Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1348 E. 2022/1211 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1348
KARAR NO: 2022/1211
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2021
NUMARASI: 2021/408 Esas, 2021/942 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedel alacağı ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili ; müvekkili ile davalı arasında 22/10/2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı tarafın taahhüdünde bulunan T.C Adalet Bakanlığı Teknik İşleri Daire Başkanlığı – Adalet bakanlığı Ek-1 Bina (Eski HSYK Binası) inşaatı şantiyesinde, sözleşmede belirtilen ve tanımlanan ofis bölmeleri imalatının ve montajının yapılması hususunda anlaşma yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşme göre, üstlendiği tüm vecibeler yerine getirdiğini, yapılması gereken şilerin tamamını yaptığını, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespit sonucu düzenlenmiş bulunan 20/01/2016 tarihli raporda müvekkili firmanın sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin müvekkilinden sözleşme dışında talep etmiş olduğu ilave bir çok işi de ticari iyi niyet göstergesi olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynyaklanan işlere ait 11/02/2015 tarih ve 170406 nolu 1.171.788,90 TL bedelli faturadan yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra geriye kalan 651.788,90 TL bakiyenin ödenmesi amacı ile Bursa … Noterliğinin 12/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı firmaya gönderildiğini, sözleşmenin 14. Maddesinin teminat şartı gereğince müvekkili firmanın 21/10/2013 tarihli 520.000,00 TL bedelli … nolu … Bankasına ait teminat mektubunu davalı firmaya verdiğini, sözleşmede belirtilen tüm işlerin müvekkili firma tarafından yapılmış ve teslim edilmiş olmasına rağmen kötü niyetli olarak davalı tarafça teminat mektubunun iade edilmediğini, müvekkilinin firmanın davalı firmadan 651.788,90 TL alacağın tahsili ve davalı firmadan haksız olarak elinde bulundurduğu teminat mektubunun kendilerine iadesi için mahkemece işbbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; 22/10/2013 tarihli sözleşme hükümleri uyarınca davacı tarafın sözleşmede belirtilen ve tanımlanan ofis bölmeleri, imalatı ve montajı işlerini üstlendiğini, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davacının taahhüdü altında bulunan edimleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeyerek müvekkili şirketi mağdur ettiğini, sözleşme kapsamında son teslim tarihinin 15/05/2014 tarihi olduğunu, işin müvekkiline teslim tarihi geçmesine rağmen davacı tarafından eksik yapılan ve hiç başlanmayan işlerin mevcut olduğunu, davacıya 21/04/2014 tarihinde Ankara … Noterliği vasıtasıyla … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderilerek işin malzeme teslimi ve montaj süresinin geçmiş olduğunun bildirildiğini ve gecikme cezası uygulanacağının ihtar edildiğini, ancak ihtarı görmezden gelen karşı tarafa bu seferde 27/08/2014 tarihinde, Ankara … Noterliği vasıtasıyla … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini ve ayıplı olarak ve süresinde yerine getirilmeyen işlerin 5 gün içerisinde tamamlanması gerektiğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli tutumuna devam ederek, işini süresinde ve tam olarak yerine getirmeyen karşı yana bu seferde 28/10/2014 tarihinde Ankara … Noterliği vasıtasıyla … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmede belirtilen hususlara uygun davranılmasını ve eğer sözleşmeye aykırılığın devam etmesi durumunda sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2014/68 D.iş sayılı dosyası ile tespit talep edildiğini, yapılan tespitle de karşı yanın taahhüt etmiş olduğu işlere zamanında başlamadığı, sözleşmeye göre tüm işlerin eksik olduğu, pek çok sözleşmeye aykırılık tespit edildiğini, davacı tarafın sözleşmeye aykırı tutum ve davranışları nedeniyle müvekkili şirketin de üstlenmiş olduğu işin sahibi idare ile büyük sıkıntılar yaşadığını ve ticari itibarının zedelendiğini, 29/01/2017 tarihli tespit raporunun hatalı ve eksik inceleme sonucu düzenlendiğinden Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/1 D.iş dosyasına ve rapordaki aleyhe olan tüm hususlara itiraz edildiğini, davacının edimlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirmemesi nedeniyle mağdur olan müvekkili idare ile sözleşmesi kapsamında işi süresinde ve eksiksiz olarak tamamlayabilmek için …, … firmalarına işi yaptırmak zorunda kaldığını, konuya ilişkin 10/02/2015 tarihli tutanağın ekte yer aldığını, her ne kadar davacı sözleşme kapsamında ki işleri eksiksiz ve tam bir şekilde tamamladığını beyan etmekte ise de ekte sunulun faturalardan da anlaşılacağı üzere, müvekkilinin başkaca firmalara sözleşme dışı ek maliyet ödemek suretiyle işi tamamlattırmış bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya Kadıköy … Noterliği’nin 06/10/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek gecikme cezası ve firma adına yaptırılan işlerle ait faturaların ödenmesinin ihtar olunduğunu, davacının sözleşme hükümlerine aykırı tutum ve davranışlarını sürdürdüğünü, akde aykırılık yükümlülüklerini de yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece: davacının 22/10/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafça düzenlenen 11/02/2015 tarih 170406 sayılı fatura uyarınca belirlenen 1.171.788,90 TL bedelden yapılan ödemelerin (taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamakta) mahsubu sonucunca davacının bakiye 651.788,90 TL alacağı bulunduğu, davacının Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/126 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit ve inceleme sonucunda düzenlenmiş bulunan 06/08/2014 tarihli bilirkişi raporunda inşaat halindeki binada iç duvar kaplamalarında laminant levha kullanılmadığı ve 18 mm kalınlığında suntalam malzemeden yapılmış olduğu tespitine göre bu imalatlarda kullanılan malzeme ile sözleşme uyarınca kullanılması gereken malzemenin serbest piyasa rayiçlerine göre fiyatları arasında yine teknik bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere %5 oranında fiyat farkı bulunduğu ve bu tespite göre de davacı alacağından malzeme farkından kaynaklanan toplam 43.872,55 TL nin (her ne kadar değişik iş dosyasında miktar 132.873,28 TL olarak tespit edilmiş ise de, tespit edilen bu miktar kapsamında olup davacı tarafça davalıya yönelik düzenlenen fatura kapsamında bulunmayan malzemeler hesaplamaya dahil edilmemiştir.) Davacı alacağından tenzili gerektiği, keza davalının sözleşme uyarınca hükme bağlanan cezai şart koşuluna göre davalının davacıdan 99.926,66 TL cezai şart talep edebileceği, bu miktarında davacı alacağından düşülmesi gerektiği, davalının savunmasında belirttiği 191.928,89 TL fatura bedelinin alacaktan mahsubu uygun görülmediğinden sonuç itibariyle davacının davalıdan 507.989,69 TL alacağı kaldığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesi ile davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 507.989,69 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, … Bankası A.Ş’ye ait 21.10.2013 tarih 1013875 nolu 520.000,00 TL bedelli teminat mektubu karşılığında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında; sözleşmenin 14. Maddesinde belirtilen teminatın iade şartlarının gerçekleşmediğini, yüklenici sözleşmeye konu mal ve hizmetleri eksiksiz ve tam olarak teslim ve montaj yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, SGK ilişiksiz yazısının getirilmediğini, teminat mektubuna ilişkin taleplerin zaman aşımına uğradığını, harcın yatırıldığı tarihin talep tarihi olduğunu , davacının harcı BAM kararı sonrası 02.11.2021 tarihinde yatırdığını, 5 yıllık sürenin geçtiğini, davacının düzenlediği 1.171,788 TL faturadan bakiye kalan 651.788,90 TL ye ilişkin faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, noter kanalı ile faturanın iade edildiğini, sözleşmeye göre işin teslim tarihi 15.05.2014 olduğunu, teslim tarihi geçmesine rağmen eksik yapılan hatta hiç yapılmayan işlerin de var olduğunu, ihtara rağmen davacının edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmede edimler yerine getirilmez ise teminatların irat kaydedileceğini, Ankara Sulh Hukuk mahkemesinin 2014/66 değişik iş sayılı dosyası ile zamanında işe başlanmadığını ve eksik işlerin tespiti yapılmadığının belirlendiğini, sözleşmedeki işlerin başka firmaya yapıldığını, 29.01.2016 tarihli tespit raporunda tespit edilen işlerin davacı tarafından yapılmadığını, buna ilişkin faturaların mahkemece değerlendirilmediğini, sözleşmenin 9. Maddesinde fesih halinde başkasına yaptırılacak işlerin fark bedeli olması halinde yükleniciden tahsil edileceği düzenlendiğini, mahkemecenin değişik iş tespit dosyasında yapılan keşifte bilirkişi eksik iş bedelini 132.873.28 TL olarak belirlendiğini, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, 191.928,89 TL bedeli davacı şirket tarafından yapılması gereken fakat yapılmayıp başka şirketlere yaptırılmış işler olup davacının alacağından düşülmesi gerektiğini, hiç yapılmayan işler üçüncü kişiye yaptırılmış eksik ve hatalı işlerin de bulunduğunu, bunların da sözleşmenin 24/2 ye göre hak edişinden kesileceğini sözleşmenin 13. Maddesine göre yüklenici işe 5 yıl garanti vermiş, tarafların ticari defterleri incelenmesinin gerektiğini, cezai şart ve eksik iş faturalarını kendi defterine işlemiş karşı tarafa gönderdiklerin, sözleşmenin 4. Maddesine göre 133.235,44 TL gecikme cezası faturası kesildiğini, gecikme cezasını sözleşme + KDV bedelinin %10 u ile sınırlı tuttuğunu kararın bu sebeplerle kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafında; davalının taşınmazı imalat hazır hale getirmediğini, 2014/74 değişik iş dosyasında bu durumun tespit edildiğini, işin gecikmesinde davalının kusurlu olduğunu , cezai şart bedelinin mahsup edilmemesi gerektiğini, ticari işlerde ticari faiz uygulanırken mahkemenin yasal faize hükmettiğini fakat avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ,bilirkişinin 19/02/2018 tarihli ek raporunda davacının faturaya dayalı alacağının 651.788,90 TL olduğunu, daha sonra malzeme farkından dolayı fiyat farkı sebebiyle 43.872 TL daha mahsup edildiğini, toplam 607.916 TL bulunduğunu, eksik ve ayıplı işlerin 15 günde giderilebileceği tespit dosyasına göre belirlendiğini, gecikme cezası da 99.926,66 TL olarak belirlendiğini, davalının iddia ettiği üçüncü kişiye yaptırılan işlerin davacının faturası kapsamında olmadığı bu imalatlara ilişkin davacının talebi olmadığını ,bu miktarın davacının taahhüdü kapsamında olup olmadığının değerlendirilemediğini, kararın bu sebeplerle kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye bedele alacağının tahsili ile teminat mektuplarının kendisine iadesini talep etmiş, davalı işin zamanında ve gereği gibi ifa edilmediğini, eksik ve ayıplı işlerin olduğunu, kalan işlerin üçüncü kişiye yaptırıldığını davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile bakiye bedel alacağına hükmedilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Mahkemece davacı yüklenici alacağından eksik ve ayıplı işler bedeli ile cezai şart bedelleri mahsup edilerek hüküm kurulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinde ifaya ekli cezai şart hükmünün düzenlendiği görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi hükmüne göre; borcun kararlaştırılan yerde veya zamanda ifa edilmemesi durumunda ceza ödenmesi kararlaştırılmışsa ifaya eklenen cezai şart söz konusudur.Cezai şart (sözleşme cezası) sözleşmeden doğan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere, borçlunun alacaklıya önceden taahhüt ettiği bir edimdir. Somut olayda davacı yüklenicinin alacağı belirlenirken davalının cezai şart alacağı mahsup edilmiş ise de; ifaya eklenen cezai şartın talep edilebilmesi için öncelikle alacaklının ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olması gerekir. Somut olayda davalının herhangi bir ihtirazı kayıtta bulunmadan ifayı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bunun aksini ortaya koyan somut bir delilin de dosyaya yansımadığı görülmektedir. Davacının istinafa konu ettiği husus cezai şarta yönelik olması ve davalının ihtirazı kayıt koymadan ifayı kabul etmesi sebebiyle davacının cezai şart yönündeki istinaf talepleri kabul edilmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkemenin ticari işlerde ticari faiz uygulaması gerekirken yasal faize hükmetmesinin hatalı olduğunu belirtmiş ise de davacı dava dilekçesinde alacağa temerrüt faizi yürütülmesini talep etmiş ancak faiz türünü belirtmemiş olduğu anlaşılmakla ,bu durumda yasal temerrüt faizi talep ettiği kabul edilerek hükümde yasal faize hükmedilmesinde usul yasa ve dosya kapsamına aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre eksik ve ayıplı işler bedelinin mahsubu ile bakiye bedel alacağının tespiti ve kabulü yönünden yapılan değerlendirme usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı, dava dilekçesi içeriğinden sözleşmeye konu işlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak tamamlanıp işi süresinde davalı iş sahibine teslim ettiğini belirterek bu nedenle teminat mektuplarının hükümsüzlüğün tespiti ile birlikte dava dilekçesinin 5. Maddesinde davaya konu teminat mektuplarının . iade edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, hükümde teminat mektupları yönünden menfi tespit kararı verilmiş ise de, iadesi yönünde olumlu ve olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Davaya konu teminat mektubunun sözleşmenin 14. Maddesine göre düzenlenip verildiğinin anlaşılmasına göre iş bu madde hükmün kapsamında iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği SGK ilişiksiz belgesinin alınıp alınmadığı araştırılarak tarafların delilleri de toplanmak sureti ile iade koşularının bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, taraflar vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraflar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2021 tarih, 2021/408 Esas, 2021/942 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.