Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1111 E. 2022/889 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1111
KARAR NO: 2022/889
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022
NUMARASI: 2021/972 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında Beyoğlu … Noterliğinin 18.11.2016 tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşığılı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmelerine karşın davalı yükümlüklerini yerine getirilmediğini, sözleşmenin 5.3 maddesinde davalının inşaat ruhsatının alınması takiben 30 gün içerisinde mobilize olarak şantiye kuracağı ve şantiyenin mobilizasyon süresinin tamamlanmasını takiben en geç 30 ay içerisinde sözleşme konusu yapılan onaylı projesine göre inşa ederek davacı şirkete teslim etmek üzere kabul talebinde bulunacağı belirtildiğini, inşaat ruhsatı 30.06.2017 tarihinde temin edildiğini, 30.0.2017 tarihinde mobilizasyon sürecinin tamamlanmış olması gerektiğini, inşaatın 30.01.2020 tarihinde de inşaatın tamamlanarak davacıya teslim edilmesi gerekmekteyken teslimin gerçekleşmediğini, davalı sözleşmeden kaynaklanan teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, davalı teslim borcunu ifa etmediğinden davacı şirketin uğradığı zararları tazmin etmesi ve teslim yükümlüğü yerine getirmesi gerektiğini belirterek 30.01.2020 tarihinden itibaren gecikme tazminatı olarak 6.500.000,00 TL rayiç kira bedelinin gecikme tazminatı olarak tahsiline, davacı şirketin yapılan teslim edileceğine güvenerek … ve … numaralı bağımsız bölümler için ödediği site yönetim kurulum bedeli ve site ortak alan abonelik bedeli olmak üzere toplam 14.373,17 TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11.02.2022 tarihli dilekçe ile, dilekçe teaatisi aşamasının bitmesi beklenmeden taşınmazın teslime hazır olmadığının tespit edilebilmesi adına dava konusu taşınmazlarda keşif yapılmasını, davacı şirketin hak kaybına uğramasına engellemek amacıyla öncelikle teminatsız aksi kanaatte ise bir teminat karşılığında davalının borca yeter tutarda taşınır taşınmaz malları banka hesapları ile üçüncü kişi nezdindeki hak ve alacaklarına teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’inci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” hükmüne göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorunda olduğu, sadece alacağın varlığının ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart olmadığı, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenek olduğu, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin talep dilekçesi ve ekinde sunduğu deliller incelendiğinde, davacıya teslim edilmeyen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile huzurdaki davanın açıldığı, dosyada bulunan belgelerin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında mahkemede kanaat uyandırmaya yeterli görülmediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin ve mahallinde keşif yapılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı şirket ile davalı arasında İstanbul İli Beylikdüzü İlçesi … Mahallesi … Mevkii … Ada … Parsel’de yer alan taşınmaz (“Taşınmaz”) ile ilgili olarak Beyoğlu … Noterliği aracılığı ile düzenlenen 18.11.2016 tarih … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiği, Sözleşme uyarınca en geç 30.01.2020 tarihinde de Taşınmazda inşa edilecek yapıların tamamlanarak davacıya teslim edilmesi gerekmekteyken davanın ikame edildiği tarih itibarıyla halen yapıların teslim edilmeyerek davalının temerrüde düştüğünü, 30.01.2020 tarihinden itibaren, gecikme tazminatı olarak şimdilik 6.500.000.-TL toplam rayiç kira bedelinin, gecikme tazminatı olarak ödenmesi gereken aylardan itibaren hesaplanacak ticari faizi ile davacıya ödenmesi gerektiğini, davacının yapıların teslim edileceğine güvenerek 166 ve 169 numaralı bağımsız bölümler için ödediği “Site Yönetim Kurulum Bedeli” ve “Site Ortak Alan Abonelik Bedeli” olmak üzere toplam 14.373,17 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davacıya ödenmesi talep edildiğini, davadaki talebi gecikme tazminatına ilişkin olduğundan, temerrüdün başlangıç tarihi ile birlikte temerrüdün sona erdiği tarih de önem arz ettiğini, davacı şirketin dilekçe teatisi aşaması tamamlanmadan önce bilirkişi incelemesi yapılmasında hukuki yararının bulunduğunu, mahkemenin, davacı şirketin delil tespit raporunun yeterli olduğu kanaatindeyse, söz konusu raporlar doğrultusunda davalının temerrüde düştüğünü, ihtiyati haciz sebebinin var olduğunu da kabul etmesi gerektiğini, davacının haklı olduğu ve gecikme tazminatına hak kazandığı delil tespit raporları ile sabit iken, ihtiyati haciz talebinin reddi sebebiyle davacının zarara uğrayacağının aşikar olduğunu, davacı şirketin haklılığı delil tespit raporları ile de sabit olduğunu, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasını ve öncelikle teminatsız olarak, aksi yönde bir kanaat olur ise teminat karşılığında davalı’nın borca yeter tutarda taşınır, taşınmaz malları, banka hesapları ile üçüncü kişi nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi , davalılar ise yüklenicidir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır.Taraflar arasında Beyoğlu … Noterliğinin 18.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı tarafından 30.07.2017 tarihinde inşaat ruhsatının alındığı ve sözleşme gereğince inşaatın 30.01.2020 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini ancak davalı yüklenici edimini süresinde teslim etmediğinden 30.01.2020 tarihinden itibaren gecikme tazminatı olan 6.500.000,00 TL ile, … ve … numaralı bağımsız bölümler için ödenen yönetim kurulum bedeli ile site ortak alan abonelik bedeli olan 14.373,17 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davacı 11.02.2022 tarihli dilekçesi ile taşınmazlarda keşif yapılmasını, davacı şirketin hak kaybının engellenmesi için teminat karşılığında davalının borca yeter tutardaki taşınır ve taşınmaz malları ile banka hesapları üzerine ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Mahkeme davacının ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması gerektiğini, davacıya teslim edilmeyen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararlar itibariyle sunulan deliller ile ihtiyati haciz taleplerin reddine, mahallinde keşif yapılması taleplerinin reddine karar vermiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme, dosyaya ibraz edilen … A.Ş. firmasından 22.03.2021 tarihli değerleme raporu, Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/19 D.İş sayılı dosyasından delil tespit raporu, Büyükçekmece … Noterliği aracılığı ile 12.03.2021 tarih … yevmiye numaralı durum tespit tutanağı göz önüne alındığında, yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğinin kabulü gerektiğinden, mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararı doğru olmamıştır. Bununla birlikte, mahkemenin davacının mahallinde keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması talepleri hususunda ise, henüz taraf beyanları tamamlanmamış, taraf delillerinin toplanmamış olması dikkate alındığında, bu yönlerdeki talebin reddine karar verilmesi bu aşamada yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih, 2021/972 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.