Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3578 E. 2022/17 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3578
KARAR NO: 2022/17
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2021
NUMARASI: 2020/78 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen 01.11.2021 tarihli ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin davacıya boş senet imzalattığı iddiasıyla senede dayalı başlatılan icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve başlatılan icra takibinin durdurulması talebine ilişkin olup; mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasına dair verilen karara davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı taraf, davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, davacının tapuda ferağ vermemesi sebebiyle davalının tehditle zorla boş senet imzalattırdığını , senedin icraya konulduğunu, davalıya borcu olmadığını, menfi tespit kararı verilmesini ve takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, yetki itirazında bulunduğunu, davalı … inşaatın tek hissedarı olduğu, davacı ile şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacı kendi adına ve kendisine yetki veren diğer kardeşler adına sözleşmeyi imzaladığı, inşaat % 95 tamamlanmasına rağmen davacı tapuda ferağ vermediği, davacı edimini yerine getirmediği, ihtar çektiklerini, ihtara davacı cevabında kardeşlerden … tarafından vekillikten azledildiğini, diğer maliklerin hazır bulunduğunu, devir yapılmadığı için zarara uğradığını, daire satışlarını yapamadığını, diğer malikler ve … ye karşı zararlarının tazmini için dava açtığını … hariç diğer maliklerin davayı kabul ettiklerini … verdiği cevapta davacının vekalet görevinin kötüye kullanması sebebiyle azlettiğini, diğerlerinden fazla daire alacakken eşit şekilde daire aldığını, diğer davalılarla sulh görüşmeleri yapılarak açılan davanın takip edilmediğini, silah zoruyla bono alındığı iddiası gerçek olmadığı, sözleşmeye göre 120.000 TL davacının borcu olduğu, davanın reddini talep etmiştir. Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği , tedbir talebi ile ilgili Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi sözleşme ve ihtarnameler yaklaşık ispat için yeterli olduğu gerekçesiyle kambiyo senedine bağlı takibin durdurulmasına karar verdiği , aynı mahkeme yetkisizlik kararı vererek dosyanın İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. 3.Şahıs … vekili; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tarafları arasında davalı … bulunmamakta olduğunu, dolayısı ile bu icra dosyasına konulmuş olan tedbir nedeniyle işlem yapamayan müvekkili … olup davanın tarafı olmayan müvekkilinih başlatmış olduğu icra takibine yetkisiz mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, müvekkilinin hem ihtiyati tedbir kararı veren yetkisiz Samsun Asliye Ticaret Mahkemesini hem de İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında taraf değil, 3. Şahıs olduğunu, dolayısıyla davanın tarafı olmayan 3. Şahısın malvarlığına ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olacağını, davacı tarafın takibe konu senedin davalı … tarafından zorla alındığı iddiası ile mahkememizdeki iş bu davanın açılmış olduğunu, davacı tarafından “senedin zorla alındığına” ilişkin şikayet üzerine başlatılan İstanbul C.Başsaclığının 2019/22356 soruşturma sayılı dosyası ile takipsizlik kararı verilmiş, davacı tarafça İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticeret Mahkemesinin 2019/810 Es sayılı dosyası ile müvekkile (…) karşı davanın reddedilmiş olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin dosya alacaklısı …’un başlatmış olduğu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Es dosyasındaki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/02/2021 tarihli kararı ile , 3.Şahıs … vekilinin tedbirin kaldırılması talebinin kabulü ile, ihtiyati tedbir kararının dosya tarafları arasında sonuç doğurması gerektiği, menfi tespit talebine konu icra takibinde tarafların farklı olduğu gerekçesiyle , Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2019 tarih ve 2019/321 esas sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinafında, üçüncü kişi …’a karşı 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, davalarının derdest olduğunu, icra dosyasında üçüncü şahıs taraf olmasa da verilecek kararın tüm tarafları ilgilendirdiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Somut olayda davacı ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davacı, davalının kendisinden arsa sahibi … namına olmak üzere zorla 120.000 TL bedelli bono imzalattığı iddiasında bulunarak başlatılan kambiyo senedine bağlı takip sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespiti için dava açıldığı , Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi öncelikle tedbirle takibin durdurulmasına karar verdiği, üçüncü kişinin itirazı üzerine bu kez İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince itiraz kabul edilerek takibin durdurulması kararının kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Bu sebeple davada taraf olmayan sadece takip alacaklısı olan ve aleyhine hüküm kurma yasal olanağı olmayan alacaklının takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Mahkeme kararında usul yasa ve dosya kapsamına aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati tedbir şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2021 tarih ve 2020/78 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 11/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.