Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/159 E. 2022/86 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/159
KARAR NO: 2022/86
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI: 2021/410 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, Teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti talebine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin karara itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasından 02.04.2015 tarihli Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Susurluk-Balıkesir Kesimi Km. 198+650 – 200-140 arası Toprak İşleri ve Küçük ve Büyük Sanat Yapıları İnşaat İşleri Sözleşmesi imzalandığını; müvekkili şirketin sözleşme uyarınca, davalı şirkete 31.03.2017 düzenleme ve 31.03.2019 vade tarihli 75.000,00 USD meblağlı Kesin Teminat Mektubu verdiğini; kesin teminat mektubu ile, müvekkilinin kesin kabüle kadar olan sorumluluğundan oluşabilecek zararların teminat altına alındığını, kesin kabulün 31.12.2018 tarihinde gerçekleştiğini, sözleşmeye konu İstanbul-İzmir Otoyolunun 4 Ağustos 2019 tarihinde hizmete açıldığını; davalı şirketin teminat mektubunun süresinin uzatılmasını aksi halde teminat mektubunun paraya çevrileceği talebi üzerine teminat mektubunun süresinin 17.03.2021 tarihine kadar uzatıldığını; sözleşmenin sona ermesi ve tarafların birbirinden herhangi bir hak ve alacak talebinin de bulunmaması sebebiyle teminat mektubunun konusuz kalmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak teminat mektubunun karşı tarafça tutulduğunu belirterek … Bankası nezdinde düzenlenen … sözleşme numaralı … mektup numaralı, 31/03/2017 düzenleme ve 31/03/2019 vade tarihli 75.000 USD bedelli kesin teminat mektubu kapsamında davacı müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının ve teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, terditli olarak bunun mümkün olmaması yani karar tarihi itibarı ile söz konusu teminat mektubunun davacı tarafça bankaya ibrazı ile paraya çevrilmiş olması durumunda söz konusu teminat mektubuna konu 75.000,00 USD bedelin davalı tarafça müvekkiline fiili ödeme tarihindeki yabancı para kuru üzerinden ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu iş yürütülürken … İnşaatın işçisinin 20.12.2015 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde vefat ettiğini, Balıkesir 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/19 Esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında … İnşaatın imza yetkilisinin de aralarında bulunduğu tüm sanıkların cezalandırılmasına karar verildiğini; sözleşme uyarınca işin yapımı, tamamlanması, gerekli malzeme, hizmet ve gerekli personelin sağlanması, personelin eğitimi, SGK primleri, her türlü vergileri, özlük hakları ve diğer kanuni alacakları gibi yükümlülüklerin, ve İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında gerekli tüm önlemleri almanın … İnşaat yükümlü olduğunu; sözleşme hükümleri kapsamında Müvekkili Şirketin, … İnşaattan almış olduğu teminat mektubunu tutmakta, her türlü hak ve alacaklarına el koymakta haklı olduğunu; davacının sözleşmesel yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiğini ispat yükümlülüğü altında olduğunu belirterek haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafın talebi üzerine İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2021 tarih, 2021/131 D. İş ve 2021/149 Karar sayılı kararıyla teminat mektubunda yer alan bedelin %15’i olan 15.000,00 USD teminat karşılığında, teminat mektubunun paraya çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş; davalı tarafça 15.03.2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine esas davanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/410 Esas sayılı dava dosyası ile açıldığı HMK’nın 397. Maddesi uyarınca itirazı değerlendirme görevinin esas davanın açıldığı mahkemede olduğu belirtilmiştir. Mahkemece 26/10/2021 tarihli ara karar ile; dava ve tedbir konusu olan teminat mektubunun hükümsüz olup olmadığının yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği; teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesine dair tedbirin kaldırılması halinde davacının açmış olduğu tespit davası neticelenmeden davalı tarafın teminat mektubunu nakte çevirmesi halinde davacı açısından zarar doğacağı; teminat mektubu ile ilgili yargılama devam ettiğinden dava sonuçlanıncaya kadar HMK 389 vd. maddeleri uyarınca teminat mektubu üzerindeki tedbir kararının devam etmesi gerekmekte olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davacı arasında sözleşme imzalandığını, iş yapılırken davacının işçisi …’nun 20.12.2015 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde vefat etmesi üzerine, Balıkesir 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/19 Esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında … İnşaatın imza yetkilisinin de aralarında bulunduğu tüm sanıkların cezalandırılmasına karar verildiğini; müvekkili şirketin davaya konu teminat mektubunu tutmasının ve süresini uzatılmasını istemesinin sebebinin karşı tarafın sorumluluğunun söz konusu olduğu ölümlü iş kazası olduğunu; kaza sebebiyle SGK tarafından açılmış ve müteveffanın mirasçıları tarafından açılabilecek hukuk davalarında müvekkili şirkete karşı da talep yöneltilebileceğinden müvekkili şirketin riskinin mevcut olduğunu; sözleşme hükümleri kapsamında müvekkili şirket, … İnşaattan almış olduğu teminat mektubunu tutmakta, … İnşaatın her türlü hak ve alacaklarına el koymakta haklı olduğunu; davacının sözleşmesel yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiğini ispat yükümlü olduğunu; Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2019/2524 Esas ve 2020/2894 Karar sayılı ve 04.11.2020 tarihli ilamının emsal olduğunu; ihtiyati tedbir şartlarından biri olan somut uyuşmazlığın esasına yönelik haklılığın yaklaşık ispat kuralı gereğince ispatlanamadığı, aksine gerçekleri saklayarak mahkemeyi yanıltmaya çalışan … İnşaatın açıkça haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı alt yüklenici şirket ile davalı yüklenici arasında, taraflar arasında Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Susurluk-Balıkesir Kesimi Km.198+650 200+140 arası Toprak İşleri ve Küçük Büyük Sanat Yapıları İnşaatı İşleri Sözleşmesi imzalandığı; sözleşme kapsamında davalı şirkete 31.03.2017 düzenleme ve 31.03.2019 vade tarihli 75.000,00 USD meblağlı Kesin Teminat Mektubu verildiği; davacı tarafça kesin teminat mektubu kapsamında davacı müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının ve teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitini talep ettiği; davalının ise iş yapılırken meydana gelen kaza nedeniyle açılan tazminat davaları bulunduğu, bu nedenle teminat mektubunu elde tutmanın haklı olduğu savunulmuştur. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir degisme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “Aynı Yasa’nın 390/3 maddesinde, ”Tedbir talep eden taraf,  dilekçesinde  dayandığı ihtiyati tedbir sebebini  ve türünü açıkça belirtmek ve  davanın esası yönünden  kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesini içermektedir. HMK’nın 390/3.maddesinde yapılan düzenleme ile tedbir talep edenin  haklılığını yaklaşık olarak  ispat etmek zorunda olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda, sözleşmenin teminatı olan teminat mektubunun paraya çevrilmesi koşullarının sözleşme hükümleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Teminat mektubunun nakde çevrilmesi durumunda, ileride telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceği, teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığının yargılama ile tespit edileceği gözetildiginde, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle, mahkemece, HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek ihtiyati tedbire karar verilmesi ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair ara kararı yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih ve 2021/410 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.