Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/118
KARAR NO: 2022/74
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2021/369 Esas, 2021/813 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Sitesinde bulunan satış mağazasında yapacağı dekorasyonda kullanacağı ahşap parke alımı için davalı şirket ile anlaştığını, anlaşmaya istinaden 12/12/2020 tarihinde … Bankası Bahçelievler/İstanbul Şubesine ait … nolu, 30/04/2021 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli, … Bankası Akyurt/Ankara Şubesine ait … nolu, 31/05/2021 keşide tarihli, 40.000,00-TL bedelli, … Bankası Akyurt/Ankara Şubesine ait 71292 nolu, 31/05/2021 keşide tarihli, 40.000,00-TL bedelli olmak üzere toplamda 180.000,00-TL’lik çek verdiğini, ayrıca davalı şirket yetkilisinin oğlu olan …’un … Bankasında bulunan hesabına 10/12/2020 tarihinde 50.000,00-TL, 10/03/2021 tarihinde de 7.500,00-TL parke işçilik bedeli gönderdiğini, bu ödemeler karşılığında davalının 10/02/2021, 22/02/2021 ve 01/03/2021 tarihlerinde ürünleri gönderdiğini, gönderilen ürünlerin montaj aşamasında ayıplı olduğunun anlaşıldığını, monte edilen 370 m2 ürün haricindekilerin davalıya iade edilerek, Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/21 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, hazırlanan bilirkişi raporunda da ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini beyanla davalı tarafa ödenen 50.000,00-TL’nin avans faizi ile iadesini, sözleşme gereği davalıya verilen 3 adet çekin ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayıplı ürün nedeniyle işyerinin geç açılmasından dolayı mahrum kalınan kar nedeni ile şimdilik 10.000,00-TL ve işçilik/malzeme bedelleri için de 10.000,00-TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafa gönderilen parkelerin davacı tarafından özel olarak sipariş edilen standart dışı parkeler olduğunu, parkelerin tesliminden sonra makul sayılabilecek muayene ve ihbar süresi içinde ürünleri kontrol ettiğini, herhangi bir ayıp olmadığından bahisle bir kısım ödeme yaptığını, ilerleyen süreçte davacı şirketin ürünlerin bir kısmının montajını dahi yaptıktan sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin kontrolü için ürünleri geri istediğini, ancak davacı şirketin kötü niyetli olarak Beşiktaş … Noterliğince ihtarname keşide ettiğini, müvekkili şirketin iyi niyetini suistimal ettiğini, kötü niyetli olarak müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmayan dava dışı …’a ödemiş olduğu bedellerin iadesini talep ettiğini, açılan iş bu davada arabulucuya gidilmediğinden usulden reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkilinin adresinin Düzce olması nedeniyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı vekilince cevap dilekçesi ile birlikte, davalı şirketin Düzce İli’nde kurulu olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş olup, davalı ticaret odası kayıtlarına göre iş adresinin … Köyü … Mahallesi … Sokak No: … Kaynaşlı/Düzce olduğu, HMK’nin 6/1 maddesine göre, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, diğer yandan taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmakla davalının yetki itirazının süresinde olduğu göz önüne alındığında, davanın yetkili mahkemede açılmadığı, yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi olduğu gerekçesi ile Davalının yetki ilk itirazının KABULÜ ile; HMK’nin 6/1 maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, yetkili ve görevli mahkemenin Düzce Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mahkemesi olduğuna, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İcra iflas yasasında menfi tespit ve istirdat davalarının yargılama usulü hakkında özel hüküm bulunmadığından bu davaların gerek maddi hukuk gerek usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi olduğunu, bununla birlikte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel bir yetki kuralı öngörüldüğünü, HMK madde 10:”Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. ” denildiğini, dava konusu olayda ise müvekkili şirketin, … Sit. … blok no:… Başakşehir /İSTANBUL adresinde bulunan satış mağazasında yapacağı inşaat ve dekorasyonda kullanacağı ahşap parke alımı hususunda 14.11.2020 tarihinde davalı taraf ile anlaştığını, bedelini ödediğini ve ürünlerin müvekkili şirkete ait işyerine teslim edildiğini, müvekkiline ait iş yerinde yaklaşık 370 m2 parke monte edildiğini, montaj aşamasında, parkenin birleşme noktaları çatlayıp, üst kattaki boya ve cilasının attığının görüldüğünü, ürünlerin ebatlanmasındaki ölçü hatalarından dolayı montaj aşamasında parçalar tam birleştirilmediği için ahşabın ham boyasız yanının görünmesine sebep olduğunu, bu nedenle 370 m2lik alan parke yapılıp, diğer alanlara parke montajı yapılma işlemi durdurulduğunu, taraflar arasındaki anlaşma ve bu konudaki teamüller gereği davalı tarafından gönderilen ve müvekkili şirketin iş yeri adresine getirilip montajı sağlanan ürünlerin götürülecek borç olduğunu, götürülecek borçların ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri adresi olduğunu, sonuç olarak anlaşmanın ifa edileceği yerin müvekkili firma adresi olduğunu, iş bu hususlardan dolayı dava konusu olayda yetkili mahkemenin HMK md.10 hükmü gereğince Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, tarafların, malları müvekkili şirketin ikamet adresine teslim hususunda anlaşmış olup müvekkilinin ise karşılığında yukarıda açıklanan tutarları ödediğini, TBK’ nın 89. maddesinde borcun ifa yerinin tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceğinin belirtildiğini, tarafların bu husustaki iradelerinin borcun ifa yerinin müvekkili firmanın yerleşim yeri adresi olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya konduğunu, taraflar arasında işin yapılacağı yer, … Sitesinde bulunan satış mağazası- Başakşehir /İSTANBUL adresi olduğundan borç konusunun bulunduğu yer yetkili mahkemesinde (Bakırköy Mahkemelerinde) davanın açıldığını, bu nedenle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın hatalı olup kaldırılması gerektiğini, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle ödenen bedelin istirdadı, çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile mahrum kalınan kar ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme ( İcra Dairesi) genel yetki kuralı gereği (HMK madde 6 ) davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi (HMK madde 10 ) ya da kararlaştırılmış olması halinde yetki sözleşmesi ile belirleyen (HMK madde 17 ) yer mahkemesidir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ifa yeri davacı yerleşim yeri olduğundan, HMK 10. maddesi gereğince ifa yeri mahkemesi de yetkili olduğundan mahkemece verilen yetkisizlik kararı usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi ile KABULÜNE, 2-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 16/09/2021 tarih, 2021/369 Esas – 2021/813 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.