Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3571 E. 2022/1255 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3571
KARAR NO: 2022/1255
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2021
NUMARASI: 2019/498 Esas, 2021/822 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 18/03/2019 tarihli “yangın merdiveni sözleşmesi” yapıldığını, sözleşmeye göre işin toplam tutarının 10.384,00 TL olduğunu, bunun %50’sinin peşin kalan tutarın iş bitiminde ödeneceğini, sözleşme gereğince işverenin ödemeyi geciktirdiği her gün için 100,00 TL ceza bedeli ödeyeceğinin düzenlendiğini, davalı firmanın davacının Denizbank hesabına 18/03/2019 tarihinde 2.000,00 TL, 25/03/2019 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere yangın merdiveni sözleşmesinde kararlaştırılan iş tutarının 5.000,00 TL kısmı için ödeme yapıldığını, bakiye bedelin iş bitirilmiş olmasına rağmen ödemediğini, davalı tarafın irsaliyeli faturayı 01/04/2019 tarihinde kabul ettiğini, 18/04/2019 tarihinde davalıya kalan borcu 5.384,00 TL ve işlemiş cezai miktarın 1.700,00 TL itibariyle Bakırköy … Noterliği aracılığıyla 18/04/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davalının herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, işin tamamlandığını ispat yükünün davacıda olduğu, dosyadaki tanık beyanlarından davacının işi tamamladığının anlaşıldığı, davalı tarafça bu durumun aksine yönelik herhangi bir beyan ve delil sunulmadığı, davacı tarafça sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin KDV dahil 10.384,00 TL olduğu, dosya içerisindeki taraf beyanları ve havale dekontu içeriğinden anlaşıldığı üzere davalının davacıya 5.000,00 TL ödeme yaptığı, davacının ticari defterler ve kayıtlarının ve bilirkişi …’in hazırlamış olduğu 19/02/2021 tarihli rapor içeriğinin incelenmesinde, icra takibine konu bir adet faturadan kaynaklı olarak 5.384,00 TL davalıdan alacağının olduğu, davalının, davacının defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı, sözleşmenin davacı tarafça zamanında yerine getirilmesine rağmen, davalının zamanında (01.04.2019 iş bitim tarihinde) bakiye sözleşme bedelini ödemediği görülmekle madde hükmü gereğince davacının ifaya eklenen cezai şartı isteme hakkının bulunduğu ve bilirkişi …’in hazırlamış olduğu 19/02/2021 tarihli hukuka uygun rapor içeriğinden de anlaşıldığı üzere, icra tarihine kadar 45 gün ödemenin geciktirildiği ve günlük 100 TL’den 4.500,00 TL davacının davalıdan cezai şart alacağı olduğunun anlaşıldığı, açıklanan hususlar dikkate alındığında, davacının davalıdan 5.384,00+4.500,00=9.884,00 TL alacağı bulunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde ve sözleşmede belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesi gerektiği gerekçeleriyle, davacının davasının kabulü ile; Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasının davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına, asıl alacağın %20’si olan 1.976,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafın davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve davalı tarafından bu borca ve ferilerine itiraz edildiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılamada dava dilekçesinin davalı asile tebliğ edildiğini, icra takibine vekil olarak avukatları tarafından itiraz edilmek suretiyle takibin durdurulduğunu, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekil olarak avukat yerine davalı şirkete tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin yapılan tebligatlar “avukatımız bu dosyayı zaten takip ediyor.” düşüncesi ile avukata evrakları göndermediğini, bu sebeple dava dosyasında hukuki dinlenilme hakkından ve adil yargılanma hakkından mahrum bırakıldığını, itirazın iptali davalarında, icra takibine itiraz vekil aracılığı ile yapılmışsa itirazın iptali dava dilekçesinin davalı asıla değil vekiline yapılması gerektiğini, somut olayda; davalı vekili aracılığıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve yenileme ile … esas sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, ekinde dava dilekçesi bulunan ve üzerinde duruşma gününün yazılı olduğu tebligatın vekile yapılması gerekirken asıla yapılmasının doğru olmadığını, davalı şirkete yapılan tebligat yasal düzenlemeler gereğince usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceğini, 6100 Sayılı HMK’nın 27.maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 18.03.2019 tarihli yangın merdiveni yapım sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı tarafından bakiye iş bedeli alacağının tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 5.384,00 TL asıl alacak ve 1.700,00 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden icra takibine başlanmış, davalı şirket vekilinin vekaletname sunarak yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibi durmuş; davacı tarafça icra takibinin durması sebebiyle itirazın iptali davası açılmıştır. Dosya kapsamına göre, dava dilekçesi, duruşma tutanakları ve bilirkişi raporu ile, gerekçeli kararın davalı asıl adına tebliğ edildiği; dava açıldıktan sonra karar tarihine kadar davalı vekilinin dosyaya vekaletname sunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, davalı vekilince dava dosyasına vekaletname sunulmadığından Tebligat Kanununun 11 ve Yönetmeliğin 18. Maddesi gereğince, mahkeme tarafından tebligatların davalı asıla yapılması usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2021 tarih ve 2019/498 Esas, 2021/822 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının davalı tarafça peşin olarak yatırılan 168,79 TL harcından mahsubu ile fazla yatırılan 88,09 TL harcın davalı tarafa İADESİNE, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.