Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/480 E. 2021/1294 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/480
KARAR NO: 2021/1294
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2018
NUMARASI: 2014/832 Esas, 2018/114 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 28/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında davalının bir inşaat projesinin tüm tanıtım görselleri, oyunculu olarak projenin iç ve dış mekanlarının imaj fotoğraflı çekimleri, bu fotoğrafların bir görsel tasarım haline getirilmesi hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin edimini eksiksiz ifa ettiğini, ancak davalının bakiye 19.686,00 TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının anlaşma uyarınca yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini ve bu hususun davalıya sözlü olarak defalarca bildirildiğini, davacı tarafça olumlu bir adım atılmaması üzerine müvekkilince 23/08/2011 tarihli … nolu 19.686,00 TL bedelli fiyat farkı iade faturasının düzenlendiğini ve davacı tarafça itiraz edilmeksizin kabul edildiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre 19.686,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre borçlu olmadığı, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın davalı tarafça düzenlenen 19.686,00 TL bedelli fiyat farkı faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalının sözleşmeye konu edimin gereği gibi yerine getirilmediğini savunduğu ve buna ilişkin fiyat farkı faturasını düzenlediği, davacının alacak iddiasını somut delillerle kanıtlayamadığı, yemin teklifinde bulunması üzerine davalı şirket yetkilisinin davacıya borçlarının olmadığı yönünde yemin ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının işin yapıldığını kabul ettiğini, ancak gereği gibi yapılmadığını ileri sürerek fiyat farkı faturası düzenlediğini, ancak dava konusu faturaya yasal sürede itiraz etmeyerek faturayı kabul ettiğini, ayrıca fiyat farkı faturasının usulüne uygun olmadığını, gerekçesinin belirtilmediğini, müvekkiline tebliğ edildiğinin ispatlanamadığını, davalının vergi kayıtlarının müvekkilini bağlamayacağını, müvekkilinin edimini gereği gibi yerine getirdiğini ve davalı tarafça kullanıldığını, hesap mutabakatının dikkate alınmadığını, davalı tarafın yemin beyanında akdi ilişkiyi inkar ederek savunmaları ile çeliştiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı üstlenmiş olduğu işi gereği gibi yerine getirdiğini ileri sürerek bakiye alacağının ödenmesini istemiş, davalı işin yapıldığını kabul etmekle birlikte gereği gibi yapılmadığını, buna ilişkin fiyat farkı faturası düzenlendiğini savunmuştur. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, faturaya dayalı olarak 19.686,00 TL asıl alacak ve 8.595,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.271,94 TL üzerinden başlatılan icra takibinin, davalının yasal sürede borca itiraz ile durduğu görülmüştür. Tarafların ticari defter kayıtları incelendiğinde, aradaki farkın davalının fiyat farkı faturasının davacı defterlerinde kayıt olmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı bu faturanın davacıya tebliğ edildiğini de ispatlayamamıştır. Öte yandan teknik bilirkişi incelemesi sonucu davacının edimini gereği gibi yerine getirdiği tespit edilmiş ve davalı tarafça bu hususta somut bir itiraz ileri sürülmemiştir. Davalının “işin gereği gibi yapılmadığı” yönündeki açık olmayan savunması, işin eksik yapıldığı yönünde ise bilirkişi raporuna bu yönde açık bir itirazının olmadığı, ayıplı olduğu yönünde ise bu iddiasını da ispatlayamadığı dikkate alınarak, davacının asıl alacak talebinde haklı olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan davalının icra takibi öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair ihtar vs. sunulmadığından davacı takip öncesi işlemiş faiz talebinde haklı görülmemiştir. Alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olmakla, icra inkar tazminatının şartları mevcuttur. Davacı işlemiş faiz talebi yönünden haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebi yerinde görülmemiştir. O halde mahkemece açıklanan bu hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2018 tarih ve 2014/832 Esas, 2018/114 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİ ile, takibin 19.686,00 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazla istemin reddine, Hükmedilen asıl alacak tutarı 19.686,00 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 1.344,75 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 482,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 861,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 482,85 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 29,00 TL ilk masraf, 186,40 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.715,40 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.194,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 131,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 39,96 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde BIRAKILMASINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 157,60 TL istinaf yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 109,69 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.