Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3394
KARAR NO: 2022/98
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2018
NUMARASI: 2016/1121 Esas, 2018/1250 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket ve davalı şirketin uzun süredir ticari ilişki içinde olduklarını, bu kapsamda müvekkilinin davalı şirketten 52.000,00 TL’lik cari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine bu cari hesap alacağına ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borcunun 42.000,00 TL’sinin ve ferilerinin kabul edildiğini ve icra dosyasına yatırıldığını, bakiye 10.000,00 TL ve ferileri ile yetkiye itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının borcun bir kısmını yatırarak icra dairesinin yetkisini kabul ettiğini, müvekkilinin davalıya ayrıca 48.922,80 TL’lik bir ek iş yaptığını ve bunun karşılığında 19/07/2016 tarihinde seri … nolu faturayı davalıya gönderdiğini, davalının Kartal … Noterliği’nin 01.08.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu faturanın 30.000,00 TL+KDV olan miktarını kabul etmiş olmasına rağmen yine taraflarınca başlatılmış olan İstanbul …İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında borcun tamamına itiraz ettiğini, bu icra dosyasına ilişkin hukuki prosedürün ayrıca gerçekleştirileceğini belirterek, davalı şirketin yapmış olduğu kısmi borca itirazın iptaline, takibin bakiye 10.000,00 TL ve ferileri üzerinden devamına, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, icra takibine kısmi ödeme yapıldığından dolayı bakiye kısım için de yetkinin kabul edildiği iddiasının doğru olmadığını, esas olan kısım ödeme yapılıp yetki itirazı yapıldığında yetkisiz icra müdürünün ödeme yapmayarak dosyayı yetkili icra müdürlüğüne göndermesi ve yetkili icra müdürlüğünce ödeme yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin, dava dışı … A.Ş.’nin yaptıracak olduğu … Spor Salonu Mekanik işlerinin yapılması için davacı ile 06.09.2015 tarihli sözleşme akdettiğini, davacının yüklediği işleri eksik ve ayıplı ifa ettiğini, sözleşmede belirtilen malzemeleri kullanmadığını ve yapılan işte gecikmeye sebep olduğunu, dava dışı … Sportif tarafından defalarca müvekkil şirkete cezalar kesilmiş olup bu cezaların ödendiğini, eksik işlerin de ikame firmaya yaptırıldığını, davacının henüz kabul işlemi yapılmasına rağmen icra takibi başlattığını, müvekkil şirketin sözleşmeye aykırı yapılan işlerden dolayı bu bedelleri talep ve tanzim etme hakkının olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesiyle davacın işini ayıplı ifa ettiğinin tespit edileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişkinin takipten sonra da devam ettiği, icra takibinden sonra düzenlenen fatura, ödeme ve tüm bunlara yapılan itiraz ve iadelerin işbu davanın konusu olmayıp 01/07/2016 icra takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı hususunun dava konusu olduğu, buna ilişkin yaptırılan defter incelemeleri sonucunda her iki taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, takip tarihi itibariyle detaylı olarak verilen dökümlerin denetiminde davacının her ne kadar bilirkişi tarafından faizler dahil edilerek ve icra dosyasına yapılan ödeme toplamı üzerinden mahsup işlemi yapılarak sonuca ulaşılmış ise de, icra dosyasına ana para olarak 42.000-TL yatırıldığı, zaten 10.000-TL’lik kısma itiraz edilmiş olduğu, takip tarihi ile dava tarihi arasında işlemiş faizlerin dahil edilmesine gerek olmadığı, bu nedenle davacının 10.000-TL ana para alacağının mevcut olduğu, dava konusu likit yani belirlenebilir olup, davacı tarafça talep edilip, davalı da haksız olduğundan icra inkar tazminatına da hükmetmek gerektiği gerekçesiyle, davanın KABULÜNE, İstanbul … İcra müd. … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 10.000,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi yürütülmek suretiyle devamına, kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar taziminatına hükmedilmesine, davalı taraftan tahsiline, karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, cevap dilekçesindeki anlatımlarını tekrar ederek, davacı tarafın eksik ve ayıplı olarak yaptığı işlerden dolayı işlerin başkaca firmalara yaptırıldığını, bu firmalara yapılan ödemelerin, davacı ile müvekkil şirket arasında akdedilen 06.09.2015 tarihli sözleşmenin, “yüklenici, sözleşme ve eklerine aykırı imalattan ve kusurlu malzemeden ötürü uğrayacağı zararı Taşeron’dan talep etme hakkına sahiptir.’’ maddesi gereğince müvekkil şirket tarafından davacıdan talep edebileceğini, eksik yapılan işlerin başka firmaya yaptırıldığına ilişkin 3 tane faturanın dosyada mevcut olup dosyada inceleme yapan bilirkişi tarafından fark edilmediğini, bunların … Ltd. Şti. tarafından kesilen 33.585,95 TL ve 1.465,30 TL bedelli ve … Ltd. Şti. tarafından kesilen 14.868,00 TL bedelli faturalar olup söz konusu faturalar incelenmeden bilirkişi raporunun hazırlanıp hükme esas alınmasının müvekkili şirket açısından hakkaniyete uygun olmayan sonuçlar doğuracağını, bu faturalar dikkate alınarak hazırlanacak bilirkişi raporu neticesinde davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığının ortaya çıkacağını, ticari defterler incelendiğinde de müvekkili şirketin ödenen bedelden başka davacıya borcu olmadığının anlaşılacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalılar ise iş sahibidir. Davacı yüklenici tarafından açılan davada, davalı iş sahibi şirketten devam eden cari hesap ilişkisi kapsamında bakiye 52.000,00 TL’lik iş bedeli alacağı bulunduğu ileri sürülerek, bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinin 10.000,00 TL ve ferilerine ilişkin olarak davalı tarafça yapılan kısmi itirazın iptali talep edilmiş, davalı iş sahibi tarafından ise davacı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki edimlerini eksik ve ayıplı ifa ettiği, bu nedenle asıl iş sahibi dava dışı …A.Ş. Tarafından kendisine cezalar kesildiği, eksik işlerin de başka firmaya yaptırıldığı savunulmuştur. Dava dışı … A.Ş.’nin davalı şirkete yaptıracak olduğu … Spor Salonu Mekanik işlerinin davacı tarafından yapılması için davacı ile davalı arasında 06.09.2015 tarihli sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında ifanın gerçekleşmiş olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık, söz konusu sözleşme kapsamındaki işi eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde yerine getirilmiş olup olmadığı, bu kapsamda davacı tarafça davaya konu takipte belirtilen 52.000,00 TL’lik cari hesap alacağının itiraza uğrayan 10.000,00 TL’lik kısmının yerinde olup olmadığı, eğer mevcut ise eksik ve ayıplar nedeniyle davalı iş sahibinin davacı yükleniciye ödemekten kaçınabileceği kesintinin ne kadar olması gerektiği hususlarına ilişkindir. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan 26/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ve 31/05/2018 tarihli ek raporun doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ne bilirkişi raporunda ne de gerekçeli kararda davalı tarafça ileri sürülen eksik ve ayıplı ifa savunmasına ilişkin olarak bir değerlendirme yapılmamıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan mevcut raporda, davalının eksik yapılan işleri başka firmaya yaptırdığına dair belge sunmadığı için tespit ve değerlendirme yapılmadığı belirtilmiş, bu rapora davalı vekilince yapılan itiraz sonrasında sunulan ek raporda ise, eksik ve ayıplı malzeme değerlendirmesinin işin ehli bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiği, bu konunun uzmanlık alanı dışında olduğu belirtilmiştir. Buna göre, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeye konu iş alanında uzman bir bilirkişiden, davalı tarafın eksik ve ayıplı iş savunmasının değerlendirilmesi için rapor alınması, davalı tarafça sunulan delil listesindeki tüm delillerin toplanarak bu kapsamda usulüne uygun olarak incelenip değerlendirilmesi, neticesine göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yönde usulüne uygun bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2018 tarih, 2016/1121 Esas, 2018/1250 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.