiğinde, kira ilişkisinin yanı sıra sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde de olduğunu, Yargıtay kararları incelendiğinde bu türden karma sözleşmelerden kaynaklı davaların Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alınan girdiğinin belirtildiğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek, öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddine, İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/123 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın itirazın iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasındaki akdi ilişkinin niteliği ve taraflara yüklediği edimler birlikte değerlendirildiğinde, inşaat yapım şartlı kira sözleşmesinin kira ilişkisinin yanında eser sözleşmesi niteliğinin de bulunduğu, karma akitlerde görevli mahkemenin karma aktin niteliğine göre belirleneceği, taraflar arasındaki sözleşmede üstlenilen asli edimin eser sözleşmesi olduğu, eser sözleşmesinin BK’da düzenlendiği, mutlak ticari dava niteliğini taşımadığı, ayrıca davacı tarafın Vakıflar Genel Müdürlüğüne izafeten Vakıflar Bölge Müdürlüğü olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yada Vakıflar Bölge Müdürlüğünün tacir sıfatını taşımadığı anlaşıldığından, davaya bakmakla mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, davacının dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, dosyanın Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunun tespitine, aksi halde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Dosya kapsamına göre, davanın yap işlet devret modeli ile düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı şirket tacir ise de davacının tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden; 1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2022 tarih ve 2021/521 esas, 2022/160 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/07/2022