Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/497 E. 2021/471 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/497
KARAR NO: 2021/471
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2020
NUMARASI: 2019/691 Esas, 2020/707 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ:10/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında düzenlenen 01.06.2018 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalı tarafından yükleniciliği üstlenilen otel inşaatının silikon cephe, alüminyum cam, kompazit levha kaplama işleri, imalatı, sevkiyatı, malzeme ve montajı ile iskele kurulumunu 900.000 USD + KDV bedel ile üstlendiğini, sözleşme gereğince İstanbul ili Bahçelievler İlçesi … Mahallesi … pafta … parselde kayıtlı taşınmazdaki ön cephede bulunan 2+1 ve 3+1 dubleks dairelerin davalı tarafça müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, davalının devirleri yapmadığı gibi bedelleri de ödemediğini belirterek, sözleşme gereği yapılan işler ile sözleşme dışı yapılan işlerin karşılığında devri gereken dairelerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ileride artırmak üzre şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere gayrimenkullerin güncel rayiç bedellerinin sözleşme tarihinden itibaren işleyen avans (ticari) faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın usul ve esas yönlerinden reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi ile Kanunun yürülüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirildiği ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunun benimsendiği, işbu davanın da, sözkonusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 01/01/2019’dan sonra16/09/2019 tarihinde açıldığı, davaya konu talebin terditli olduğu, asıl talebin tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup feri nitelikteki talebin alacak istemine ilişkin olduğu, alacağa ilişkin talebin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olup, dava şartının resen incelenmesi gerektiği, davacı tarafa arabuluculuk tutanağını sunması için ihtar yapıldığı, bir haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça arabulucuk başvuru tutanağının sunulmadığı, dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının sonradan tamamlanamayan dava şartı olduğu gerekçesiyle, 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 7155 sayılı Kanun ile eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinde, “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmek suretiyle konusu bir miktar para alacağı olan talepler hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunlu dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı taraf sözleşme gereği kendisine iş bedeli olarak verilmesi gereken dairelerin tapusunun iptali ile adına tesciline, bunun kabul edilmemesi halinde ise rayiç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemektedir. Davacının asıl ve ilk talebi tapu iptali tescil olup, tazminat talebi ise terditli, ikincil taleptir. Tazminat talebinin incelenebilmesi için öncelikle tapu iptali ve tescil talebinin incelenerek bir sonuca varılması; tapu iptali ve tescilin mümkün olmaması halinde tazminat talebinin incelenmesi gerekmektedir. HMK’nın “Terditli talepler” başlıklı 111. Maddesinde “(1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır.(2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” hükmü düzenlenmiştir. HMK’nın 111/2. maddesine göre, mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Somut olayda davadaki asli talep “tapu iptali ve tescil” talebi olup, 6102 sayılı TTK’na 7155 sayılı Kanun ile eklenen 5/A maddesinde belirtilen “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat” taleplerinden olmadığından, zorunlu arabuluculuğa tabi değildir. Somut olayda davadaki asli talep zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından ve asli talep incelenmeden fer’i (terditli) talep incelenemeyeceğinden mahkemece davanın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, fer’i talebin arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4-6 bendleri gereğince kaldırılarak, davacının asli talebi olan tapu iptali ve tescil talebinin 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı göz önünde bulundurulmak suretiyle işin esasına girilip öncelikle asli talebin; bu talebin şartları bulunmuyorsa bu kez fer’i talebin incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 tarih ve 2019/691 esas, 2020/707 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/03/2021