Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/1052 E. 2022/794 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1052
KARAR NO: 2022/794
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2021/60 Esas, 2021/607 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müflis şirket tarafından 30/06/2018 tarih ve 456.402,57-TL tutarındaki cari hesap bakiyesine dayanılarak davalı aleyhinde İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı/borçlu şirket tarafından icra takibine ve borca itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanmış alt yüklenici sözleşmesi genel şartnamesinin 19.maddesi incelendiğinde görüleceği üzere ”Taraflar arasında herhangi bir hukuki ihtilaf halinde ”İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin” yetkili olacağı hususunda tarafların mutabık kaldığını, müflis şirket ile davalı arasında mevcut olan cari hesap sözleşmesi kapsamında alacak ve borçların kalem kalem hesabı tutulmuş olup 30/06/2018 tarihli cari hesap bakiyesi gereğince davalıdan 456.402,57-TL alacaklı olduğu tespit edilen müflis şirkete, davalı tarafça herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun yanı sıra işbu alacağa ilişkin 12/07/2018 tarihli mutabık kılınan evrakı da dava dilekçesinin ekinde Mahkemeye sunduklarını, davalının 30/06/2018 tarihli cari hesap bakiyesi ve 12/07/2018 tarihli fatura gereğince müflis şirkete takip taleplerinde belirtmiş oldukları miktarda borcu olduğunu gösterir cari hesap dökümü ve faturanın da dava dilekçesi ekinde Mahkemeye sunduklarını beyanla davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına karşı davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek tüm faizleriyle birlikte takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin faaliyet adresi itibariyle yetkili Mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın taahhüde konu bir kısım işlerin yapımını, teslimini ve bir kısım hizmetlerin yerine getirilmesini üstlendiğini; ancak bu edimler sözleşmeye uygun ve üzerinde mutabık kalınan bir biçimde yerine getirmediğini, müvekkili şirketin hizmetlerin süresinde ifa edilmemesi nedeniyle davacıdan talep edeceği gecikmelerden kaynaklı alacaklarının da bulunduğunu, Takas ve mahsup defi hakları bulunduğunu beyanla davaya ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine ve ayrıca haksız icra takibi nedeniyle davacının % 20 tazminattan sorumluluğuna karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tacirin dava açılmadan önce iflâsına karar verilmiş olduğu, bu nedenle HMK’nın 84.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davalının muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere teminat göstermesi gerektiği, davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde Mahkemece belirlenen teminatı mahkeme veznesine depo etmediği gerekçesiyle, davanın teminat gösterilmesine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK md.84/1-(b), 114/1-(ğ) ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, davanın her iki tarafı da iflas etmiş olduğundan davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiğini belirtip, esasa ilişkin dava sırasındaki beyanlarını da tekrar ederek, kararın kaldırılarak davanın kayıt kabul davasına dönüştürülmesini ve esasının incelenmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iflas idaresi (taşeron), davalı ise yüklenicidir. Dosya kapsamına göre, davacı ticari şirketin dava açılmadan önce iflasına karar verildiği ve iş bu itirazın iptali davasını bu şirketin iflas idaresini temsilen iflas idaresi vekili tarafından açılmış olduğu HMK’nın 84/1-b maddesi gereğince davacının daha önceden iflasına karar verilmiş olması halinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat göstermesi gerektiği, ilk derece mahkemesince de bu doğrultuda davacı iflas idaresi vekiline 24/06/2021 tarihli duruşmada mahkemece tespit ve takdir olunan 68.460,38 TL teminat tutarının mahkeme veznesine yatırılması için usulüne uygun ihtaratlı 2 haftalık kesin süre verildiği, davacının buna rağmen verilen kesin süre içerisinde ve halen bu teminat miktarını yatırmamış olduğu, davacı vekilinin istinafında, yargılama sırasında davalı şirketin de iflasına karar verilmiş olması nedeniyle davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bu durumun davacının davadan önce iflasına karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 84/1-b maddesi gereğince yatırması gereken teminat yükümlülüğünü ortadan kaldıracak bir sebep olmadığı, davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi halinde söz konusu teminat yatırma yükümlülüğünün ortadan kalkacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığı, buna göre mahkemece, davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde teminatı yatırmaması nedeniyle davanın teminat gösterilmesine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK md.84/1-(b), 114/1-(ğ) ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2021 tarih ve 2021/60 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 19/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.