Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/781 E. 2021/844 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2021/781
KARAR NO : 2021/844
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2020
NUMARASI: 2018/318 Esas, 2020/474 Karar
DAVANIN KONUS: İstirdat
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, takipten sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin olup, yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle istirdat davasına dönüşmüştür.
Davacı yüklenici şirket, sözleşme kapsamında davalıya verilen avans çekinin sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle iadesi gerektiği halde davalı tarafından haksız olarak takibe konulduğunu ileri sürmüş, davalı ise, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece verilen 24.01.2017 tarihli ilk kararda, derecattan da geçerek kesinleşen İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/115 Esas, 2012/285 Karar sayılı dosyasında iş bedelinin 29.000 Euro olarak belirlendiği ve mahkemece de taleple bağlı kalınarak 20.000 Euro’ya hükmedildiği belirtilerek, anılan dosyadaki bilirkişi raporu esas alınarak kalan tutar yönünden tahsil kararı verilmiş, kararın davalı tarafından istinafı üzerine, Daire’mizce verilen 13.03.2018 tarihli karar ile, kısmi davada verilen karar, kabul edilip hükmedilen kısım yönünden kesin olup, kalan tutar yönünden açılan ek davada bu miktar yönünden yeniden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna uygun yeniden karar verilmesi gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda, alınan bilirkişi raporu, yapılan işin miktarı ve bedeli, ödemeler de dikkate alınarak ve davacının talebiyle de bağlı kalınarak davanın kabulüne, 48.655,06-TL’nin 11/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Karara karşı istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf itirazında, davacının borcunu kabul ettiği, davanın yedi yıldan sonra açılmış olması nedeniyle davacının kötü niyetli olduğu, istirdat davasının koşullarının bulunmadığı, davanın ispatlanamadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2020 tarih ve 2018/318 esas, 2020/474 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.323,62 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 830,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.492,71 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.