Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1842 E. 2022/1304 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1842
KARAR NO: 2022/1304
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/132 Esas – derdest
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı ile müvekkili arasında 13.12.2019 tarihli hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi ile belirlenen asansör işlerine ait tüm işlemlerin müvekkili tarafından yine sözleşmede kararlaştırılan biçimde eksiksiz olarak imal ve teslim edildiğini, sözleşme ile öncelikli olarak bir adet dairenin teslimi yapılacağının kararlaştırıldığını, şayet bu daire teslimi gerçekleşmezse 543.000 TL + KDV’nin nakit olarak iş bitiminde ödeneceğini, sözleşmede belirtilen işlerin bitirilmesine rağmen davalının daire teslimine yanaşmaması ve müvekkilini oyalaması üzerine alacağını alamayan müvekkilinin Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 25. Kasım 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile davalıya sözleşme gereği yapılan işler sonucunda daire tesliminin yapılmadığı ve 10.02.2020 tarihi itibariyle eksiksiz tamamlanan işler karşılığı KDV dahil 640.740 TL ödemenin 122.000 TL’sinin ödendiği bakiye 518.740 TL’nin ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, bu şekilde de alacağına kavuşamayan müvekkilinin yukarıda davalıya ihtar edilen sözleşmeden kaynaklı alacağı için Bakırköy .. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile 518.740 TL asıl alacak ve temmerüt oluştuğu tarihten itibaren işlemiş temerrüt faizi ile birlikte toplam 643.740 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, takibe davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın kötü niyetli olarak dava konusunu elden çıkarması durumunda edimlerini yerine getirmekten kaçınacağı ve dava konusu sözleşmeye konu olan Küçükçekmece İlçesi, … Mah. … Sokak … parsel sayıda yer alan gayrımenkulde davalı adına olan yerlerin devredilerek kaçırma durumunun olduğunu ve dava sonunda dava konusunun semeresiz kalma ihtimali oluştuğundan davalıya ait olması durumunda bu yerlere ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece; geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartlarının HMK’nun 389 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, anılan düzenleme ile “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünün yer aldığı, anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararının, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacağı, somut olayda davacı vekilinin, davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de HMK’nın 389 ncu maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olup davalının malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davacı vekilinin, ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin sözleşme kapsamında üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, buna rağmen sözleşme bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin hak edişi olan bedeli yasal yollarla almasının da önüne geçilmeye çalışıldığını ve mesnetsiz iddialar ortaya atıldığını, davalının bariz şekilde kötü niyetli bir tutum sergilemekte ve müvekkilinin alacağına kavuşamaması için her yolu deneiğini, hal böyleyken dava konusu sözleşmeye konu olan Küçükçekmece İlçesi, … Mah. … Sokak … parsel sayıda yer alan gayrımenkulde davalı adına olan yerlerin devredilerek kaçırılma ve böylece dava sonunda dava konusunun semeresiz kalma ihtimalinin olduğunu, bu sebeple tapu kaydı celbedilerek davalı adına kayıtlı olan yerlere ihtiyati tedbir şerhi konulması gerektiğini, HMK madde 398/1 uyarınca “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denildiğini, madde metninden de görüldüğü üzere hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale gelmesi ihtimalinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yerel mahkeme her ne kadar ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden bahisle talebi reddetmişse de sözleşmeye konu taşınmazın aslında davanın temelini oluşturduğunu, müvekkilinin alacağının teminatı sayılabilecek sözleşme konusu gayrimenkulde davalı adına olan yerlerin devredilerek kaçırılmasının bir an önce önlenmesi ve dava sonunda dava konusunun semeresiz kalmaması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep eser sözleşmesi (asansör imalatı) kapsamında bakiye iş bedeli alacağı için yapılan takibe itirazın iptali davasında davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.HMK 389. Maddesi hükmüne göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Davalı adına kayıtlı taşınmazlar davada uyuşmazlık konusu olmadığından bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Davacının istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 03/06/2022 tarih ve 2022/132 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.