Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/812 E. 2021/625 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/812
KARAR NO : 2021/625
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2020
NUMARASI: 2019/717 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 01.01.2018 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını; davalının sözleşmenin 4.1.2. hükümlerine aykırı bir şekilde çalıştırdığı işçilerin ödemediği SGK prim borcunun müvekkili tarafından ödendiğini; tahsili için başlatılan ve yetki itirazı üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile devam eden takibe davalının itiraz ettiğini; müvekkili tarafından davalı şirkete ait şatiyede bulunan bir takım makine ve ekipmanları üzerinde hapis hakkı uygulandığını; 01/10/2018 tarihinde Sakarya … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile Kazım Bilgen isimli şahsın davalı şirketten alacaklı olduğundan bahisle müvekkilinin hapis hakkı bulunan gayrimekulleri haciz ve muhafaza etmek istediğini, borçlu şirketin alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla, güvendiği kişilere gerçeğe uygun olmayan icra takipleri açtırarak muvazaalı ilişkiler içerisine girdiğini; müvekkili tarafından uygulanan bir hapis hakkı ve açılan bir rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibin borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olmakla birlikte, ortada hapis hakkı ile ilgili çekişmeli bir uyuşmazlık mevcut olduğu; Sakarya …. İcra Müdürlüğünün dosyası ile hapis hakkı uygulanan menkul malların muhafaza edilmesi durumunda alacağı tahsil etme imkanının kalmayacağının açık olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı borçlu adına kayıtlı olan hapis hakkı/rehin takibi bulunan menkul mallar ve diğer mal ve haklar üzerine, öncelikle teminatsız olarak, aksi takdirde teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir.Mahkemece 02/10/2020 tarihli ara karar ile; HMK 389 ve 390 madde değerlendirilerek, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı, tedbir talebinin içeriğinin ve iddiaların varlığı yargılamayı gerektiriyor olması da dikkate alınarak davacı tarafın tedbiren takibin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak dava dilekçesi ekinde davalının SGK prim borcunu gösterir belgenin, borcun müvekkili şirketçe ödendiğini gösterir banka havale dekontunun ve müvekkil şirketçe talep edilen alacağın dayanağı olan taraflar arasındaki sözleşmenin bulunduğunu, bu belgelerin aksine davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı gibi sahteliğinin de öne sürülmediği, mahkemece 29.09.2020 tarihli celsede bu belgelerin asıllarının SGK’dan istenilmesine karar verildiği hâlde yazı cevapları beklenmeksizin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair ara kararın oluşturulduğu; müvekkili şirketin alacağının ve haklılığının yaklaşık ispatın ötesinde ispat edilmiş olduğunu; rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu edilen malların, davalı tarafça rehin hakkının varlığına da itiraz edildiği gözetildiğinde, uyuşmazlığın doğrudan konusunu oluşturduğu ve ihtiyati tedbire hükmedilmeye elverişli mallar olduğu belirtilerek ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davalı borçlunun hapis/rehin konusu menkul malları ve diğer mallarını kaçırma girişimlerinin bulunması sebebiyle, alacağı tahsil edememe ihtimali bulunduğundan borçlu adına kayıtlı olan hapis hakkı/rehin takibi bulunan menkul mallar ve diğer mal ve haklar üzerine, öncelikle teminatsız olarak, aksi takdirde teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen 02.10.2020 tarihli ara kararında davacı tarafın tedbiren takibin durdurulması isteminin reddine karar verildiği; ancak davacı vekilinin takibin durdurulmasına yönelik bir talebi bulunmadığından, dava dilekçesindeki tedbire yönelik talebinin değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2020 tarih, 2019/717 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.