Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1694 E. 2022/1334 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1694
KARAR NO: 2022/1334
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2022
NUMARASI: 2021/670 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, proforma fatura ile verilen “yüz maskesi üretiminde kullanılacak makine” siparişine konu makinenin teslim edilmemesi nedeniyle peşin ödenen %50 bedelin (25.000 USD) ve işlemiş faizinin davalıdan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekilince sonradan sunulan 14.03.2022 tarihli dilekçeyle, 215.302,45 TL takip başlangıç tutarındaki alacağı karşılamaya yeter miktardaki davalı şirketin menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesi talebinde de bulunulmuştur.Mahkemece 05.04.2022 tarihli ara kararla, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, İİK’nın 258. Maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı konusunda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli olduğunu, somut olayda ibraz edilen proforma fatura, ödeme dekontları ve taraflar arasında gönderilen karşılıklı ihtarnamelerin alacağın varlığını gösterdiğini ve davalının edimlerini yerine getirmediğini açıkça ispatladığını belirtilerek, kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin teminatsız olarak kabul edilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Dava, sözleşmeye (siparişe) konu makinenin teslim edilmemesi nedeniyle peşin ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, bu kapsamda sonradan ihtiyati haciz talebinde de bulunulmuştur.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, taraflar arasında 13/05/2020 tarihli proforma fatura siparişine dayalı olarak bir adet “yüz maskesinde üretiminde kullanılacak makine üretilip davacıya teslim edilmesi” konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, bu kapsamda davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye 25.000,00 USD ödendiği, makinenin henüz tamamen üretilerek davacıya teslim edilmemiş olduğu hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, davalı yüklenici tarafından henüz makinenin tam olarak üretimi ve teslimi gerçekleştirilmeden davacı iş sahibi tarafından davalıya gönderilen Beyoğlu … Noterliği’nin 08/12/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bedel iadesi talebiyle tek taraflı olarak sözleşmenin fesih edilmesi iradesinin ortaya konulduğu, bu ihtarname ile davalı tarafça buna karşı sunulan 21/12/2020 tarihli cevabi ihtarname ve dosya kapsamında bulunan diğer deliller göz önünde bulundurulduğunda, davacının davaya konu bedel iadesi talebine ilişkin olarak İİK’nın 257. Maddesi kapsamında ihtiyati haciz verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispatı sağlamış olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece dosyada bulunan belgelere dayanılarak yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olanın aksine gerekçeyle talebin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2022 tarih, 2021/670 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.