Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1063 E. 2022/716 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1063
KARAR NO: 2022/716
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2022
NUMARASI: 2022/127 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkil şirketin kat maliki olduğu İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde tapuya kayıtlı taşınmazın, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında yıkılması ve yeniden inşa edilmesi için davalı yüklenici … Ltd. Şti. ile … Apartmanı Malikler Yönetim Kurulu arasında 03.11.2016 tarihli, Kadıköy … Noterliği’nin … Yevmiye Numaralı “Ana Yüklenici Sözleşmesi” akdedildiğini; birim fiyatla götürü bedel usulü yapılması hususunda anlaşıldığını; 06/12/2016 tarihinde yer teslimi yapıldığını; işin süresinin sözleşmesinin imzalanmasından itibaren 480 iş günü olduğu ve 03/03/2018 tarihinde teslim etmesi gerektiği; projeyi tammamlamayan davalıya Kadıköy …Noterliğinin 01/09/2020 tarihli ihtarnamesi ile ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde işi tamamlaması aksi takdirde işin 3.şahıslara tamamlattırılarak bedelinin tahsil edileceğinin ihtar edildiği; İstanbul Anadolu 31.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/16 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapılarak alınan raporda eksikliklerin belirlendiğini; işin tamamlanması için 3.şahıs … İnşaat ile 05/03/2021 tarihli sözleşme imzalandığını; davalı yan borçları nedeniyle İİK 89/1 hacii ihbarnameleri gönderildiğini; müvekkili şirketin alacağının tehlikede olduğunu belirterek ihtiyati tedbir talebin kabulü ile; davalı yanın 448.789,78-TL tutarındaki hak ve alacaklarına tedbir konulmasına; davanın kabulü ile, davalı yanın sözleşmede belirtilen tarihe göre inşaatı tamamlayıp teslim etmemesi nedeni ile sözleşmeye bağlı gecikme cezasının, kat maliklerinden olan müvekkil şirketin arsa payı oranında bulunan 178.871,00-TL’nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyeçek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini; davalı yanın sözleşmede belirtilen işleri yapmaması, eksik ya da ayıplı imal etmesi nedeni ile işlerin 3. Kişilere tevdii edilmesi nedeniyle müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığı 215,592,98-TL’nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, müvekkili şirketin taşınmazın sözleşmede belirtilen tarihte tamamlanıp teslim edilmemesi sebebi ile maliki olduğu dört bağımsız bölümü kiralayamadığından uğradığı kira kaybına, HMK madde 107 gereği, şimdilik belirsiz alaçak olarak 59.000,00-TL kira alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini; İstanbul Anadolu 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/26 D. İş dosyası ile delil tespiti dosyasından yapılan toplam 3.790-TL yargılama gideri ve 536,7-TL tutarındaki harcın değişik iş dosyası karar tarihinden itibaren işleyecek yaşal faizi ile masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 28/02/2022 tarihli ara karar ile; HMK’nın 389. maddesi gereğince yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilmesi mümkün olmakla birlikte dosya kapsamı, mevcut delil durumu itibari ile davanın anılı aşamasında yaklaşık ispat kuralları ışığında yerinde görülmeyen tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; HMK 389 ve 390.maddelerine dayanarak, uyuşmazlığa ilişkin İstanbul Anadolu 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/26 D. iş dosyası ile tespit yapılmış olması ve işbu dosya ile eser sözleşmesinden kaynaklı bedel tespiti yapılmış olması sebepleri ile, şimdilik 448.789,78-TL olarak ikame olunan dava değeri kadar ihtiyati tedbir talebinin bulunduğunu; davalı yan hakkında müvekkili şirkete tebliğ edilen ve icra müdürlükleri dosyalarından gönderilen İİK. 89/1 birinci haciz ihbarnamesi evraklarının davalı şirketin basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek, piyasa borçlarını dahi ödemediğini, bu nedenle müvekkili şirketin alacağının açıkça tehlikede olduğunu; ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkil şirketin alacağının tehlike altına gireceğini; davalı yüklenicinin, dava süreci öncesinde yapılan arabuluculuk görüşmesine katılmadığını; ticaret sicil gazetesinde beyan olunan adresine yapılan davet mektubunun iade edildiğini; davaya cevap vermediğini belirterek ara kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı yanın 448.789,78-TL tutarındaki her türlü hak ve alacakları hakkında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen ve ihtilaf konusu olmayan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davadaki talep, para alacağına ilişkin olup, üzerine tedbir konulması talep edilen davacının hak ve alacakları uyuşmazlık ve dava konusu olmadığından, yerel mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2022 tarih ve 2022/127 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesinde duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.