Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1220 E. 2022/931 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1220
KARAR NO: 2022/931
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2021/235 D. İş, 2021/244 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili; talep den ve karşı taraf arasındaki, davalının asıl yüklenicisi olduğu “Kemerköy Termal Elektrik Santrali Rehabilitasyonu” işi kapsamındaki bazı elektrik işlerinin karşı tarafça yapılması hususunda 06.05.2019 tarihli sözleşmenin imzalandığını, 3 üniteden oluşan işin 1.ünitesinin yapılmasına rağmen karşı tarafın üzerine düşen bir kısım iş bedelini ödemediğini, dava tarihi itibariyle bu miktarın 177.600,69 Euro ve 2.419,00 USD olduğunu, buna ilişkin cari hesap ekstresi, kısmen ödenmiş fatura suretleri ve farklı tarihlerde yapılan borç mutabakat formlarının ekte sunulduğunu,mutabakat metinleri ile karşı tarafın yazılı borç iktarının somut olayda mevcut olduğunu,karşı tarafa sözleşme gereği verilen müzakere süresine ve gönderilen ihtarnameye rağmen söz konusu borcun aylarca geçtiği halde ödenmediğini,karşı taraf şirketin hissedarlarından olan … A.Ş.’nin 30.03.2021 tarihinde iflasına karar verildiğini, karşı tarafında borç ödemeden aciz halinde olduğunun sundukları belgelerden görüldüğünü, buna göre karşı tarafın mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,borçlunun 2.419,00 USD ve 177.600,69 Euro tutarındaki borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece 14.04.2021 tarihli değişik iş kararıyla, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince yapılan itiraz üzerine murafaalı olarak yapılan inceleme neticesinde de, 01/07/2021 tarihli ek kararla, ihtiyati haciz kararının taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi, cari hesap dökümleri, borç mutabakat metinleri, çekilen ihtarnameler ve borçlunun temerrüdü hükümleri gözetilerek yaklaşık ispat kuralı gereği oluşan kanaat sonucunda verildiği, iddianın yaklaşık olarak sunulan deliller çerçevesinde ispat edilmesinin yeterli olduğu, itiraz dilekçesinde eser sözleşmesine ilişkin sözleşmesel aykırılıklar ve ihlaller olup, geçici kabulün dahi yapılmadığı, alacağın varlığı kabul edilse dahi ödemezlik defi ve takas /mahsup definde bulundukları beyan edildiği, fakat bu tür itirazların açılacak olan alacak davasında yargılamayı yapan mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği gerekçesiyle İİK 265 mad.kapsamında görülmeyen itirazların reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, müvekkili … ile … tarafından iflas ettiği belirtilen … A.Ş. arasında herhangi bir ortaklık ya da hissedarlık ilişkisi kesinlikle bulunmadığını, aleyhine ihtiyati haciz istenilenin savumasında; ayıp ve gecikme nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüş olması karşısında; varlığı ihtilaflı bu alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir para alacağı bulunmadığını, … tarafından üstlenilen işlerde henüz kabulleri yapılmamış, garanti süreleri dahi işlemeye başlamamış olan işler bulunduğunu, Sözleşme’nin 3. Bölümü olan Sözleşmenin Genel Koşullarının 11.1 maddesinde tek tek sıralanan geçici kabul şartlarının hiçbiri SAMM tarafından sağlanamadığından geçici kabul sürecine dahi gelinemediğini, karşı tarafça da geçici kabulün yapıldığına dair herhangi belge veya dokümanın dosyaya ibraz edilmediğini, …’ın işlerinin henüz müvekkili … tarafından uygun bulunmadığı açık olup, sırf sevkiyatlara dair Vergi Usul Kanunu gerekliliklerinin yerine getirilmesi amacıyla kesilmiş olan faturalar öne sürülerek ihtiyati haciz talebinde bulunulamayacağını, … şirketinin, ödemeler için gerekli sözleşmesel şartları yerine getirmemiş olup, muaccel alacağı bulunmadığını, … tarafından ihtiyati haciz talepli dilekçesi ekinde sunulan mutabakat mektubunun yalnızca muhasebesel prosedür doğrultusunda düzenlenmiş olup hiçbir şekilde ifa edilen işlerin, hizmetlerin malzemelerin kabulü, hasarsız, kusursuz ve eksiksiz olduğu ve işin yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, ayrıca bahse konu mutabakat mektupları üzerinde yer alan imzaların müvekkili … yetkililerine ait olmadığından, müvekkili … açısından hukuken herhangi bir bağlayıcılığı bulunmadığını, taraflar arasındaki Sözleşme’nin 12.4 maddesinde “… Sözleşme bedelinin kısmen veya tamamen ödenmiş olması veya herhangi bir faturanın kabul edilmiş olması veya faturaya itiraz edilmemesi hiçbir şekilde harhangi bir zımni ya da açık kabul, onay, feragat yahut benzeri bir anlam ifade etmez, faturaya konu işin yapıldığı anlamına gelmez, buna karine teşkil etmez. Alt-yüklenicinin sözleşmesel şartları ve / veya yükümlülükleri yerine getirmemesi veya ihlal etmesi durumunda, …’nin sözleşme bedelinde herhangi bir ihbara gerek olmaksızın kesintiler yapma ve mahsuplarda bulunma hakkı mahfuzdur.” hükmünü bulunduğunu, ilk derece mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olup, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği kabul edildiği halde hukuka aykırı şekilde itirazları reddedilerek ve ihtiyati haciz kararı tesis edildiğini, …’ın da kabulü olduğu üzere müvekkili Şirket tarafından keşide edilen Bakırköy … Noterliği’nin 21.04.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bir kısım zararların tazmini talep edilmiş olup, ihtiyati haciz talep edenin edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmediği ve haksız olarak talep ettiği ödemelerin tamamı da ihtilaflı hale gelmiş olup …’ın edimlerini gereği gibi ifa etmemesi neticesinde sözleşmenin feshedildiğini, … tarafından müvekkili Şirket aleyhine ihtiyati haciz talep edilen başka bir dosya olan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/530 D.İş – 2021/537 K. ve 26.08.2021 tarihli ilamıyla, yaklaşık ispat mevcut olmadığından talebin reddine karar verildiğini, bu karara karşı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/3164 E. – 2021/2205 K. ve 23.11.2021 tarihli ilamı ile reddedildiğini, taraflar arasındaki Sözleşme, eser sözleşmesi olup ara hakedişlerin düzenlenmiş olmasının işlerin ifa edildiği anlamına gelmediğini, taraflar arasındaki Sözleşmenin 13.13 maddesinin de bu yönde olduğunu, Yargıtay’ın muhtelif tarihli kararlarında da ara hakedişlerin geçici hakediş mahiyetinde olduğu ve kesin ödeme niteliğinde olmadıklarının, bu nedenle kazanılmış hak sağlamayacakları ve yüklenicinin hakedişe konu imalat bedeline hak kazandığını yasal delillerle ispatlamak zorunda olduğunun kabul edildiğini, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03.11.2015 tarihli, 2015/1532 E. ve 2015/5502 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak gösterilen faturanın ödenmesi için Sözleşmesel şartların ve vade tarihlerinin oluşmadığını, taraflar arasındaki Sözleşme kapsamında, …’ın yapımını taahhüt etmiş olduğu işlere ilişkin şartların ve ödeme vadelerinin belirlendiğini, Sözleşme’nin “Ödeme Şartları ve Fiyat Kırılımları” başlıklı 4 numaralı ekine göre ödemelerin vadeleri belirlenmiş olup, işbu Ödeme Şartları ve Fiyat Kırılımları başlıklı 4 numaları ek uyarınca ihtiyati haciz talebine konu faturanın ödenmesi için gerekli olan şartların ihtiyati haczin … tarafından talep edildiği tarihte henüz gerçekleşmediğini, hatta müvekkili … ile dava dışı iş sahibi arasında Unite Bakanlık Kabulünün ve Geçici Kabulün gerçekleşmiş olması halinde dahi Sözleşmenin 3. Bölümü olan Sözleşmenin Genel Koşulları 11.6 ve 11.7 maddeleri uyarınca …’ın geçici kabule hak kazandığı veya işlerinin tamamlandığı anlamına gelmediğini, yine Sözleşme’nin 7. Maddesinde müvekkili Şirket …’nin işlerle ilgili vereceği hiçbir açık ve / veya örtülü kabulün …’ın sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı ve azaltmayacağının düzenlendiğini, bu durumda zaten geçici kabul şartına tabi kılınan bir ödemenin ihtiyati hacze konu edilemeyeceğini, taraflar arasındaki Sözleşme’nin 13. Maddesi uyarınca müvekkili Şirket …’nin ödemeleri durdurma, kesinti yapma hakları sözleşme hükmü ile tanınmış ve karşı tarafça da kabul edilmiş iken muaccel olmamış, tartışmalı alacağın gerçeğe aykırı beyanlarla ihtiyati haciz talebine konu edilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talebinde bulunan …’ın müvekkili Şirket’ten herhangi muaccel alacağının bir an için var olduğu hayal edilse dahi, Müvekkil …, …’a karşı ödemezlik def’i ve takas/mahsup def’i ileri sürdüğünü, henüz geçici kabulü dahi yapılmamış işler için ödeme yapılmasının beklenemeyeceğini, müvekkili Şirketin mal kaçırdığına, gizlediğine veya hileli işlemlerde bulunduğuna dair hiçbir kanıt ve emare bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz talebinde bulunan …’ın iddiaları bakımından seviyesi yükseltilmiş yaklaşık ispat bir yana yaklaşık ispat koşulu dahi gerçekleşmemiş olduğundan ve dayanaksız iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, istinaf taleplerinin kabulü ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.07.2021 tarihli, 2021/235 D.İş ve 2021/244 K. Sayılı usul ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde, nakdi teminatları üzerinde devam eden ve yasal koşullar oluşmadan tesis edilen haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haczin tümden kaldırılarak nakdi teminatlarının taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, talep, taraflar arasında yapılmış olan ve feshedilen eser sözleşmesi gereği bakiye alacağın tahsili yönünden ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, talep dilekçesi ekindeki belgeler, talebe konu alacağın varlığı ve muaccel olduğu yönünde yaklaşık ispata yeterli değildir. Bu durumda, yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmediğinden, ihtiyati haciz talep eden vekilinin talebinin bu aşamada reddine karar verilmesi gerekirken, bunun aksine yapılan değerlendirme neticesinde ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi ve karşı taraf vekilince buna ilişkin yapılan itirazın reddedilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, karşı taraf vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih, 2021/235 D.iş, 2021/244 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.