Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1905 E. 2022/1322 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1905
KARAR NO: 2022/1322
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2022
NUMARASI: 2022/219 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketin asansör yapımı konusunda 65.000,00 TL bedel ile yapılan anlaşma uyarınca, işin başlangıcında davalı şirkete 52.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı firmanın anlaşma gereği edimlerini yerine getirmediğini, davalı şirketin asansörü tamamlamadığı gibi yeşil etikette vermediğini, ayrıca davalının sözleşme bedeli kapsamında ödenmeyen tutar için icra takibi başlattığını, müvekkilinin yurt dışında olması sebebiyle icra takibinden sonradan haberdar olduğundan takibin kesinleştiğini belirterek davalı tarafça sözleşme gereğinin yapılmaması nedeniyle ödenen 52.000,00 TL ve eksik işlerin tamamlanması için ödenen 25.750,00 TL olmak üzere şimdilik 77.750,00 TL tazminat bedelinin davalıdan tahsiline, Silivri İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilin sözleşmesel yükümlülüğü asansörlere ilk defa yeşil etiketin alınması ve asansörleri güvenli bir şekilde davacıya teslimi ile sona erdiğini; müvekkilinin iş bedeli bakiye alacağını davacı hakkında başlatılan Silivri İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile 2 yıl sonra aldığını, davacının sözleşme gereği ödenen bedelin iadesi ve …’e ödediği bedelin ödenmesini talep etmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece 14/03/2022 tarihli ara karar ile, davanın alacak istemine konu olup, olumsuz tespite ilişkin bir istem bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararının dava konusu hakkında verilebileceği, davacının isteminin dava konusu olmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbire yönelik istemin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 02.09.2019 tarihli sözleşme gereği 65.000,00TL bedelle asansör yapımı için anlaşıldığını, işin başlangıcında davalıya 52.000,00TL ödeme yapıldığını, davalı firmanın işi bitiremediği ve gerekli olan yeşil etiketi sözleşmeye aykırı olarak vermediğini; Belediye yetkililerince yeşil etiket için başvuru yapılmadığı ve asansörün bir an önce yeşil etiket alabilmesi için müracaat zorunluluğunu bildirdiğini, eksik işlerin tamamlanması için o tarihte 25.750,00TL bedelli sözleşme imzalayarak başka bir firmaya ek ödeme yapmak zorunda kaldığını, halen yeşil etiketin alınmadığı ayrıca davalının Silivri İcra Dairesinin … E.sayılı icra takibine haksız maruz kaldığını; mahkemenin red ettiği ihtiyati tedbire yönelik ara kararının gerekçesinin yerinde olmadığını; davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacıyı mağdur ettiği gibi davacı hakkında haksız talebe yönelik icra takibi başlattığını, istemin dava konusuyla ilişkili olduğunu belirterek ara kararın kaldırılması ve mümkünse teminatsız değilse uygun bir teminat ile dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacılar iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Somut olayda, davacı tarafından davalı firmanın anlaşma gereği edimlerini yerine getirmediği, asansörü tamamlamadığını belirterek, davalı hakkında sözleşme bedeli kapsamında davalıya başlangıçta ödenen bedel ile eksik işlerin tamamlanması için ödenen bedelin davalıdan tahsiline ilişkin açılan davada, davalı tarafından başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmektedir. İİK’nun 72/2. maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Davacı tarafça açılan davanın menfi tespit davası olmadığı, eksik iş nedeniyle alacak davası açılmış olduğundan, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karara verilmesi isabetli olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2022 tarih ve 2022/219 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.