Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3455 E. 2022/508 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3455
KARAR NO: 2022/508
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2020
NUMARASI: 2017/651 Esas, 2020/44 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacıların davalıdan alacağını tahsil etmek amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının icra takibine itirazı ile takibi durdurduğunu, bu itirazın haksız ve takibi geciktirme amaçlı olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava konusu ürünleri sözleşmede yükümlendiği şekilde imal edip etmediğinin belirsiz olduğunu, yine davacı tarafın sözleşme ile yükümlendiği birlikte hareket etme edimini yerine getirmediğini, davalı şirketin mücbir sebebe maruz kaldığını, davacının ürünleri sözleşmede belirtilen tarihte bitirmediğini, davacının kabulünü yaptırmadığı ve teslim etmediği ürünlerin bedelini talep ettiğini, öncelikle ürünlerin varlığının ve çalışabilir halde olduklarının tespitinin gerektiğini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği için faiz işletilemeyeceğini, yapılan icra takibinde tutarın Türk Lirasına çevrilirken yanlış kur üzerinden hesaplama yapıldığını, alacağın likit olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca yenilenebilir enerji ile çalışan lamba imalat ve kurulması konusunda anlaşıldığı ve fiyatlar konusunda mutabık kalındığı, işin davacı şirket tarafından yapılmaya hazır olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı ile davalı arasında, yapılan eser sözleşmesi uyarınca yenilenebilir enerji ile çalışan sokak lambası projesine yönelik imalat, alım satım, nakliye, montaj, garanti fiyat ve ödeme şartlarına ilişkin 11/04/2016 tarihinde alım satım ve imalat sözleşmesinin imzalanmış olduğu, 18 adedinin montajının yapıldığı ve 25 adetinin de hazır olduğu, sözleşmenin 5.1 maddesinde öngörüldüğü üzere toplam 164.905,00 USD’ye davacının hak kazanmış olduğu, davalının bu borcuna ilişkin 99.905,00 USD ödemiş olup bakiye 65.000 USD borcunun bulunduğu, davalıya Beyoğlu … Noterliği 15/08/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamenin davalı tarafından 17/08/2016 tarihinde tebliğ alındığı, davalının öngörülen sürede borcunu ödemediği, davacının üstlendiği malzemeli olarak yapım işinin süresinde ve eksiksiz olarak belirtilen tarihte hazır edildiği, davalı tarafça da itiraza uğramadığı, davacının iş bedeli karşılığında icra takibine konu faturayı düzenlediği, davacının alacağını tahsil edememesi üzerine, faturayı dayanak göstererek, davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı, dava konusu işin tam ve eksiksiz olarak yapıldığı, davalının mücbir sebep iddiasını ispat edemediği, alınan bilirkişi raporuna göre yapılan işin tam ve eksiksiz olduğu, buna göre davacının bakiye iş bedeli alacağının takip ve dava tarihi itibariyle 65.000 USD olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 65.000,00 USD asıl alacak ve faizi ve 136,31-TL ihtarname masrafı yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, ihtarnameye işlemiş faiz talebinin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin itirazın iptaline dair kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının davalıdan alacağı bulunduğunun tartışmasız olmasına rağmen icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtarnameye faiz işletilmemesi hususunun usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ihtarnameye işlemiş faiz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili mahkeme kararına karşı 06.04.2020 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak 3.858,81 TL istinaf harcının yatırılması için çıkartılan muhtıraya rağmen harcın süresinde yatırılmaması sebebiyle mahkemece 15.11.2021 tarihli ek karar ile, davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında yenilenebilir enerji ile çalışan sokak lambası imalat, nakliye ve montajı konusunda 11.04.2016 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmenin 5.1 maddesine göre iş bedeli toplam KDV dahil 164.905 USD olup, 12/04/2016 tarihinde 26.000 USD, 22/04/2016 tarihinde 19.000 USD, 02/05/2016 tarihinde 30.000 USD, 09/05/2016 tarihinde 45.000 USD ve 07/06/2016 tarihinde 44.905 USD olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Mahkemece mahallinde hazır olan bilirkişiler ile birlikte keşif yapılmış olup, mahkemece hükme esas alınan 29/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olan ve davacının imalatını yapacağı yenilenebilir enerji ile (rüzgar enerjisi) çalışan reklam tabelalı sokak aydınlatma direklerinde kullanılan tüm elektrik elektronik malzemelerin davalı tarafından yurtdışından ithal edilerek davacıya sözleşme ekinde bulunan projeye uygun olarak reklam tabelalı aydınlatma direklerinin imalatını yapması için teslim edilmiş olduğu, sokak aydınlatma direklerinin 18 adedinin İstanbul Atatürk Havalimanı yolu orta refüje montajlarının yapıldığı, bu reklam tabelalı yol aydınlatma direklerinin geceleri faal olduğu ve ışık verdiği, bir arızasının olmadığı, Silivrideki imalathanesinde 25 adet yenilenebilir enerji ile çalışan rüzgar enerjisi reklam tabelalı sokak aydınlatma direklerinin imalatının yapılmış olduğu, yalnızca yerine montajı esnasında direk içine montajı yapılması gereken elektrik sisteminin montaja hazır olduğu, ürünlerin ayıplı olmadığı, fakat ürünlerin davalı tarafından davacıdan teslim alınmamış olduğu, davalının dava konusu aydınlatma direklerinin montajını yapmak istediği güzergahın protokol yolu olduğu gerekçesi ile İBB tarafından izin verilmemesi nedeniyle davalının davacıya imalatını yaptırmış olduğu aydınlatma direklerini davacıdan almak istememesinden kaynaklanmakta olduğu, davalı şirketin sözleşmeye konu lambaların montajı için …’ın değil İBB’nin yetkili olduğunu bilebilecek konumda olduğu, basiretli tacir olarak montajı yapılacak lambaların güzergahından hangi kurum ve kuruluşların sorumlu olduğunu bilmesinin kendisinden bekleneceği, davalının basiretli bir tacir olarak güzergaha ilişkin araştırmaları önceden yaparak ona göre işlemde bulunması gerektiği, bu nedenle imalatı yapılmış montaja hazır lambalarn teslim alınmasından imtina edilmesinde davalının sorumluluğunun bulunduğu belirtilmiştir. Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi ile 136,31 TL ihtarname masrafı, 1,98 TL temerrüt faizi olmak üzere 138,29 TL’nin tahsili ile; yine 65.000 USD sözleşme alacağı ve 901,10 USD temerrüt faizi olmak üzere 65.901,10 USD’nin tahsilini talep etmiş, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalıya gönderilen Beyoğlu … Noterliğinin 15/08/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde, edimlerin yerine getirildiği, avans olarak 99.905 USD ödeme yapıldığı, bakiye 65.000 USD borç bulunduğu, ayrıca verilen başkaca hizmetler sebebiyle 18.000,00 TL’nin de ödenmesi gerektiği belirtilerek söz konusu bedellerin nakden ve defaten ödenmesi istenmiş; ihtarın davalıya 17/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, fiziki olarak dosya içerisinde ve UYAP kayıtlarında dava dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin dava dilekçesi yerel mahkemenin gerekçeli kararında özetlenmiş ise de, dosya kapsamında ve UYAP kayıtlarında dava dilekçesi bulunmadığından, davacının davasında takip talebi ve ödeme emrindeki hangi talep kalemleri yönünden itirazın iptalini istediği, peşin harcın hangi talep kalemleri yönünden yatırılmış olduğu anlaşılamadığı için yerel mahkeme kararının bu yönüyle denetimi yapılamamıştır. Mahkemece, taraf vekillerinden dava dilekçesinin bir örneğinin temini ile UYAP kayıtlarına eklenmesi ve dosya içerisine konulması gerekmektedir. Öte yandan, kabule göre de mahkemece asıl alacakla birlikte faiz talebi ve ihtarname masrafı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 294 ve 297. Maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış ve 297/son maddesi gereğince hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alacağı belirtildikten sonra hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği belirtilmiş, aynı kanunun 298/2. maddesi gereğince de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir. HMK’nın 26 ve 297. Maddeleri gereğince davacının tüm talepleri hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi ve verilen kararın gerekçesinin açıklanması hukuki bir zorunluluktur. Bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13/04/2016 tarih ve 2014/11-638 Esas, 2016/501 Karar sayılı kararında da mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği vurgulanmıştır. ( Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.11.2019 tarihli ve 2017/9-1782 E., 2019/1185 K.;10.10.2019 tarihli ve 2019/9-157 E., 2019/1051 K.; 17.01.2018 tarihli ve 2016/9-2418 E., 2018/53 K.; 29.04.2021 tarih, 2017/9-2116 E., 2021/536 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara işaret edilmiştir ). Anayasa Mahkemesi de birçok kararında, Anayasa’nın, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılmasını ifade eden 141. Maddesinin, adil yargılanma hakkının kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir ( bkz. B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 49).Tüm bu kanun maddeleri ve Yargıtay kararları ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya kapsamında davacı tarafça davalıya gönderilmiş bir ihtarname bulunduğu anlaşılmakla birlikte, mahkemece ihtarnamenin temerrüt şartlarını oluşturup oluşturmayacağı karar gerekçesinde tartışılmaksızın ve gerekçesi açıklanmaksızın işlemiş faiz talebinin kabulüne karar verilmesi; yine gerekçesi açıklanmaksızın ihtarnameye işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmasına ve yerel mahkemece istinaf harcı eksikliğinin tamamlanması için muhtıra çıkarılmasına rağmen, harç eksikliğinin tamamlanmadığı ve yerel mahkemece davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebi hususunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle ve kamu düzeni gözetilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usul yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, eksik dava dilekçesinin taraf vekillerinden temini ve yukarıda açıklanan hususlarda karar gerekçesinin açıklanması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2020 tarih, 2017/651 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.