Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1608 E. 2022/1204 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1608
KARAR NO: 2022/1204
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2022
NUMARASI: 2022/162 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 14/03/2022 havale tarihli ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile, taraflar arasında 19/06/2019 tarihinde eser sözleşmesi yapıldığını, bu eser sözleşmesi ile tarafların İstanbul İli Üsküdar İlçesi … Mahallesi … Mevkii … Ada …, …, …, … Parsellerde … Adet Konut, Kapalı Havuz, Kapalı Otopark, Kapalı Spor ve Sosyal Tesis Alanlarında Gaz Beton ile Duvar Yapımı hususunda anlaştığını, davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalı işverenden bakiye 470.497,14-TL alacağının olduğunu, alacağın ticari defterler, faturalar ve cari hesap ekstreleri ile sabit olduğunu, bu alacak nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 400.000,00-TL tutarlı icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptalini ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, borçlunun dava konusu icra takibine kötü niyetli itirazı ve dava konusu bedeli itibariyle de yargılama süresince mal kaçırma olasılığı bulunduğundan borçlu şirketin üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul, araçlara ve banka hesapları üzerine İİK md. 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece; İhtiyati haciz istemlerinde; ihtiyati hacze konu edilen hususlarda mahkemece alacağın varlığına kanaat getirilmesi gerektiği, bu hususta alacağın tam ve kesin şekilde ispatın aranmadığı ancak yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmesinin gerektiği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle hizmetin yerine getirilip getirilmediği yahut tam ve eksiksiz olarak yerine getirilip getirilmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği gibi sunulan faturaların e-fatura olduğu, talebe konu olayda davacının cari hesap, faturadan kaynaklı davalıdan alacağının olup olmadığı hususunun da yargılama faaliyetini gerektirdiği, faturanın alacağın varlığına karine olacak şekilde yaklaşık ispatı ortaya koyabilecek delillerden olmadığı gerekesiyle yasal şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, cari hesap kayıtları, sözleşme SGK iş bitirme belgesi yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, davalının mal kaçırdığını, taşınmazlarını satışa çıkarttığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2022 tarih ve 2022/162 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.