Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/528 E. 2021/475 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/528
KARAR NO: 2021/475
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2020
NUMARASI: 2020/207 Esas, 2020/765 Karar,
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ :10/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen Bakırköy … Noterliğinin taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline, davalılardan … AŞ tarafından diğer davalılar … Ltd. Şti ve … AŞ’ne yapılmış olan … blokta … adet bağımsız bölüme ilişkin tapu kayıtlarının celbi ile yapılan iş bu devirlerin iptaline ve davalı … AŞ adına geri tesciline, davalılar adına akdedilmiş ve iptali talep edilen sözleşmeye ilişkin tüm inşaat faaliyetlerinin durdurulması ve inşaat alanının tamamının geçerli sözleşmeye ilişkin olarak asıl yüklenici olan müvekkilleri oldukları şirkete yediemin sıfatı ile teslimine ilişkin olarak ihtiyati tedbire, yine arsanın üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönünden takdirden teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmesini, bunun mümkün görülmemesi halinde taşınmazın tamamına davalıdır şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili, bu dosyanın Bakırköy 7. Asliye ticaret mahkemesi 2020/23 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/318 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti ve … AŞ vekili, bu dosyanın Bakırköy 7. Asliye ticaret mahkemesi 2020/23 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, her iki davanın konularının aynı olduğu, Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2020/23 esas sayılı davanın işbu davadan daha önce açıldığı, davalar arasında olay, hukuki sebep ve kısmen taraf birliği bulunduğu, davacı vekilinin birleştirme talep etmesi, dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği, aynı hukuki sebep ve delillere dayanıldığı, her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de gözetilerek HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca eldeki dava dosyasının Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/23 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, birleştirme kararının yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceğini, 2020/23 esas sayılı dosyada tapu iptali ve tescil talep edildiğini, yargılamanın geldiği aşama, dava konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin farklı olması, her iki dosya davalılarından sadece birinin aynı olması itibariyle hatalı birleştirme kararının kaldırılması gerektiğini, eldeki davada yargılamanın henüz başında olunduğunu, bu nedenle yargılamanın uzamasına sebep olunacağını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece 22/12/2020 tarihli ek karar ile; 6100 sayılı HMK’nın 168. Maddesi gereğince birleştirme kararlarına karşı ancak hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceği, birleştirme kararının kesin ilam niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararında istinaf yolunun açık olduğunun yazılı olduğunu, birleştirme kararının hatalı olduğunu, davalılardan yalnızca birinin aynı olduğunu, yargılamanın uzamasına sebep olunacağını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 168. Maddesinde ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece eldeki davanın Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2020/23 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine mahkemece verilen ek karar ile, birleştirme kararının ancak asıl hükümle birlikte istinaf konusu edilebileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen HMK’nın 168. Maddesi hükmü gereğince mahkemelerce verilen birleştirme kararlarına karşı ancak asıl hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilecektir. Dosyanın birleştirildiği Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2020/23 esas sayılı dosyasında henüz asıl hüküm verilmiş değildir. Bu durumda birleştirme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün bulunmadığından, yerel mahkemece 22/12/2020 tarihli ek karar ile davacı vekilinin birleştirme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, yerel mahkemenin 22/12/2020 tarihli ek kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2020 tarih ve 2020/207 esas, 2020/765 karar sayılı ek kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/03/2021