Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1202 E. 2022/905 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1202
KARAR NO: 2022/905
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/676 Esas,derdest
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit |İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı ile davalı arasında … İnş’ nın Alt Yapı Yapım işi ile ilgili 01.03.2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davalı firmadan kullanacağı avanslar karışılığı … Küçükyalı Şubesinden 11.09.2020 tarih ve … numaralı 300.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu verildiğini, söz konusu avans teminat mektubundan kaynaklı borçlar davacının yapmış olduğu işlerden hak edişler karşılığında mahsup edildiğini ve davalı firmaya avans teminat mektubu karşılığı hiç bir borcunun kalmadığını, avans teminat mektubu özelliğinin aldığı avanslar karşılığı yüklenicinin işini yapması halinde teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini, davacı firmanın sözleşme süresi 31.12.2020 tarihinde dolmuş olduğunu, karşılıklı mutabakat ile davacıya işin süresinin 01.06.2021 tarihine kadar uzatıldığını belirten yazı yazıldığını, davacının firma sözleşme gereği mevcut montaj işlerini 10.04.2021 tarihinde tamamlandığını, işveren 19.04.2021 tarihli mail ile yazılı olarak işlerinin 30.04.2021 tarihi itibariyle tek taraflı olarak sözleşmenin sonlandırıldığını, ayrıca taraflarınca işlerle ilgili herhangi bir eksik kusur noksan olduğunu belirten bir yazı iş sonlanma yazısı tarihi itibariyle yazılmadığını, mektubun defalarca talep edilmesine rağmen iade edilmediğini, davalı firmanın avans teminat mektubunu bankaya ibraz etmesi halinde davacının tüm ticari itibarı zedelenecek bankalardan kredi kullanması ve yeni teminat mektuplarının alınmasının zorlaşacağını bu nedenle dava konusu avans teminat mektubunun davalı tarafça muhatap bankaya ibrazının engellenmesi ve ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini ve mektubun taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizce 10/12/2021 tarihli ara karar ile talebin kabulü ile %20 teminat karşılığında teminat avans mektubunun ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmuştur. Davalı vekili; davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmeden kaynaklanan iş ilişkisi henüz sonuçlanmadığını, ve kesin hesap görülmediğinden davacının alacağı belirlenemediğini, bu sebeple müvekkilinin teminat mektubunu iade şartlarının henüz oluşmadığını, davacı yönünden herhangi bir mağduriyet ve telafisi mümkün olmayan zarar durumu bulunmadığını, verilen tedbirin kaldırılması gerektiğini, sözleşmede avans verilmeyeceği belirlendiğinden avans teminat mektubunun 6 ay sonra yapılan zeyil ile avans verilmesi neticesinde avans teminat mektubu verildiğini, kesin hesap yapılmadan tarafların alacağı ve borcu belli olmadan teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sözleşmenin gereğini yerine getirmesi için gerekli tüm fedakarlıkları yaptığını, davacının hiç bir zaman işini bitirmeye yanaşmadığını, müvekkilinin bu şartlar altında teminat mektubunu paraya çevirme girişiminde bulunmadığını, fatura bedelinin ödenmemesi halinde sözleşme gereği alınan teminat mektubu müvekkili için güvence sağlanığını, bu nedenlerle teminat mektubuna konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki borç ve alacak ilişkisinin henüz tespit edilmediğini, dava konusu teminat mektubunun avans teminat mektubu niteliğinde bulunduğunu, itirazların tedbir kararını kaldırmaya yeter nitelikte olmadıkları ve davanın esasına dair olduklarını, tedbirin kaldırılmasını gerektiren bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında; taraflar arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 7. Maddesinde yapılan işle ilgili avans verilmeyeceği kararlaştırtıldığı, daha sonra 7. Madde zeyil edilerek davacıya avans verilmesi bu avansın karşılığında da teminat mektubu verilmesi karalaştırıldığı, verilen teminat mektubu garanti teminat mektubu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin henüz sonuçlanmadığını, davacının iş sebebiyle sorumluluğu devam etmekte olduğunu, davacının sebep olduğu gecikme ve sözleşmeye aykırı davranmasından doğan zararın karşılanmasında tek maddi enstrüman teminat mektubu olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Davacı vekili davalı ile aralarında … İnş’ nın Alt Yapı Yapım işi ile ilgili 01.03.2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davalı firmadan kullanacağı avanslar karışılığı … Küçükyalı Şubesinden 11.09.2020 tarih ve … numaralı 300.000,00 TL bedelli avans teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin feshedildiğini ve teminat mektuplarının iade edilmediği, teminat avans mektubunun ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiği , davalı vekili teminat iade mektubunun şartları oluşmadığını, kesin hesap yapılmadığını, işin devam ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Tedbire konu teminat mektubunun avans teminat mektubu olduğuna ilişkin iddia dikkate alındığında, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre, teminat mektubunun niteliği gözetilerek verilen tedbir kararı, usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/676 Esas, Derdest kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.