Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1470 E. 2022/1352 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1470
KARAR NO: 2022/1352
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2020/35 Esas, 2022/101 Karar
DAVANIN KONUSU: İpotek
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı …Ş. ile dava dışı yüklenici … Ltd. Şti’nin davalıya ait İstanbul/Başakşehir … Mah. … olmuştur) ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine inşaat yapım konusunda anlaştıkları yüklenici … Şirketinin inşaatın ahşap yapım işlerini dava dışı yüklenici … Araçlar Satış ve Servis Ticaret-Eyüp …’na verdiği ve bu firmanın da kapı yapım işlerini müvekkili şirkete verdiğini belirterek alacağı 329.116,70 TL miktarınca, davalıya ait taşınmaz üzerine TMK 893/3. maddesine göre inşaatçı ipoteğinin tesciline yönelik olarak TMK ‘nın 1011. Maddesi uyarınca geçici tescil şerhine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; davacı şirket ile bir akdi ilişkisinin olmadığını, ihaleyi alan dava dışı …Şirketi ile yapılan sözleşmenin 15.1 maddesi uyarınca işin tamamının kendisi tarafından yapılması gerektiğini, işin alt taşeronlara yaptırılmasının mümkün olmadığını, burada yüklenicinin sorumlu olduğunu, TMK’nın 893/3 koşullarının oluşmadığını, şahsi nitelikte varlığı tartışmalı alacak için geçici tecil şerhi istenemeyeceğini, 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini, sözleşmenin nispiliği gereği davalının sorumluluğun söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemenin 2016/375 esas 2016/788 karar sayılı 17/11/2016 tarihli kararında, mülkiyeti davalıya ait davalı şirket ile davacı arasında akdi ilişki bulunmadığından bahisle davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği, verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi Başkanlığının 18/12/2019 gün ve 2019/2074 esas 2019/1578 karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece; davacı taşeron şirket, davalı işsahibi … A.Ş.’nin sahibi olduğu arsaya yapılan inşaatlarda dava dışı yüklenicilerle olan sözleşmesi kapsamında kapı imalatlarını yaptığını belirterek davalı adına olan taşınmazlar üzerine inşaatçı ipoteğinin tesciline yönelik, geçici tescil şerhi tesisini talep ettiği, dosya kapsamından, davacı … Tic. Ltd. Şti. ile davalı … ve Emlak Konutun yüklenicisi … İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti ile ve … Araçlar Satış ve Servis Ticaret … ile yazılı sözleşme bulunmadığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları bilirkişi tarafından incelenmiş ve alacak miktarının ve defterlerin usulüne uygun tutulduğu, faturaların dava dışı firma adına tanzim edildiği tespit edildiği, bilirkişilerce yapılan incelemede tüm fatura ve irsaliyelerde muhatabın … Araçlar Satış ve Servis Ticaret-… olduğu, davacı şirketin dava dışı firmaya gönderdiği 11 adet faturaya itiraz edilmediği, davacının dava dışı … Araçlar Satış ve Servis Ticaret- … aleyhine Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, ödeme emrinin 19/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin itirazsız kesinleştiği, davacının yüklendiği işin değerinin (623.116,70 TL) piyasa rayiçlerine uygun olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı ile dava dışı firma arasında yazılı olmayan sözleşmesel ilişki bulunduğu, bu ilişki sebebiyle davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin, Dava dışı … Araçlar Satış ve Servis Ticaret-… firmasının yaptığı ödemeler sonrası toplam 329.116,70 TL alacaklı olduğu, bu haliyle şerhe konu hakkın varlığını kabul etmek gerektiği, geçici tescilin amacının alacağın taşınmazın maliki tarafından kabul edilmemesi halinde ileride açılacak inşaatçı ipoteğinin tesciline ilişkin davanın uzun sürmesine binaen sıra almasına yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkeme kararının uygulanabilir olmadığını, mahkeme kararında davalı adına kayıtlı olması halinde şerh kararı verildiğini, hükme konu taşınmazın karar tarihinden 8 ay önce davalı tarafından üçüncü kişiye devredildiğini, HMK nın 125. Maddesi uygulanması için seçimlik haklarının kullanılması için kararın kaldırılmasının gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekili istinafında; davacının alt yüklenici sıfatı taşımadığını, çünkü davalı ile dava dışı … ile sözleşme ilişkisi bulunmadığı aynı şekilde davalının alt yüklenicisi ile de sözleşme ilişkisi bulunmadığı, sözleşmeye göre işin alt yükleniciye verilmeyeceği, davacının inşaata imalat yaptığının kanıtlanmadığı, dava daşı … ile asıl yüklenici … inşaat arasında taşeronluk sözleşmesi bulunduğuna dair delilin olmadığını, TMK 893 e göre kanuni ipotek hakkının kullanılması için imalatın malikini rızası ile yapılması gerektiğini, davalının davacının imalat yapmasına izni bulunmadığını, parsel kat mülkiyetine çevrilmiş,ayrı mülkiyet konusu olan bağımsız bölümler üzerine kanuni ipotek tesis edilemeyeceğini, davacının HMK 125 e göre seçimlik hakkı olmadığını, dava konusu projenin kesin kabulü yapıldığını, yükleniciye ücret ödendiğini, ipotek tesisi mükerrer ödemeye sebep vereceğini kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Davacı taraf alt taşeron olarak alacağını teminat altına almak için davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine TMK 893/3. Maddesine göre inşaatçı ipoteğinin tesciline yönelik olarak TMK 1011. Maddesi uyarınca geçici tescil şerhine karar verilmesini talep etmiş ise de; davaya konu İstanbul İli Başakşehir İlçesi … ada … parselde bulunan … blok … numaralı bağımsız bölümün 18.06.2021 tarihinde dava dışı üçüncü bir şahısa satıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın yeni malike yöneltilmesi için davacı taraf süre verildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra geçici tescil şerhinin yeniden değerlendirilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Kaldırma gerekçesine göre davalı vekilinin istinaf başvurusu incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu gerekçe ile kabulü ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2022 tarih, 2020/35 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.