Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/792 E. 2021/845 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2021/792
KARAR NO : 2021/845
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2020
NUMARASI: 2018/326 Esas, 2020/683 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yüklenici davaya konu takiple bakiye bedel alacağını istemiş, mahkemece verilen ilk kararda dava kısmen kabul edilmiştir.
Mahkemece verilen ilk karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesi yapan Dairemiz’ce verilen 13.02.2018 tarihli karar ile, davalı tarafından işin eksik ve kusurlu yapıldığı ileri sürülmüş ise de bu savunmasına yönelik hiç bir araştırma yapılmadan tarafların ticrai deter kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuyla yetinilerek eksik inceleme sonuca verilen kararın hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, yargılama sırasında talimatla keşfen yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek, eksik ve ayıplı işler de dikkate alınarak davacı tarafından yapılan işlerin miktara göre belirlenen 10.933.096,19 TL iş bedeli tutarından davalı tarafça yapılan 8.271.876,10 TL ödeme mahsup edilerek belirlenen 2.661.220,09 TL fark bedel ile 660.542,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.321.763,03 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmiş, icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.Mahkemece verilen iş bu karara karşı da taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf talebinde özetle, davanın tümden kabul edilmesi gerektiğini, alacak miktarı ile işlemiş faizin eksik hesaplandığını, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davalı vekili istinaf itirazında özetle, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, davanın tümden reddi gerektiğini, mahkemenin işlemiş faiz konusunda çelişkili kararlar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında usul ve yasaya bir aykırılık yok ise de işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Dava konusu alacak miktarı yargılama sırasında yapılan keşif sonucu alınan raporla belirlenmiş olup likit (belirli) olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı taleplerinin reddine yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Mahkemece verilen ilk kararda işlemiş faiz hükmedilmemiş olduğu halde iş bu kararla kabul edilmesinde, önceki karara karşı her iki taraf vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olması nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış bir hak oluşturmayacağından usule aykırılık yok ise de, sözleşmedeki ödeme prosedürüne göre fatura tarihinden sonra yapılacağı kararlaştırılan ödemeler yönünden bu tarih itibariyle temerrütün oluştuğu kabul edilerek buna göre işlemiş faiz hesaplaması ve kabulü hatalı olmuştur. Zira hakedişlerin fatura düzenlendikten sonra ödeneceğine ilişkin kararlaştırma ödenecek tutar yönünden muacceliyet oluştursa dahi karşı tarafı temerrüde düşürmez. Takip tarihinden önce de davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir iddia ve ispat olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, somut olayda mahkemece işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kabulü yanlış olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının sadece işlemiş faiz yönünden kaldırılarak davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmek üzere yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
3-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 tarih ve 2018/326 esas, 2020/683 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borca itirazının kısmen iptali ile takibin 2.661.220,09 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren avans faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
6-Davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 181.787,94 karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35.538,15 TL harç ve icra dosyasında alınan 26.179,10 TL harç toplamı olan 61.717,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 120.070,69‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 35.538,15 TL harç ve icra dosyasında alınan 26.179,10 TL harç toplamı olan 61.717,25 TL harcın peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan talimat mahkemesi bilirkişi ve posta gideri, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 57.540,00 TL giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 29.345,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 122,90 TL tebligat ve posta gideri olan yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 60,22 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 111.726,96 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 110.168,02 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafça istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yatırılan 56.727,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 50,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 212,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.