Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/378 E. 2021/376 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/378
KARAR NO : 2021/376
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2016/247 Esas, 2020/443 Karar,
DAVA: Sözleşmenin Feshi, Kiralananın teslimi
BİRLEŞEN İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2015/870 ESAS 2016/316 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava dosyasında davacı vekili tarafından İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne sunulan 15.05.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezi Güney Kore’de led aydınlatma konusunda faaliyet gösterdiğini, “…” isimli sokak lambası tasarımını TPE nezdinde 2012/07772 sayı ile tescil ettirdiğini, söz konusu tasarımın Türkiye’de üretilmesi için müvekkili şirket ile davalı şirket arasında işbirliği tesis edildiğini, taraflar arasında “… Kalıp İşletme Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı şirketin her ay en az 2000 takım üretmeyi ve kira bedeli olarak adet başına 12,00 TL nakit ödemeyi taahhüt ettiğini, Aralık 2014 tarihinden itibaren kalıp kira bedellerinin ödenmediğini, müvekkili şirketin kira bedellerinin ödenmesi ve sözleşmenin feshi için ihtarname gönderdiğini, ödeme yapılmaması üzerine bakiye borcun tahsili için icra takibi başlatıldığını, dava konusu kalıpların mülkiyeti ve tasarım hakkının müvekkiline ait olduğunu, yurt dışından ithal edilen dört parçadan oluştuğunu, sözleşme uyarınca davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin kalıpları işletmeye başladığını, davalı şirketin müvekkili şirkete bildirim yapmaksızın ve onay almaksızın sözleşmenin aksine kalıpların işletim yerini değiştirdiğini, müvekkili şirketin ihtarname ile sözleşmenin feshini ve kalıpların iadesini talep ettiğini, kalıplar iade edilmeyince İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2015/26 Değişik İş sayılı dosya ile talepte bulunulduğunu, yapılan incelemede davalı şirket yetkilisinin kalıpların o adreste bulunmadığını, bir kaç gün içinde oraya sevk edileceğini belirttiğini, avukatların yönlendirmesi ile kalıpların sözleşmenin yapıldığı yerde olduğuna dair beyanını değiştirdiğini, müvekkili şirketin Türkiye’deki ticari varlığının söz konusu kalıpların işletilmesi ve bu yolla elde edilen gelire bağlı olduğunu, kalıp kiralarının ödenmemesi nedeniyle tek gelir kaynağından mahrum olduğunu, müvekkili şirketin bu mali tabloya katlanmasının çok zor olduğunu belirterek, sözleşme konusu olan kalıbın tüm parçalarının çalışır vaziyette müvekkili şirkete teslimine, tüm nakil ve icra masraflarının davalıya yüklenmesine, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı taraf vekili tarafından İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde özetle; TBK’nun 308. maddesine göre kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmekte iken müşterilerden gelen bilgi doğrultusunda dava konusu kalıplardan üretilecek ürünlerin davadışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli olduğunun öğrenildiğini, bu şirketin bu ürünü üretenler için yasal takibata geçileceğinin belirttiğini, müvekkili şirketin TPE nezdinde inceleme yaparak … firmasının tescil sahibi olduğunun belirlediğini, müvekkili şirketin kalıpları işletmek suretiyle elde edeceği armatürlerle ilgili ön siparişler aldığını, davalının bildiği ayıp nedeniyle bu siparişlerden kaynaklanan edimleri yerine getiremediğini, müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık 500.000,00 TL’nin davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Asıl dava, taraflar arasındaki “shark sokak armatürü kalıp işletme sözleşmesi” başlıklı “Kalıp Kiralama Sözleşmesinden” kaynaklanan kiralananın teslimi ve sözleşmenin feshi; birleşen dava ise yine aynı sözleşme nedeniyle uğranan zararların tazmini istemine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’ nin 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35-36-49. Hukuk Dairesi’ne aittir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE;2-Dosyanın istinaf incelemesi yapmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.23/02/2021