Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1066 E. 2022/793 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1066
KARAR NO: 2022/793
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2022
NUMARASI: 2021/703 Esas, Derdest
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı … tarafından açılan asıl davada, taraflar arasında imzalanan 31/03/2021 tarihli “…, …, … adıyla anılan Tokat, Kütahya, Ardahan illerinde inşa edilecek 20MWe Biyokütleye Dayalı Elektrik Santrali projelerinin 30/06/2021 tarihine kadar YEKDEM tarifesine girebilmesi amacıyla davalı – karşı davacı tarafından 2×600 kWe Türbin, Kazan Sistemi ve tüm sistemi çalışır vaziyette teslimi ve geçici kabulünün yapılması hizmetlerine ilişkin” eser sözleşmesi kapsamında davalıya gerekli ödemeler yapıldığı halde, davalının sözleşmeden kaynaklanan borcunu sözleşmede yer alan vade tarihinde ifa etmediği gibi, yapmış olduğu işin de YEKDEM geçici kabul şartlarını taşımadığı iddiasıyla, bu sebepten dolayı şimdilik 100.000,00 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsili talep edilmiştir. Davacı-karşı davalı vekilince sonradan sunulan ıslah dilekçesiyle, karşı davada ödendiği kabul edilen meblağlar da dikkate alınarak talep edilen bedel toplam 758.764,24 Euro’ya çıkartılmış, ödendiği iddia edilen bu toplam bedellerin tamamının iadesi istenmiştir. Davalı-karşı davacı …A.Ş. tarafından açılan karşı davada ise, asıl davaya konu sözleşme ilişkisi kapsamındaki edimin yerine getirilmesine rağmen davacı-karşı davalının ödemelerini süresinde ve usulünce yapmadığı gibi önemli bir kısmını da hiç yapmadığı, davacı-karşı davalıya KETSİS (Kurumsal Elektronik Tebligat Sistemi ) vasıtasıyla yapılan gönderi ile cari mutabakat yapıldığı, davacı- karşı davalının bu mutabakata hiçbir itirazı olmadığı halde müvekkili tarafından usulüne uygun olarak, sadece sözleşme bedelinin yer aldığı, ek maliyetlerin yer almadığı 20.10.2021 tarih ve … nolu 3.750.000 EUR + 675.000 EUR KDV ile toplam 4.425.000,00 EUR tutarlı faturanın, o günün döviz kuru ile 47.981.160,00 TL karşılığı olarak düzenlenerek davacı-karşı davalıya gönderilen faturaya itiraz ve iade edildiği, sözleşme ile öngörülen, ihtarname ile talep olunan 295.000,00 EUR + 53.100,00 EUR KDV tutarlı ilave zorunlu işler için davacı-karşı davalının temerrüdü ve tutumu nedeniyle henüz fatura kesilemediği, sözleşme ve KETSİS cari mutabakatıyla sabit 4.425.000,00 EUR alacağın sadece 3.000.000,00 EURO’luk kısmının ortak projeye zarar verecek ölçüde geç ödendiği, bakiye 1.425.000,00 EURO’nun halen ödenmediği belirtilerek, sözleşme ve cari mutabakatla açık bedel bakımından şimdilik 65.000,00 EUR karşılığı TL ile henüz cari mutabakat sağlanmamış ilave işler bedeli bakımından 6.500,00 EUR karşılığı TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsili talep edilmiş, ayrıca bu kapsamda, öncelikle sözleşme ve cari mutabakatla netleşmiş bedel bakımından davacı-karşı davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine kısmi davaları tutarında teminatsız olarak ihtiyati haciz konulması, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde bunlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması, henüz cari mutabakat sağlanmamış ilave işler bakımından ise yine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması da talep edilmiştir. Mahkemece 02/03/2022 tarihli ara kararla, taraflar arasında karşılıklı iddialarla açılmış dava ve karşı dava olduğu, davacı- karşı davalının ihtiyati tedbir talebinin Mahkemenin 16.11.2021 tarihli ara kararı ile reddine karar verildiği, dosyanın ön inceleme aşamasında olup henüz delillerin tam olarak toplanmadığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir verilebilme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davalı-karşı davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinafında, dava dilekçesindeki anlatımlarını tekrar ederek, cari mutabakat, noter ihtarları ve çok sayıda uyarı ma.tine göre yaklaşık ispatın ve muacceliyetin mevcut olduğunu, bakiye alacaklarının net belli olduğunu, davacı-k.davalının çok sayıda yükümlülüğünü yerine getirmemesine, ödemelerde gecikmesine rağmen her 3 projenin de süresinde tamamlandığını, davacı-k.davalının usulsüz başvurusu nedeniyle YEKDEM onaylarının reddedildiğini, bundan kendisinin sorumlu tutulamayacağını, projelerin tamamlandığına dair bilirkişi delil tespit tutanaklarının dosyada mevcut olduğunu, davacı-k.davalının süre geçtikten sonra 13.07.2021 tarihinde aldığı YEKDEM onayından da projelerin sözleşmede belirtilen 30.06.2021 tarihinden evvel tamamlandığının anlaşıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı-karşı davalı iş sahibi, davalı-karşı davacı ise yüklenicidir. Davalı-karşı davacı tarafça, taraflar arasında yapılan enerji santrali imaline ilişkin eser sözleşmesi kapsamında, sözleşme ve cari mutabakatla açık bedel bakımından 65.000 Euro ve cari mutabakata bağlanmamış 6.500 Euro (ek iş bedeli) karşılığı TL’nin davacı – k.davalıdan tahsili talebinde bulunulmuş olup, bu kapsamda, cari mutabakata bağlanmış bedel bakımından öncelikle ihtiyati haciz, olmadığı taktirde ihtiyati tedbir talep edilmiş, cari mutabakatla bağlanmamış ilave işler bakımından ise ihtiyati tedbir talep edilmiştir. Yukarıda özetlendiği üzere, davalı-karşı davacı iş sahibi tarafından, davacı-karşı davalı ile yapılan enerji santrali imaline ilişkin eser sözleşmesi kapsamındaki işlerin ve ilave işlerin ifa edilmesine rağmen sözleşme bedelinin tamamının ödenmediği bakiye iş ve ek iş bedeli alacağı kaldığı iddiasıyla istinafa konu dava açılmış ise de, yargılamanın henüz dilekçe teatisi aşamasında olması, karşı dava dilekçesi ekinde sunulan delillerin bu aşamada yaklaşık ispatı sağlayacak mahiyette olmamaları, asıl davada ayıplı ve geç ifa nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin tamamının iadesinin istenerek sözleşmeden dönme iradesinin ortaya konulmuş olması, dosyada bir kısım delil tespit raporları bulunmakla birlikte davalı-karşı davacının edimini sözleşmeye uygun ve süresinde yerine getirip getirmediği, davacı-karşı davalı iş sahibinin dava ve ıslah ile ortaya koyduğu sözleşmeden dönme iradesinin sözleşmenin tam ifasından sonra olup olmadığı hususlarının toplanacak taraf delilleri ve yapılacak bilirkişi incelemesiyle tespit edilebilecek olması hususları göz önünde bulundurulduğunda, davalı-karşı davacının ihtiyati haciz talebi bakımından bu aşamada yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesiyle verilen ret kararının yerinde olduğu, yargılamanın devamı sırasında sunulacak ve toplanacak delililere göre ve talep halinde yaklaşık ispat hususunun mahkemesince her zaman yeniden değerlendirilebileceği, davaya konu talebin para alacağına ilişkin olması, davacı-karşı davalı yana ait mal varlıklarının uyuşmazlık konusu olmaması ve alacağın teminat altına alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasının da yerinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı – karşı davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2022 tarih ve 2021/703 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre,davalı – karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.