Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1849 E. 2023/387 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1849
KARAR NO: 2023/387
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2020
NUMARASI: 2015/913 Esas, 2020/328 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı, taraflar arasında 31.8.2012 tarihli ısıtma ve havalandırma işleri montaj ve bakım sözleşmesi imzalandığını, davacı yüklenici edimlerini tamamladığını, davalının istemi üzerine ek işler yapıldığı ve yapılan işler itibariyle düzenlenen faturanın davalı tarafa gönderildiğini, davalının faturayı teslim almış olmasına rağmen süresi geçtikten sonra faturayı noter ihtarnamesi ile iade ettiklerini, davalı tarafa tekrar faturaların noter ihtarnamesi göndermek suretiyle fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından sözleşme gereğince üzerine düşen tüm edimlerin eksiksiz yerine getirildiğini, hatta istenen ilave işlerin de tamamlandığını, fakat borçlu şirketin kullanım hatasından kaynaklı sorunlar olmasına rağmen düzelttiklerini, faturaların yasal süresi içinde itiraz edilmemesi sebebiyle kesinleştiğini, iş bedelinin ödenmemesi sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, davalının itiraz etmesi sebebiyle icra takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında 31.08.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme ile davalı şirketin yeni açılacak Ankara Şubesi’nin ısıtma ve havalandırma sistemlerinin yapım için 377.600,00TL + KDV bedel ile anlaştıklarını, davacı tarafa iş bedelinin ödendiğini, davacının eksik ve hatalı işlerden dolayı başta ısınma olmak üzere havalandırma ve sıcak su tesisatlarında bir çok eksik ve hataların bulunduğunu, davacı eksik ve hatalı iş yapmış olmasına rağmen davalının onayı dahi alınmadan ek işler yapıldığını, Ufo ve bunun gibi ek malzemelerin bedeli olup taraflarınca hiçbir şekilde bu tür bir eklentiyi kabul etmediklerini, yapılan eklentilerin ısınma konusunda bir etkisi de olmaması sebebiyle davacı şirketten sökülerek alınmasını istediklerini, davacıya sözleşme bedellerinin ödendiğini fakat tamamıyla davacının işi olan ısınma ve diğer sorunlar ortaya çıkınca şirketlerinin şube müşterilerini kaybettiklerini, davacının sözleşmeye aykırı olarak kendi kusuru ve hatasıyla borcunu ifa edemediğini ve buna rağmen onay dahi almadan ek bedeller çıkartıp bunların faturasının yollandığını, fatura bedellerine davacının hiçbir şekilde hak kazanmadığını, Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/65 Değişik İş nolu dosyası ile ayıplar tespit edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, tarafların Ankara Çukurambar’daki … restoranın ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin kurulması ve montajı ile ilgili olarak 377.600,00 TL bedel anlaşmaya vardıklarını, ancak gerek ısıtma sisteminde gerekse kalorifer havalandırma sistemlerinde hatalar tespit ettiklerini, davalının yapmış olduğu iş sebebiyle oluşan hataların giderilmesi maddi karşılığı olarak 55.300,00 TL alacak üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu iş davalı tarafından tamamlanarak teslim edildiğini, akabinde de faturası düzenlenip davalıya gönderildiğini, faturaların 25/03/2013 tarihinde davalı tarafça teslim alındığını ve yasal süresi olan 8 günlük itiraz süresinde herhangi bir itiraz ve çekince sunulmadığını, davalı şirketin yasa gereği alacağı kabul etmiş olduğunu, işin ve faturanın teslim alınmasından aylar sonra karşı tarafın mizansen olaylara dayanılarak ihtarname gönderdiğini, iş sahibi şirketten alacakları talep edilmesi ile birlikte davacının hile ve desise ile kendilerini borçlandırma yoluna gittiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davada taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı olan yüklenici şirketin sözleşme gereğince edimlerini tamamlayarak davalı iş sahibine teslim ettiği, davacı şirketin iş sebebiyle düzenlenen faturaları davalı şirkete tebliğ ettiği, davalı şirketin faturaya yasal süresinde itiraz etmediği, ancak Beyoğlu … Noterliğinin 02/05/2013 tarihli ihtarnamesi ile; faturayı iade ettikleri gibi inşaatta yapılan eksiklerini ihtar olarak davacı şirkete bildirdikleri, davacı şirketin kendilerine iade edilen faturayı Beyoğlu … Noterliğinin 09/05/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile; davalı iddialarını kabul etmediğini belirterek fatura bedelini 8 gün içinde ödemesi için ihtarda bulunduğu, ihtarnamenin davalıya 10/05/2013’de tebliğ edilerek davalının temerrüde düştüğü, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bakiye alacağının 30.172,70 TL asıl alacak ve 1.500,37 TL işlemiş faiz olmak üzere 31.673,00 TL olduğunun hesaplandığı; birleşen dava dosyasında ise, birleşen dosya davacısı … Ltd. Şti dava konusu iş yerinin kış aylarında yeterince ısınmadığı, dolayısıyla elektrik ısıtıcıları ilave edildiğinden bahisle işletme maliyetlerinin arttığı, yaz mevsiminde ise soğutmanın yeterince temin edilemediği, havalandırmanın yeterli olmadığı ve sıcak su temin eden ısıtıcı kapasitesinin yeterli olmadığı iddiası ile zararların giderilmesini talep ettikleri, davacı şirket tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı olmadığı gibi delil olarak dayanılan Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/65 Değişik İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda yer alan “taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak işlerin belirtilmediği ve davacı tarafından teknik şartnamenin dosyaya ibraz edilmemiş olması dikkate alındığında davacının iddialarının tespit edilemediğine” yönelik bilirkişi raporuna göre davacının restoranının ısınmamasının davalının ediminin ifası ile ilgili olmadığı, davalı tarafından tesis edilen klima dış üniteleri montajında standart dışı bir duruma rastlanılmadığı dikkate alındığında davalının edimini ayıplı ya da eksik ifa etmesinden kaynaklanmadığı, sorunun merkezi sistemle ısınmadan kaynaklandığı hususlarında davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile, asıl davanın kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, 30.172,70TL asıl alacak 1.500,37TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.673,07TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinafında, yüklenici tarafından yapılan kazanın her zaman aynı performans ile çalıştırıldığını, düşük performans ile çalıştırılmadığını, davacının edimlerini eksik ve kusurlu olarak yerine getirildiğini, ayıp ihbarının 2-8 günde yapılmasının mümkün olmadığını, 38 gün sonra yapılan bildirimin geç olmadığını, eksik ve ayıpların belli bir kullanım sonrasında ortaya çıktığını, derhal karşı tarafa bildirim yapıldığını, faturanın usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği konusunda değerlendirme yapılmadığını, ticari şirket kayıtlarına göre davacıdan alacaklı olduklarını, tespit raporunda eksik işlerin 55.300,00 TL + KDV olduğunun belirtildiğini, alacak likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı şirket yüklenici, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket iş sahibidir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 31.08.2012 tarihli ısıtma ve havalandırma işleri montaj ve bakım sözleşmesi imzalanmış olup, asıl davada davacı sözleşme kapsamındaki edimini ve davalının talep ettiği dava konusunu oluşturan asıl davada icra takibine konu fatura kapsamındaki ek işlerin yapılarak davalı tarafa teslim edildiğini ileri sürmüş, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu ile taraf beyanlarından dava konusu işlerin yerine getirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı yüklenicinin edimlerini tamamlayarak davalıya teslim ettiği, bilirkişi raporuna göre, ödenmeyen iş bedelinin 31.673,00 TL olduğu anlaşıldığından, mahkemece bu bedel yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermesi yerinde olmuştur. Mahkemece asıl davada davacı lehine %20 icra inkar tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Alacağın likit olmadığı ve alınan bilirkişi raporu ve yargılama sonucu belirlendiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Birleşen davada ise, davacı iş sahibinin ayıplı işler bedelini talep ettiği, ancak bilirkişi raporunda davalı yüklenicinin edimi ile ilgili olmayan ve tamamen merkezi sistemden kaynaklandığı belirlendiğinden, mahkemece birleşen davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen dava davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, asıl davada davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin, 30.172,70TL asıl alacak 1.500,37TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.673,07TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, icra inkar tazminat talebinin reddine, birleşen davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı-birleşen davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2015/913 Esas, 2020/328 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Asıl davanın KABULÜ ile, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin, 30.172,70TL asıl alacak 1.500,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.673,07 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine 4-Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleşen 2017/171 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN Asıl dava; 1-Alınması gereken 2.163,58 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 540,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.622,68 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 540,90 TL peşin harç, 25,90 TL başvurma harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 3,80 TL vekalet ücreti, 266,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.336,6‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Birleşen dava, 1-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 667,89 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 487,99‬ TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı-birleşen davacı tarafından asıl ve birleşen dava için yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı-birleşen davacı tarafından yapılan 297,20 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 126,5‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 423,7‬0 TL istinaf yargılama giderinin davacı-birleşen davalıdan alınarak davalı-birleşen davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.