Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/471 E. 2021/440 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/471
KARAR NO: 2021/440
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2020
NUMARASI: 2020/587 D.İş, 2020/595 Karar,
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkili yüklenici ile davalı iş sahibi şirket arasında imzalanan 07/08/2020 tarihli sözleşme kapsamındaki Peyzaj Düzenleme ve Yapım işinin sözleşmeye uygun bir şekilde yapılarak 10/10/2020 tarihli 1 nolu hakedişin düzenlenmesine ve buna dair karşılıklı mutabakat sağlanmasına, hakedişin karşı tarafça da imzalanmasına rağmen 1 nolu hakediş bedeli olan 5.074.812,15 TL’nin KDV’si ile birlikte 5.250.480,78 TL olarak düzenlenen fatura alacağının karşı tarafça ödenmediğini, karşı tarafın sözleşmenin 11/2 maddesin göre bu hakediş bedelini hakedişin tanzimini müteakip 10 gün içerisinde ve en geç 20/10/2020 tarihinde ödemesi gerektiğini, buna göre karşı tarafın temerrüte düşmüş olup alacağın muaccel olduğunu, alacağın rehinle de temin edilmediğini, karşı tarafın mali sıkıntı içinde olduğundan mal varlığını kaçırma gayretinde olduğunu belirterek, İİK’nın 257.maddesi kapsamında gerekli şartlar oluştuğundan mahkemece takdir olunacak teminat mukabilinde karşı tarafın menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının 5.250.480,78 TL kadarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 13/11/2020 tarihli kararla, ihtiyati haciz talebinin %15 teminatla kabulüne karar verilmiştir.Bu ara karara karşı süresi içerisinde davalı vekilince sunulan 24/11/2020 tarihli cevap dilekçesiyle itiraz edilmesi üzerine, mahkeme duruşmalı olarak yapılan inceleme neticesinde, istinafa konu 16/12/2020 tarihli ek kararla, itiraz sebeplerinin İİK’nın 265.maddesinde sayılan itirazlardan olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme tarafından yetki itirazları değerlendirilmeden, esasa ilişkin itirazları hakkında hüküm kurulduğunu, İİK’nın 258.maddesi atfı ile aynı Kanun’un 50.maddesi uyarınca HMK’nın yetkiye ilişkin hükmünün kıyas yoluyla uygulanması gerektiğini, buna göre de fatura alacağına ilişkin talep bakımından yetkili mahkemenin borçlunun/müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin ihtiyati haciz kararının verildiği 13/11/2020 tarihi itibariyle adresinin Zeytinburnu olduğunu, Şişli’deki adrese 17/11/2020’de geçtiğini, esasa ilişkin itirazlarının değerlendirilmeksizin genel geçer bir gerekçeyle reddedildiğini, imza itirazında bulunmalarına rağmen bu itirazlarının değerlendirilmediğini, bu itirazlarını 16/12/2020 tarihli murafaa duruşmasında da dile getirdiklerini, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan hakediş raporlarındaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca hakediş raporlarının imzalı olmasının müvekkili şirket tarafından borcun kabul edildiği anlamına gelmediğini, yargılamaya tabi bir konu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin iddia edilen miktarda borcu olup olmadığının ancak alacaklının sözleşme kapsamındaki edimlerini gereği gibi ifa edip etmediği incelendiğinde anlaşılacağını, sunulan evrakın yaklaşık ispata yeterli olmadığını, alacaklı tarafından 13/10/2020 tarihli 5.250.480,78 TL bedelli 1.nolu Hakediş Bedeli açıklaması ile kesilen faturanın “temel fatura” olduğunu, bu faturanın sistemden reddedilmesinin mümkün olmadığını, bu faturadan önce aynı tarihte düzenlenen “ticari faturanın” ise sistemden reddedildiğini, “temel faturanın” iade edilmek istendiğini ancak alacaklı tarafından işin tamamlanacağı yönünde görüşmeler devam ettiğinden iadenin yapılmadığını, bu görüşmeler devam ederken ihtiyati haciz kararı alındığını belirterek, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Talep, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş bedeline ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, taraflar arasında imzalanan 07/08/2020 tarihli sözleşmenin 31/1.maddesi gereğince, bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden HMK’nın 17.maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin yetkili mahkemeden talep edilmiş olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan ve davalı şirket kaşesi üzerinde imzayı da içeren 10/10/2020 tarihli hakediş raporu ve bunun ekindeki yine imzalı diğer belge ve tablolar, 20/10/2020 tarihli hakediş süre uzatımı belgesi, karşı taraf vekilince istinaf dilekçesinde belirtildiği üzere söz konusu hakediş bedeline ilişkin e-fatura sistemi üzerinden gönderilen temel faturanın sistemden iadesi mümkün olmamakla birlikte fiziki olarak da ihtar vs. ile iadesi yoluna gidilmemiş olması, taraflar arasındaki sözleşmenin 11/2.maddesi gereğince 1.hakediş bedelinin 10/10/2020 tarihinde ödeneceğinin düzenlenmesi karşısında İİK’nın 257.maddesindeki şartların ve yaklaşık ispat koşulunun istinafa konu dosyada gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, karşı taraf vekilince ileri sürülen imza itirazı hususunun yapılacak yargılama sırasında değerlendirileceği, bu aşamada söz konusu belgelerin yaklaşık ispat şartını sağlama bakımından yeterli olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle ihtiyati haciz talebinin teminat mukabilinde kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2020 tarih ve 2020/587 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 03/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.