Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/809 E. 2021/1001 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/809
KARAR NO: 2021/1001
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2020/305 Esas, 2020/697 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, tarafların King Khaled Uluslararası Havalimanı 5.Terminali ve Bağlantı Tesislerinin projesi ve yapımı işi kapsamında bir kısım işlerin yapımı için sözleşme akdettiklerini, sözleşme uyarınca müvekkilinin hak edişlerinden kesilen ve borçlu uhdesinde bulunan tutarlar ile son hak edişten kalan ve ödenmeyen tutarların tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin davacı ile … arasında akdedilmiş olması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca sözleşmede uyuşmazlık halinde Arabistan Hukuku uygulanacağının ve Suudi Arabistan Mahkemesi olan Board of Grievances’in yetkili ve görevli olacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisine itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı … ve dava dışı … şirketleri arasında Suudi Arabistan Krallığı Kral Halid Uluslararası Havalimanı – Riyad – Terminal 5 yapım işi için Ortak Girişim Sözleşmesi imzalandığı, Ortak Girişim Grubu ile davacı … A.Ş arasında altyüklenici sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafın alacağına istinaden sadece davalı aleyhine icra takibi yaptığı, altyüklenici sözleşmesi’nin 1.8.’nci maddesine göre tarafların buradaki görevleri, sorumlulukları, yükümlülükleri ve haklarının Suudi Arabistan Krallığı kanunlarına tabi olacağı, 9.1 maddesine göre anlaşmazlıkların dostane bir şekilde çözüleceği, dostane bir çözüm bulunamaması halinde tarafların genel yönetimine gönderilmek suretiyle çözüleceği, genel yönetimce 30 gün içinde çözülememesi halinde nihai olarak ihtilaf mahkemesine ( The Saudi Board of Grievances ) gidileceğinin kararlaştırıldığı, Türk Mahkemelerinin yargı yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın H.M.K.’nun 114/1-a ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkeme yetkisiz olduğundan dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde ve ek beyan dilekçelerinde, yetkisizliğe ilişkin gerekçenin doğru olmadığını, zira sözleşmede belirtilen yetkili mahkemenin (The Saudi Board of Grievances) Suudi Arabistan’da faaliyette bulunan ve idari uyuşmazlıklara yönelik ihtilafların görüldüğü bir mahkeme olduğunu, kendi internet sitesinde mahkemenin görev alanının belirlendiğini, sözleşmenin taraflarının görevli ve yetkili mahkemeyi tayin etme gibi bir yetkilerinin bulunmadığını, bu yönde yapılan sözleşmeler ve yapılacak düzenlemeler kesin hükümsüz olup yok hükmünde olduğunu, sözleşmede belirtilen mahkeme idari yargı olduğundan yetki sözleşmesi kapsamında The Saudi Board of Grievances mahkemesinin yetkili kılındığı yönündeki yapılabilecek değerlendirmenin de usule ve yasaya aykırı olacağını, esas yüklenici olan davalının, Suudi Arabistan Devleti ile yapmış olduğu sözleşmenin aynısını müvekkili ile de yaptığını, ancak kendi aralarındaki göreve ilişkin hükmin muhtemelen ve sehven müvekkili ile yaptığı sözleşmeye de yansıdığını, ayrıca Joint Venture sözleşmesinin TBK madde 620 kapsamında bir ”adi ortaklık sözleşmesi” olduğunu ve adi ortaklık ortaklarının sorumluluklarının(kural olarak) müteselsil, sınırsız ve birinci derece sorumluluk olduğunu mahkemece davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verildiği halde davalı lehine 3.400,00 TL maktu yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı ile … Ortak Girişimi arasında akdedilen 26/10/2014 tarihli Altyüklenici Sözleşmesi incelendiğinde, konusunun ortak girişim ile Arabistan Sivil Havacılık Genel Otoritesi arasında Kral Hali Uluslararası Havalimanındaki terminalin tasarım ve yapımına ilişkin imzalanan ana sözleşme kapsamında, Ek-1’de belirtilen işlerin yapımı için her türlü işgücü, ekipman ve malzeme sağlanması işi olduğu, 1.8.m. uyarınca sözleşmenin taraflarının görev, sorumluluk, yükümlülük ve haklarının Suudi Arabistan Krallığı kanunlarına tabi olacağı, Anlaşmazlıklar başlıklı 9.1. m. uyarınca, tarafların dostane şekilde çözemedikleri uyuşmazlıkların tarafların genel yönetimine gönderileceği, uyuşmazlığın tarafların genel yönetimince de çözülememesi halinde uyuşmazlığı Ek B Genel Koşullar madde 57 Yapı ve madde 24 Tasarım uyarınca nihai karar için ihtilaf mahkemesine (Board of Grievances) sevkedileceği hususlarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. 5718 sayılı MÖHUK 47. maddesi uyarınca, yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Dava ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması halinde yetkili Türk mahkemesinde görülür. Dava konusu sözleşmenin 9.1. maddesinde yer alan yetki sözleşmesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması, yabancılık unsuru taşıması ve uyuşmazlığın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine ilişkin olmaması nedeniyle MÖHUK 47. maddede aranan koşulları sağlamaktadır. Taraflarca yetkili kılınan mahkemenin aynı zamanda bu uyuşmazlığın çözümünde görevli olup olmadığı hususu ise, yetkisiz mahkemede çözümlemesi gereken bir uyuşmazlık değildir. O halde mahkemece davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, mahkemece verilen karar işin esasına yönelik bir karar olmadığından, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi uyarınca davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2020 tarih ve 2020/305 Esas, 2020/697 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Türk Mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığından HMK 114/1-a maddesi uyarınca DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 794,58 TL harcın talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin, istinaf kabul nedeninin hükmün fer’ilerine ilişkin olması nedeniyle davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 24/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.