Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1299 E. 2022/1198 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1299
KARAR NO: 2022/1198
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2015/206 Esas, 2021/740 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser özleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/310 Esas sayılı dosyasına (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verdiği 28/02/2014 tarihli dilekçesiyle, davalının müvekkili şirketler ortaklığı ile imzaladığı 01/08/2013 tarihli sözleşme gereğince üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketler tarafından davalıya iş bedeli karşılığı 3 adet çek düzenlendiğini, davalı yanca yapılmayan işlerin müvekkili tarafından dava dışı başka bir şirkete yaptırıldığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek müvekkili yanca davalıya iş bedeli olarak ödenen 01/10/2013 tarihli, 36.993,00 Euro karşılığı 111.348,00 TL’ nin, müvekkilinin dava dışı başka bir şirketle sözleşme yapması nedeniyle uğradığı zarara karşılık 61.354,00 TL’nin ve bakır borulama sisteminin davalının sözleşme edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili tarafından sökülüp atılmasından dolayı 15.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ekmiş, davalı vekilince yetki itirazında bulunulması üzerine dosya istinafa konu kararın verildiği mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece14/12/2021 tarihli karar ile, 16/03/2021 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu ancak mazeretini somut şekilde delillendirmediği, duruşmada hazır bulunan davalı vekili tarafından da davanın takip edilmediğinin beyan edildiği, bu nedenle davacı vekilinin delillendirilmeyen mazeretinin reddi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince 03/05/2021 tarihinde yenileme dilekçesi sunulduğu, ancak davanın işlemden kaldırıldığı tarih olan 16/03/2021 tarihi itibariyle bir aylık süre içerisinde yenilenmediğinden davacı yanca HMK’nın 150./4.maddesi gereğince yenileme harcının yatırılması gerektiği halde yatırılmadığının tespit edildiği, bunun üzerine davacı vekili adına çıkartılan muhtıra ile yenileme harcının yatırılması aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtar edildiği, usulüne uygun düzenlenen muhtıraya rağmen davacı yanca yenileme harcının yatırılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 150/4. ve 150/5.maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflarınca 16/03/2021 günü yapılacak olan duruşmaya, 15/03/2021 günü; “…Aynı gün ve saatte, Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’nin 2020/503, 2020/483 ve 2020/479 Esas sayılı dava dpsyalarının duruşmalarına davacı taraf vekili olarak katılacağımdan bu dava dosyasının duruşmasına katılamayacağım. Yokluğumuzda davanın kabulü yönünde karar verilmesine onay verdiğimizi beyanla, hukuki mazeretimin kabulüne karar verilmesini saygıyla arz ederim.” içerikli mazeret dilekçesi gönderildiğini, hukuki mazeret dilekçelerine rağmen mahkemece hukuki mazeretlerinin delillendirilmediği gerekçesiyle mazeretin reddine dair karar verilerek dosyasını işlemden kaldırıldığını, mahkeme tarafından, dosyanın işlemden kaldırıldığına dair taraflarına bir bilgilendirilme yapılmadığı için UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde dosyanın işlemden haksız bir şekilde kaldırıldığının öğrenildiğini, taraflarınca mazerete neden olan hukuki sebeplerin ve duruşması olan diğer dosyaların dosya numaralarının açıkça belirtildiğini, mahkeme tarafından UYAP sisteminden yapılacak olan incelemede, dosya numaraları yazılan duruşmaların var olduğunun ve mazeretlerinin haklı sebeplere dayandığının kolay bir şekilde görülebileceğini, kaldı ki mahkeme tarafından, aynı nitelikte daha önce gönderilen hukuki mazeretlerinin kabul edilmiş olmasına rağmen 15/03/2021 tarihli hukuki mazeretin kabul edilmemiş olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca, Pandemi nedeniyle Diyarbakır İlinde Avukatlık yapmakta olduğundan, İstanbul ilinde yapılacak olan duruşmaya katılmamın zoruluğunun da dikkate alınması gerektiğini, taraflarınca gönderilen yenileme dilekçesinin, dosyanın işlemden kaldırıldığının UYAP sistemi üzerinden görülmesinden sonra bir aylık süre içerisinde gönderildiğini, tarafına, dosyanın işlemden kaldırıldığı duruşma tutanağının tebliğ edilmediğini, UYAP sisteminden yapılacak incelemede tarafınca dosyayı gördükten bir aylık süre içerisinde yenileme dilekçesi gönderdiğinin görüleceğini, bu nedenle bir aylık süre geçtikten sonra dosyanın yenilendiği ve yeniden harç yatırması gerektiği yönündeki kararın hatalı olduğunu, mahkeme tarafından, harç yatırılmasına dair kararın, tarafına UYAP sistemi üzerinden, gönderilen tebligatta üst yazıyla belirtilmesinin de yanlış olduğunu, ihtaratlı müzekkerenin dosya içerisinde olması ve harç yatırılması ihtaratına dair bir müzekkerenin açıkça taraflarına tebliğinin gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacılar iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Uyuşmazlığın çözümü için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun; tarafların duruşmaya gelmemesinin sonuçları ile ilgili hükümlerinin irdelenmesi gerekmektedir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, ikinci fıkrasında, “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un “Hukuki Dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 sayılı Kanun’un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Somut olayda, davacılar vekili Avukat … tarafından 08/01/2009 tarihli duruşma için gönderilen 08/01/2009 tarihli mazeret dilekçesinde aynı gün Diyarbakır 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/450 Esas sayılı dosyasına sanık müdafii olarak katılacağını bildirerek yeni bir duruşma günü tüyen edilmesini istemiş, mahkemece 08/01/2009 tarihli duruşmada davalı vekilinin beyanı doğrultusunda; davacı vekili tarafından sunulan mazeretin belgeli olmadığı gerekçesiyle mazeretin reddi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin 10/01/2019 tarihli yenileme dilekçesine istinaden yenilenen davada yargılamaya devam edilmiş; davacılar vekilince yine 02/07/2020 tarihli duruşma için gönderilen 01/07/2020 tarihli mazeret dilekçesinde aynı gün Diyarbakır 4. İş Mahkemesi’nin 20017/2270 ve 2264 Esas sayılı dava dosyalarına katılacağı bildirilerek duruşmanın yokluklarında yapılması talep edilmiş, mahkemece davacılar vekilinin mazeretinin son kez kabulüne karar verilerek yeni bir duruşma günü tayin edilmiş; yine davacılar vekilince 16/03/2021 tarihli duruşma için UYAP üzerinden gönderilen 15/03/2021 tarihli mazeret dilekçesinde aynı gün Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’nin 2020/503, 2020/483 ve 2020/479 Esas sayılı dava dosyalarının duruşmaları olması nedeniyle katılamayacağı bildirilmiş, mahkemece mazeret dilekçesinin ekinde belge olmadığından delillenderilmeyen mazeretin reddine ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 03/05/2021 tarihli dilekçesi ile davacılar vekili yenileme talebinde bulunmuş, bunun üzerine yargılamaya devam edilmiş ancak 04.04.2019 tarihli duruşmaya katılmayan davacı vekili tarafından sunulan mazeret dilekçesinde de belge olmadığından mazeret talebinin reddine ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosyada bulunan Diyarbakır …Noterliği’nin 26/06/2013 tarihli, … yevmiye numaralı vekaletnamesinde davacılar vekili olarak sadece Diyarbakır Barosuna kayıtlı Avukat …’nın yetkilendirildiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere; mahkemece 16/03/2021 tarihli duruşmada; davacılar vekilince yokluklarında karar verilmesi talebinde bulunulduğu ve mazeretli sayılmalarını gerektiren dava dosya numaraları bildirildiği halde ” delillendirilmeyen mazeretin reddine” karar verilmiştir. Oysa; davacılar vekilinin, mazeret dilekçesinin mahkemeye intikal etmiş olması, aynı günkü başka bir ilde yapılacak duruşmaların esas numaralarını da belirterek meslekî mazeretini somutlaştırması, mahkemece UYAP sisteminden bu durumun tespit edilebilecek olmasına göre ve o tarihte yaşanan pandemi nedeniyle şehirler arası seyahatin sakıncalı olduğu da gözetilerek davacılar vekilinin mazeret dilekçesi geçerli kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekirken dosyanın işlemden kaldırılmasına ve buna bağlı olarak sonraki süreçte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi 6100 sayılı Kanun’un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesine, Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. Maddesine aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2021 tarih, 2015/206 Esas, 2021/740 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.