Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1101 E. 2022/1266 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1101
KARAR NO: 2022/1266
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2021
NUMARASI: 2018/489 Esas, 2021/730 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davacı … ve … Ticaret Ltd.Şti. ortak girişimi şeklinde kurulan adi ortaklık olduklarını, davacı adi ortaklık Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce ihalesi yapılan yol ve asfalt işleri ihalesinden 5 adet aldıklarını, davacılardan …’ın ayrıca ortak girişim haricinde kendi adına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca ihale edilen İzmit ilçesi, … cad. Yol yapım işini üstlendiğini, davacı ortak girişimi ile davalı arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davacı … tarafından şahsen aldığı yol yapım işi için de davalı şirket ile taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davacılar tarafından iş bedelinden tahsil edilmek üzere, iş bu ihale sebebiyle Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanlığındaki alacaklarından alınmak üzere 1.500.000,00-TL temliğin davalıya verildiğini, tarafların bir müddet sonra bir araya gelerek aralarında yapmış oldukları taşeronluk sözleşmesini karşılıklı olarak feshettiklerini, davacıların belediyeden aldığı ihale işini … Ltd.Şti. ile … ltd.Şti.’ne devrettiklerini ve davalı ile olan taşeron sözleşmesinin feshedildiği gün davalı şirket ile yeni ihale sahibi olan …şirketi ile aynı işler için yeni bir taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, … şirketinin davalıya iş bedellerini ödememesi ve ayrıca verilen çeklerin zamanında ödenmemesi üzerine davalı şirket tarafından davacı …’a ” senin başka işlerde ortakların bizi mağdur etti, bu çeklerden açılan icra takiplerinde bizde borçlu gözüküyoruz, söyle ortaklarına bu çek bedellerini ödesinler ya da borcu yapılandırsınlar” şeklinde tehdit ettiğini, davalı şirket yetkilisi …’ın 03/06/2011 tarihinde davacı …’ı arabasına alarak Umuttepe denilen ıssız bir yere götürerek silahını çıkartıp mermiyi ağzına sürerek “ya beni öldüreceksin yada bu senetleri imzalayacaksın” şeklinde ölümle tehdit ettiğini, davacı …’ın korkarak senetleri imzalamayı kabul ettiğini, davalı şirket yetkilisi …’ın davacı …’a bu senetleri işleme koymayacağını sadece … Ltd.Şti. ile … Teknik Ltd.Şti.’nin ve kendilerinin de borçlu göründüğü karşılıksız çeklerden dolayı yapılan icra takiplerini yapılandırılması halinde senetleri iade edeceğini söyleyerek 7 adet senedi imzalattığını, senetler imzalanırken taraflar arasında ayrıca protokol tanzim edilerek “sadece senetlerin … Ltd.Şti. ve … Teknik Ltd.Şti. çeklerinin yapılandırılması için alındığını, imzalanan senetlerin 3.kişilere ciro edilemeyeceğini ” belirterek protokolü imzaladıklarını, davacı … ‘in 7 adet bononun fotokopisini aldığını ve olaydan sonra Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına giderek davalı şirket yetkilisi …’tan imzalatılan senetler sebebiyle şikayetçi olduğunu, davalının 7 adet bonoyu aldıktan sonra Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde belirtilen bonolardan 28/02/2011 tanzim, 28/02/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli, 21/03/2011 tanzim, 28/03/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli, 27/03/2011 tanzim, 04/04/2011 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bononun icra takibe konulduğunu, toplam 600.000,00-TL bedelli 3 adet bononun üzerine sahte …-…Tic.Ltd.Şti. Ortak girişimi kaşesi yaptırarak basıldığını, bonolardaki borçlu sayısını arttırdığını belirterek, takibe konu edilen borçlusu …, … – … Tur.Tic.Ltd.Şti. ortak girişimi, alacaklısı …Ltd. Şti. olan 3 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı adi ortaklığın birden fazla yerde almış olduğu ihalelere konu yerlerin yapım işlerine ilişkin sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeler incelendiğinde iş sahibinin …-…Tic.Ltd.Şti. Adi Ortaklığı olduğunun görüleceğini, davacı adi ortaklığın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığından almış olduğu ihaleleri başka bir firma veya kuruluşa devir ve ciro etme hakkı olmadığını ancak davacı şirketin ihale ile almış olduğu 5 adet yapım işini aralarında ticari, hukuki ve organik bağları olan …Tic.Ltd.Şti.’ne devretmiş gibi gösterdikleri ve akabinde davalı şirket ile yapmış oldukları sözleşmeleri feshetmek suretiyle aynı gün ve tarihte …Tic.Ltd.Şti. ile aynı şartlarda sözleşme imzaladıklarını, davacıların tek amacının yapım işlerini davalıya yaptırmak, ancak hakediş bedellerini ödememek olduğunu, ödemelerin yapılmaması nedeniyle işçilerinin ödemelerini ve malzemelere ilişkin ödemeleri yapamaz hale geldiklerini, ödeme alamadıkları için çalışmayı bırakmak zorunda kaldıklarını, davacı adi ortaklık tarafından kötü niyetli ve bilinçli olarak hukuka aykırı yapılan devir neticesinde ihale alıcısı konumuna gelen … Ltd.Şti.’nin de davalı şirketin hakedişlerini ödemediğini, takip ve davaya konu bonoları adi ortaklığın borcuna yönelik yetkilisi …’ın davalı şirketin alacağına yönelik verildiğini, davacı …’ın takibe ve davaya konu bonoları hem kendi adına hem de adi ortaklık adına tanzim ederek verdiğini, davacıların takibe konu bonolardaki imzalara itiraz etmediklerini, takibe konu bonoların kendileri tarafından verildiğini kabul ettiklerini, takibe konu bonolara kaşenin sonradan basıldığı iddiasının temelsiz olduğunu, davacıların dayanak olarak gösterdiği belgelerin fotokopiden ibaret olup, delil olarak kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 21/06/2017 tarih ve 2012/9 esas 2017/480 karar sayılı karar ile, dosyaya sunulan protokole göre senetlerin … Yapının davalıya olan borcuna karşılık olarak verildiği, her ne kadar son bilirkişi rapor ve ek raporunda davalı şirketin davacıdan yada iş ortaklığından ticari defterlere göre alacağı mevcut değilse de davacının dava dışı … Yapıdan alacaklı olduğundan bu durumda senetlerin takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabul edildiği, dava konusu senetlerin zorla imzalatıldığı iddiasının gerek savcılıkça gerekse Ağır Ceza Mahkemesi’nde değerlendirildiği, takipsizlik ve beraat kararı verildiği, tüm dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde takibe konu edilen yedi adet senedin zorla ve tehditle davacı …’a imzalatıldığı iddiasının delillendirilemediği, bu nedenle davacının bu senetler nedeniyle borçlu olmadığı iddiasının da irade sakatlığı gerçekleşmediğinden yerinde görülmediği, dava açıldığında davacı lehine İİK 72/3 maddesi gereğince teminat mukabilinde alacaklıya icra veznesine depo edilen bedelin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğinden İİK 72/4 maddesi gereğince davacı aleyhine kötüniyet tazminatı şartları gerçekleştiğinden %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle, davanın reddine, İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca davaya konu olan 600.000,00-TL üzerinden hesap edilecek %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 28.06.2018 tarih ve 2018/51 esas, 2018/857 karar sayılı kararı ile, davanın senetlerin zorla ve tehditle imzalattırıldığı iddiasına dayalı olup, açılan ceza davasındaki kararın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, kesinleşecek ceza dosyasındaki karara göre eldeki davadaki iddia ve delillerin değerlendirilmesi gerekeceğinden ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece verilen 08/12/2021 tarih ve 2018/489 esas, 2021/730 karar sayılı kararı ile, davacılar … – … İnş … Ltd Şti ortak girişiminin adi ortaklığın ortakları oldukları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde yol asfalt ihalesine adi ortaklık şeklinde katıldıkları, ortak girişimin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile ihale sözleşmesi imzaladığı, bu işlerin yapımı için davalı şirket ile taşeronluk sözleşmesi imzaladıklarını, dava konusu senetlerin tehdit ile davacı …’a imzalatıldığı iddiası ile menfi tespit davası açıldığı, icra takibe konu olan senetler ile ilgili olarak Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanıklar dolandırıcılık suçunun yasal unsuru oluşmadığından haklarında beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, ayrıca Kocaeli CBS’nin 2011/11421 soruşturma sayılı dosyasında …’ın şikayeti üzerine … ve … hakkında senedi zorla tehdit ile imzalatmak suçundan yeterli delil bulunmaması nedeniyle 13/01/2012 tarihinde takipsizlik kararı verildiği, dava konusu senetler hakkında borçlu olmadığı iddiasının irade sakatlığı ispatlanamadığından kabul edilmediği, dava açıldığında davacı lehine İİK 72/3 maddesi gereğince teminat mukabilinde alacaklıya icra veznesine depo edilen bedelin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğinden İİK 72/4 maddesi gereğince %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine, İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca davaya konu olan 600.000,00-TL üzerinden hesap edilecek %40 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin kesin süreli ve ihtaratlı ara gereğince davalının defterlerini ibraz etmesi gerekirken davalının bu sürelere riayet etmediğini, buna rağmen mahkeme 21.04.2014 tarihli celsede bir önceki ara kararından rücu ederek davalı tarafın defter ibraz etmemesine karar vererek usul ve yasaya aykırı hareket ettiğini, 2015/57 Tal. Sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporuna karşı süresinde itiraz ettiklerini ancak mahkeme tarafından itirazlarını dikkate almadığını, davalı şirket vekili tarafından mahkemenin tesis edeceği hükmü etkilemek için gereksiz evrak, delil ve tanık beyanlarının dosyaya sunularak bilirkişi incelemelerini etkilediklerini, dosyanın 4 kez bilirkişi incelemesine gittiğini, mahkeme tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 2015/57 talimat dosyasındaki bilirkişi raporunda davaya konu 3 adet bonodan dolayı davacıların borçlu olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, mahkeme tarafından davanın ispat edilmemiş olması sebebiyle reddine karar verdiğini, yapılan incelemeler neticesi davacının davalı şirkete borcu bulunmadığının net bir şekilde ortaya çıktığını, ibraz edilen sözleşmeler ve tanık beyanlarının esas alındığını, tanıkların dava konusu uyuşmazlık ile hiçbir bağlantılarının bulunmadığını, mahkemenin “ Bilirkişi raporuna göre davalı şirket … şirketinden 1.966.000,00-TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, dosyaya sunulan protokole göre senetler … Yapının davalıya olan borcuna karşılık olarak verildiğinin kabul edildiğini, davalının davacı şirket ve iş ortaklığından alacağının bulunmadığını, son alınan bilirkişi ek raporu itibariyle davacının dava dışı … yapıdan alacaklı olduğundan bu durumda senetlerin takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığına yönelik raporun kabul edilemeyeceğini, davacılar tarafından verilen temlikname ile borçların ödendiğini, mahkemece davalının dava dışı … Yapı isimli şirketten alacaklı olduğunun kabul edilerek senetlerin takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığının tespitinin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine karar veren yerel mahkemenin ayrıca davalı taraf lehine %40 kötüniyet tazminatına hükmetmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, kötüniyet kavramının Yargıtay İçtihatları çerçevesinde somut olayın özellikleri göz önüne alınarak incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş ortaklığı ile davalı şirket arasında ve ayrıca davacı … şahsi olarak davalı şirket arasında eser sözleşmeleri düzenlendiği, sonrasında tarafların anlaşarak sözleşmeleri feshettileri, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedildiği gün aynı iş konusuyla ilgili olarak dava dışı … Ltd. Şirketi ile alt taşeron sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacı, davaya konu senetlerin tehdit ve baskı ile alındığı iddiasına dayalı eldeki menfi tespit istemli davayı açmıştır. Davacının şikayeti üzerine yapılan ceza soruşturması sonucunda, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.04.2014 tarih, 2012/50 Esas, 2014/132 Karar sayılı kararı ile, sanık … yönünden atılı suçları (resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık) işlemediği sabit olduğundan sanıkların her iki suçtan ayrı ayrı beraatine karar verilmiş, karar 24.05.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Bununla birlikte davacı …’ın şikayeti üzerine, Kocaeli C. Başsavcılığının 2011/11421 Soruşturma sayılı dosyasında şüpheliler … ve … hakkında her biri 200.000,00’er TL’lik 7 adet senedi tehdit ile zorla imzalatmak suçundan yeterli delil bulunmaması nedeni ile 13.01.2012 tarihinde takipsizlik kararı verilmiştir. Dava konusu senetler üzerinde bulunan imzalar davacı tarafın kabulündedir. Dosyaya sunulu bulunan Protokol tarafların kabulünde olup, protokolde “… Ltd Şti.nin … ve … İnşaat’tan aldığı çekler karşılığında 1.400.000,00 TL senet … ‘dan başka amaç ile kullanılmamak, 2. Ve 3. Şahıslara rücu ve temlik edilmemek şartıyla ve söz konusu çeklerin yapılandırılması amacıyla alınmıştır. (İmza: …- … San. Tic . Ltd Şti ) ” denilmekte olup, protokolün davacı ortak girişim adına ve kendi adına … tarafından imzalandığı görülmektedir. Protokol gereğince davacı girişim ortaklığı Kocaeli Büyükşehir belediyesinden aldığı ihaleyi devrettikleri … şirketinden, davalının taşeronluk sözleşmesi kapsamında bilirkişi raporuna göre 2011 yılı sonu itibari ile 1.966.600,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın kendi iradesi ile dava konusu senetleri vermiş olduğu ve düzenlenen protokol itibariyle dava dışı … şirketinin borçlarının üstlenilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Bununla birlikte, mahkeme tarafından dava açıldığında davacı lehine İİK 72/3 maddesi gereğince teminat mukabilinde alacaklıya icra veznesine depo edilen bedelin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiş olması sebebiyle İİK 72/4 maddesi gereğince %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de, davacının gerek Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunması, gerekse dava dışı şirketin borçları sebebiyle verilen senetler nedeniyle dava açılmış olması göz önüne alındığında davalının kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden, mahkemece davalı lehine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davacının davasının reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2021 tarih ve 2018/489 Esas, 2021/730 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davacının davasının REDDİNE, 4-Davacının %40 kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmaması sebebiyle reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 8.910,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 8.829,3‬0 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 200,8‬0 TL posta ve tebligat masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 47.050,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacılar tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacılar tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 21/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.