Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1844 E. 2022/1370 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1844
KARAR NO: 2022/1370
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2022
NUMARASI: 2022/286 Esas, 2022/362 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalı şirketin almış olduğu gemi inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici olarak çalıştığını ve bu suretle taraflar arasında kimi yazılı kimi ise sözlü akitler kurulduğunu, müvekkili şirketin 2017 yılında davalı şirket tersanesinde başladığı işe 2019 yılına kadar devam ettiğini, müvekkilinin her hak edişi karşılığı fatura düzenlediğini ve iş bu faturaları davalı şirkete tebliğ ederek ödemesini aldığını, taraflar arasında fatura ve cari hesaba dayalı bir ilişki meydana geldiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında ki cari ilişki nedeni ile 18.12.2017 Tarihli 150.000,00 TL bedelli, 13.07.2018 Tarihli 400.000,00 TL bedelli, 17.08.2018 Tarihli 400.000,00 TL bedelli ve 17.05.2019 Tarihli 115.500,00 TL bedelli hakediş faturaları düzenlenerek davalı şirkete verildiğini, davalı şirket iş bu faturalar karşılığında müvekkili şirketin … ve … bankalarındaki hesabına bir kısım ödemeler yaptığını, bir kısmını ise senet ve çek ile bir kısmını da makbuz karşılığı nakden ödediğini, ancak iş bu faturalar karşılığı takip miktarında alacağın davalı şirketçe ödenmediğini, faturaların bedellerinin davalı şirketçe ödenmemesi üzerine taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulduğunu ve müvekkilinin söz konusu tersanedeki işini bırakmak zorunda kaldığını, netice itibari ile Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı şirket iş bu takipte borca ve yetkiye itiraz etmiş, taraflarınca yetki itirazı kabul edilerek dosyada yetkili olduğu beyan edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, davalı şirket yine maddi gerçeğe ve hukuka aykırı olarak iş bu borca itiraz etmiş olup söz konusu itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu, asıl alacak yönünden mahkeme dosyasına sunulacak veya bilirkişi incelemesinde sunulacak fatura, müvekkili şirket defter ve kayıtları ile ödemlere ilişkin belgelerin celbi ile davalı şirketten takip tarihinde muaccel hale gelmiş takip miktarı kadar alacaklı olduğunun kanıtlanacağını, bu suretle davalı yanın itirazlarının iptali gerektiğini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tamiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; Davacı tarafın müvekkili şirket bünyesinde gemi inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici olarak çalıştığını ve müvekkili şirket bünyesinde gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler neticesinde elde etmiş olduğu tüm hak edişlerin tarafına zamanında ve eksiksiz olarak ödendiğini, Denizcilik sektöründe oldukça sık rastlandığı üzere avans ile çalışmanın taraflar arasındaki ilişkide de vuku bulmuş olup davaya konu faturalardan öncesinde müvekkili şirket tarafından davacı şirkete ödemeler yapılmaya başlandığını, ödemelerin yapılmaya başlandığı tarih itibariyle davacı tarafa işin gereği parça parça ödemeler gerçekleştirildiğini 17.08.2018 tarihine kadar müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı konumunda olduğunu, davaya konu faturalardan 17.08.2018 tarihli 400.000,00-TL faturanın düzenlenmesi ve müvekkili şirkete verilmesi akabinde davacı şirketin alacaklı konumuna geçtiğini, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ödemeler neticesinde müvekkili şirketin tekrar 28.07.2020 tarihinde alacaklı konumuna geçtiğini, taraflar arasındaki ticari İlişkinin 2019 Yılı temmuz ayında davacının işi bırakıp gitmesi ile sona erdiğini, müvekkilini zor durumda bıraktığını, davacı tarafın işi bırakması sebebiyle meydana gelen zararlara ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla; işin yarıda bırakılması akabinde işi başkasına yaptırmak zorunda kalan ve davacı şirketin işçilerinin alacaklarını ödemek zorunda kalan müvekkilinin davacı tarafın işi bırakmasına rağmen ahlaka, hukuka ve iş etiğine uygun olarak ödemeleri gerçekleştirmeye devam ettiğini, davacı tarafın işi bıraktığı zamanlara tekabül eden dönem olan 2019 yılı Temmuz ayında davacı şirket çalışanlarına para makbuzu karşılığında ödemelerin gerçekleştirildiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini ve davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı vekilince dava dilekçesinde beyan edildiği üzere davalı şirketin almış olduğu gemi inşa ve onarım işlerinde alt yüklenici olarak çalışan davacı şirket ile sözlü ve yazılı anlaşmalar yapıldığı, davacının hakkediş karşılığı faturalar düzenlendiği, işbu sebeplerle taraflar arasında fatura ve cari hesaba dayalı bir ilişki meydana geldiği, dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların incelemesi ile bu faturalarda “Transervice Dubbası Kısmi Malzemeli İşçilik Bedeli- Gelbe 8 Feribotu Kısmi Malzemeli İşçilik Bedeli” açıklamaların yer aldığı görülmüş bu durum karşısında açılan davanın itirazın iptali davası olduğu ancak dosyanın Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatı ile görev yapan İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiği, dava dosyasının konusu itibariyle Deniz İhtisas Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dosyasının Görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Deniz İhtisas Mahkemesi)’ne görev alanına girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinafında; dava konusu olayın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına giren bir husus olmadığını, davanın deniz ticaretinden kaynaklanmadığını belirtip, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklanması veya ihtilafın Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan bulunması yada TTK’nın 4.maddesinde sayılan istisnalardan olması veyahut özel kanunlarında Ticaret Mahkemelerinin görevli sayılmış olması gerekir.Davacı alt yüklenici tarafından davaya konu takiple gemi inşaatı ve onarım işi nedeniyle bedel talebinde bulunmuş olması, tarafların tacir olması ve işin ticari işletmeleriyle ilgili bulunması, uyuşmazlığın TBK’da düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmış olması birlikte değerlendirildiğinde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkemece dava konusunun Deniz İhtisas Mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih, 2022/286 Esas, 2022/362 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.